Çiçekler solmasaydı, saksılar susuz kalırdı;
Hüzünler olmasaydı, sevinçler tebessümsüz.
İlkbaharda yeşerirken ağaçlar,
Neden Sonbaharda solar yapraklar?
Neden İlkbaharda coşar aşıklar?
Oysaki Sonbaharda da yağmur var!
Ne olduğun gibi görün, ne göründüğün gibi ol.
Yüreğin varsa; benim gibi gör, benim gibi ol.
Ne aşka gel, ne çöle düş.
Yüreğin varsa; bana gel, ardıma düş!
Yeniden olalım,
Bir daha olalım.
Eşlik edip yaşama,
Eş avuçlarımızla..
sayısız gözaknelerimiz,
Sensizlik;
Yanıp kavrulmaktır,
Yaz güneşi koynunda...
Fırtınalar içinde,
Savrulmaktır sonsuzluğa...
Sevgililer günüymüş on dört Şubat;
E ne yapayım, benim içim rahat!
Ve lakin her günüm, hatta her saat,
Gönlüm sevdiğime payidar bir taht.
İlle de derseniz ki on dört Şubat,
Leyla ile Mecnun aşkına inat,
Gülüm!
Neden ağlarsın yine bugün?
Dışarıda Nisan yağmurları,
Yüreğinde sevda bulutları..
Neden gözlerin böyle yaşlı?
Soğuk kış gecelerinde üşüyen ellerim,
Bağrıma basıp seni düşlerim...
Köşe başlarında titrerken dizlerim,
Karanlığa gömülür hislerim...
İtiraflı bir tebessümle dönüşünü bekler,
Yaralı bir yürekle yolunu gözlerim...
Biz bize verdik mi elele,
Diz dize koyduk mu hele,
Göz göze gelmesek bile,
Söz söze muhabbet ile,
Yan yana geliriz zaman ile,
Can cana oluruz; dost bile!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!