Kendini yönetemeyeni yönetirler.
İnsanlık tarihi hiç bir zaman yozlaşmış temsil sistemleri ile olumlu değişime uğramamıştır.
Temsil mecliste partilerin parmak hesabı sayısı olmayıp millet çıkarına mücadeleyi temsile taşıyabilmektir.
Kendi özgürlüklerine kendi reyleri ile son vermek demokrasi değildir.
???? İkinci Spinoza Benzeri Bir Vaka Yaşandı ve Spinoza Haklı Çıktı ????
Spinoza ilk uydurulan dine karşı çıktığı için engizisyon tarafından dinden aforoz edilmişti.
Son peygamber Hz Muhammed'in devlet başkanı olması dinin siyasete alet edilmiş olmasının başlangıç noktasıdır dedim. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk dinin kitabının Türk dili ile anlaşılması için özellikle üçüncü bin yılda Türk yurdunun hristiyan yapma ayetleri konusunda uyarı yaptığı ve Türk İnsanlık Devrimi ile misyoner din sömürüsünün bitirdiği için din düşmanı ilan edildi dedim ve edebiyattan aforoz yedim.
Elli beş yıl süren bir yaşam sırrı için en büyük fırsat o gün kendi ayaklarına bir kurşun daha sıktılar.
Sonra benzer bir sitede özür kabul eder gibi yazı yazmamı istediler. Adeta bir tokatta orada yeniden aynı çizgide yazmaya devam ederek attım.
Spinoza problemi diye bahseden tüm din adına konuşanlar problem Spinoza problem değildi.
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, Cumhuriyet Devrimleri, Önder Karaçay, Mobbing Bank Türk Fırtınası problem değil gerçek problem din adı altında misyoner bir saldırı problemdi. Bitti. Tarih oldular. Ortadoğu terör örgütü devlet oldu yalanı gibi.
Her iki başlangıç ve bitiş çizgisinde iki ayrı aykırı gibi gelen onların unvan takıntısı aykırı filozof çabası insanlığı bir zulümden daha kurtardı.
Edebiyat defteri aforoz edilmem sonrası yazım.
Bir Hukuksuz SANSÜR Skandalı Daha Yaşadım
Değerli şair ve yazar arkadaşlarım ve tüm dostlarım sizlere yaşadığım yeni bir Sansür skandalını duyurmak amaçlıdır bu paylaşımım.
Defalarca yazdım 2012 yılında 12 Eylül'de sebepsiz işten çıkarıldığım gün mücadeleme kaldığım yerden devam ettim ve daha sonuç alıcı bir mücadele başlattım.
Söz, şiir ve yazılarımın konusu din ve siyasetle aldatmaya karşı çıkmak, sermaye talan ve sömürüsüne karşı çıkmak, baskı ve dayatma ile her türlü haksızlık ve adaletsizliğe karşı bir duruş ortaya koyarak direnmektir.
Yirmiye yakın ayrı sitede yazarak dünyanın her yerine ulaşabiliyorum. Bu ülkenin insanları hariç.
Bugüne kadar dünyada ulaştırdığım mücadelemden rahatsız olan yada hangi sebeple olduğunu bilmediğim iki site hesaplarımı sebepsiz ve hukuksuz kapatarak sansür uyguladılar.
Bu siteler;
~ LINKEDİN (Profesyonel işbirlikçi sitesi)
~ GOOGLE BLOGSPOT (?)
İki gün önce ise sözde edebiyat şiir sanat kültür adına ülkemizin en büyük ağı diye kendini tanıtan Edebiyat Defteri sitesi hesabım hukuksuz sebepsiz şiir ve yazılarımı silerek kapattı.
İki gün sabrettim bir açıklama bekledim. Yapamadılar. Demekki nasıl bir baskı ve dayatmaya boyun eğecek kadar zavallı bir durumda olduklarına kani oldum.
Karşıma evrensel hukuk ve adaletle çıkamayanların bu tür ilkesiz sansür baskı ve susturma girişimlerine sebep olduğum için mücadelemden bir kez daha gurur duyuyor ve daha fazla kararlılık içinde bir direnişçiye dönüştüğümü özellikle bu sansür dayatma ve baskıyı uygulayanlar kimse bilmelerini isterim.
Ben Atatürk'ün bir askeriyim asla teslim olmam ve geri adım atmam.
Bunu bütün dünya ve insanlığa ilan ediyorum.
Sansür, dayatma ve susturma girişimlerine alet olan site, kişi ve zihniyetleri kınıyorum.
Bizim şiir ve yazılarımız sayesinde reklam alarak para kazananların amacı demekki hem bu yolla sömürmek hemde birilerinin çıkarına uygun söz şiir ve yazı yazma beklentisi içerisinde olmaları ikiyüzlülüktür.
Ayrıca yıllardır ülkemizi bu çıkmaza sokan zihniyeti öven her şiir, söz ve yazının sansürlenmediği bir ortam nasıl bir zihniyetin hizmetinde olduğunu da ortaya koymuştur. Böyle bir ortamda olmamak gurur verir bana.
Bir zulmü önleyemiyorsanız o yaşanan zulmü herkese duyurmak bir insanlık görevidir.
Bir insanın fikir ve mücadelesine katılmayabilirsiniz yalnız mücadele hakkını ilkesiz, haksız ve sebepsiz bir adaletsizlik içinde elinden alamazsınız.
Son uyarım şudur bu sitelerde yazılan şiir yazı ve yorumlar bir devrin tarihi ve belleğidir. Bunu yok etmek ayrı bir vicdansızlıktır. Yazı ve şiirlerim bende saklı yalnız yorumlara çok üzüldüm her yorum yapan arkadaşım ve dostuma da dolaylı bir sansür uygulanarak tarihi bir bellek yok edilmiştir.
Edebiyat defterinde ilk hesap açtığım günden bugüne şiir ve yazılarım toplamda bir milyona yakın bir okunma sayısına ulaşmıştı.
Sizlerden ricam bu sitelere çok güvenmeyin şiir ve yazılarınızı özenle başka yollarla saklamaya çalışmanızda yarar var.
??Önder Karaçay??
"Dikkatle"
Mümkün olduğunca da kendini aşarak okumayı denemeli
Makaleyi...
Alışkanlıklar zor terk edilir çünkü...
Bilinen,
"Demokrasiyi ve siyaseti tramvaya benzettiğimiz" gerçeğidir! İstediğimiz durağa yanaştığında inip, kişisel emellere hizmet ettiği gayet aşikardır!
O nedenle "çok fazla parti" yerine,
"Milli, demokratik, eşitlikçi" temellere dayalı bir kaç parti yeterli olmalıdır,
Ama önce
"MİLLİ DEVLET" yeniden inşa edilmelidir!
Tebrikler Önder Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta