(Dr. Yılmaz YÜKSEL’e Hitaben)
Perişanım Yılmaz Hoca!
Yatağa düştüm düşeli…
Sızlanırım gündüz gece,
Yatağa düştüm düşeli…
Her işin vardır etiği,
Kalleş çıktı bel fıtığı.
Kavranır oldum yatağı;
Yatağa düştüm düşeli…
Kalçam oldu delik deşik,
Düşmanın beş santim eşik…
Çocuklaştım; yoktur beşik
Yatağa düştüm düşeli…
Hanım verdi çorba, çayı
Çekti oku, gerdi yayı.
Üç öğün yedim fırçayı;
Yatağa düştüm düşeli…
Para olsa bol bol harca,
İki günde girdik borca.
Yorgan girmez oldu hurca;
Yatağa düştüm düşeli…
İyi olsam derim, fakat
Ayak topal, belim sakat.
Yatamadım bir gün rahat;
Yatağa düştüm düşeli…
Dört yanımda sekiz yastık,
Her birin bir yana bastık.
Çevremde kalmadı fıstık;
Yatağa düştüm düşeli…
Bindebir ararken derman,
Yatak emri çıktı ferman…
Ne hasat var, ne de harman
Yatağa düştüm düşeli…
20.07.2015
Ozan BindebirKayıt Tarihi : 20.7.2015 20:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiddetli bir belfıtığı rahatsızlığımdan dolayı sırtüstü yatmam gerektiğini söyleyen Dr. Yılmaz YÜKSEL'e bir hafta sonra ki cevabımdır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!