Sımsıkı avuçlarım
Akıl üstü tempolarım
Derdime ritim tutuyor
Kalp atışlarım...
Uzunca bir hikayeyi
Bugün doğum günün(m)
Günün(m) e sarılmak
Yırtılanları yamamak için
Buz mavisine bulanabilmek
Çarpışıyoruz adsız saydığımız yüzlerle
Yüzlercesi göz önünde
Dolambaç...
Sorgularla sıyrılmaktan öte dolanıyoruz
Artarak... Çoğalarak...
menzilinde huzur
mutluluğa akran
mor menekşe heves
öpüşüyor hayat
kaçışır
Yazılası şiirlere
Dizilesi bir ömür
Hasretliği(m)
Günebakanın
İnadı gibi
Geceye küskün
Telaşa bahar vurur
Söz demiyle katranlaşırken
İki şişelik geceden vurgun yerim
Kara geceden midir
Bir dikimlik heceden midir
Ben solmadım, çiçeğini
Topladığım tohumların
Susuz toprağında
Sen yanmadın, mumu
Dileklerle uzatılan
Atlı arabaların peşinden koşan seisler var
Dörtnala gidenin hep dört adım ardında
Kanter, hiç önde gidemeyenin bekçisi aslında
Direnci ellerini kesen iplerden akar
Karar verir,
Ol ki kanayan yara, acın aksın hakkıyla...
Tatlı sevmezdi çocukluğum
Hayatı tatlı diye seven
Kaç çocuk vardı?
Büyüdükçe sever oldum
“Huyun değişti kızım
Perde arasından kirpik arama uzanan İstanbul günü
Grinin tonla tonu ardı beyaz bulutlarca engin yanı
Gün ocak, saat dört güneşi ile
Çağırıyor bebeğini çık az, biraz dolaş diye
Hal bu ahval, vallah ki tutsağım emelimle amelime
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...