Yolculuklar… Nereye olduğu bilinmeyen yolculuklar.
Yanımızda ne bir yol tarifi ne de bir yolluk var.
Sadece ilerlememiz gerektiğini bilip adımladığımız sokak araları.
Sokak köpeklerine iz sormak ve arkadaş göstermek kaldırımları.
Kaç kere, kaç umutla ilerlediğimiz sokaklarda karşımıza çıkan çıkmazlar.
Sokakların uzunluğu kadar umutlarımız ama gerçekler kadar da dar.
Kim ilerlemeyi isteyip de bir çıkmaza girmek ister.
Kim çıkmaza girdikten sonra geri dönüş için dökmez ter.
Kim yerini kabullenir, kim nereye gittiğini bilir?
Bilenler nereden emin olur, bilenler dindar da bilmeyenler mi kafir.
Yanlış yolda olanlar da vardır yolsuzlar da…
Yolunu unutup sürekli arkasına bakan maruz kalır kazaya.
Yolcu olmadan yolun kıymeti yok, kendi kıymetini bil.
Ama unutma ki yol olmadan yolcu çaresiz, amaçsız, sersefil...
Hepimiz bir yolcuyuz bu kervanda, yol da yolcu da çok fazla.
Doğru yolu bulmak isteyene kafatası bir kutu, içindedir harita.
Haritayı kullanmayı bilirse bu harita her yolcu da var.
Çok kafile gelip gitti; nice aşk, savaş, dert, mutluluk, anılar...
İlerlemek gerekir ama tüm yollarda aynı anda ilerlenmez.
Yolunu seç ve odaklan hedefini tez.
Işıklar aydınlatsın yolunu, unutma yolculuğun kurallarını.
Doğru yolu bulman yetmez, bilmelisin doğru yolcu olmayı.
İlerle ve ufka bak, güneşi göreceksin, aydınlıklar seni selamlar.
Sen bir yolda doğru ilerlersen sende ilerler tüm doğru yollar.
Kayıt Tarihi : 27.3.2020 09:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
