Bir ilkbahar kokusu gibiydi;
Teninin kokusu.
En güzel çiçeklerden daha da güzel…
Bir yaz sıcaklığı gibiydi, dostluğun…
Anlatılmaz, yaşanır…
Gülen gözlerine baktım;
Seninle el ele olduğum zaman,
Başın omuzuma düştüğü zaman,
Seninle göz göze geldiğim zaman;
Mutluyum sevgilim, çok mutluyum ben.
Yağmur cisil cisil yağdığı zaman,
Hava yavaş yavaş kararıyor;
Yağmur yavaş yavaş yağıyor.
Sokaklarda yalnız bir adam,
Boynu bükük, gözü yaşlı yürüyor.
Yabancı değil bu adam kendime,
Kaybetmiş belli sevdiğini;
TREN YOLCULUĞU
1978 yılı nisan ayı sonu. Ağaçlar kış uykusundan uyanmış, çiçekler açmış, doğaya bir yeşillik hakim olmuştu.
Adana’da lise öğrencisiyiz. Hafta sonları Adana’dan Erzin’e geliyoruz.
Bir hafta sonu arkadaşlarla yolculuk için tren istasyonuna gittik. Trende bir boş yer bulup oturmuştuk. Yan tarafımızda yetmiş yaşlarında sakallı bir adamla karşı tarafında elli yaşlarında başı açık bir kadın oturuyordu. Yanlarında ise on yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Kadına baktım, sanki şeytandı. Yaşlı adamı trenden dışarı salıyor, çikolata aldırtıyor, yiyor. Tekrar gönderiyor, meşrubat aldırıyor, içiyor. Şişeyi salıyor, sakız aldırıyor, çiğniyordu. Yaşlı adamı bir türlü rahat ettirmiyordu. Adamın hiç sesi çıkmıyor, sesiz, uysal, başını sallayıp “Peki”, diyip gidiyordu.
O sırada terene aksakallı, bakımlı, dinç bir adam bindi. Kadının yanına gelerek karşı tarafı gösterdi.
Akşam olur güneş batar dünyanda,
Sabah olur güneş doğar ruhunda,
Çaresizlik karlar olsun erisin.
Sen güller gibisin,hep gülmelisin
Dostsun,arkadaşsın,sen bir meleksin;
Bütün gece gökyüzüne baktım yar,
Gökte ay hem parlaktı hem dolunay.
Gülen yüzün gördüm ayın içinde,
Gözlerinin içi güler biçimde.
Dilimden düşmez oldu senin adın,
Bir kış günüydü çok soğuk; dünyaya geldiğinde;
Henüz üç yaşındaydın anneni kaybettiğinde.
Ne bir oyuncağın oldu; ne de yeni elbisen;
Üç beş yılda bir bayramlıktı, seni sevindiren.
Hacca gitmekle hacı olunmaz,
Sakal bırakıp hoca olunmaz.
Adam olmalı içi dışı bir;
Takım giymekle adam olunmaz.
Doğru söyleyip doğru tartmalı,
Hayat tesadüfmüş, gülmek isterim.
Ağzı belinde bir adam, görmek isterim
İnsan bir bilim, çözmek isterim.
Allah’tan ne şan, ne şöhret akıl isterim.
Anlatmayı sever,dinlemeyi seversin;
Bir dost canlısısın, paylaşmayı seversin.
Yıldız kadar uzak,atom kadar yakınsın;
Yalnızlığın olmadığı yerde sen varsın.
Gece soğuk, gece hüzün, gece karanlık;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!