Şehir yerinde değil,
sıcak gökyüzünde boğulan bir kadın gibi
yükselip kayan karaşın bir ağaç dışında
Şehir sessiz, kaynıyor gece onbir yıldızla
Ah! yıldızlı yıldızlı gece!
Ben böyle ölmek istiyorum
Hareket halinde. Her biri canlı
Ay bile esniyor turuncu rengiyle
sürmek için çocukları, bir tanrı gibi, gözünden
Yaşlı ve esrarlı bir yılan yıldızları yutuyor
Ah! yıldızlı yıldızlı gece!
Ben böyle ölmek istiyorum:
Atılıp kollarına gecenin canavarının
O büyük ejderha tarafından yutularak
Hayatımdan kopmak istiyorum, izsiz işaretsiz
Ne bir dans
Ne bir ağlama.
Kayıt Tarihi : 15.5.2015 17:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

hayata tutunmaktan vazgeçmiş bir şairin için için sızısını duydum...
ah bu ikilem
hanginizi düşünsem
denklemsizim..
Schopenhauer, 'özel bir yanılgıdır her birey' diyordu. Bazı yanılgılar Anne Sexton ve Sylvia Plath kadar büyüktür. Acı hayat hikâyeleri bunlar...
'nasıl anlatılır tek şeritli yolda /
çift yönlü gidiş gözü kara ?
gücü yetmez bu bilmeceye hiçbir rüzgârın /
kaosun oluruna terk edilen dünyada /
“özel bir yanılgıdır her birey”
hayatı kemirdikçe anlarız bunu /
kimin çekirdeği yarılsa /
sobelenen ince sızı ebeliğe sayılır /
kim ki gerçeği hikâye eder /
çivilenir alnından.../...' (Naime Erlaçin)
TÜM YORUMLAR (6)