Yaralı Gülü Şiiri - Müslüm Bayram

Müslüm Bayram
673

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Yaralı Gülü

Elem tohumları ekilmişti bir kez
Yeşerecekti kötülük çiçekleri elbet bir gün.

Fırtına öncesi sessizliğin habercisiydi
Havada asılı kalan teleklerin savruluşu
Çığlık çığlığa kuşların
Can havli o tılsımlı hüznü kanatların.

Çöküyordu ağırlığı cırcır böceklerinin senfonisine
Ballıyordu ekmeğine sürülen acıyı
Hüseyni makamından.

Talihin kara platosu kurulmuştu yıldızların altında
Kalleş bir el pusuda ilk kurşunu sıkmıştı
‘’Ve kurşunlar yağmur gibi yağmaya başladı’’
Sanki yıldızlar istilaya uğratılmış sindirilmiş batırılmıştı
Nasıl bir zifiri karanlık bu ey Tanrım.

Kulakları sağır edercesine zikzaklar çizen kör kurşunların
Aydınlattığı sokakların çamuruna bulanıyordum
Adeta kabarcıklar çıkartarak gömülen boş kovanların izini
Sürerken bata çıka üç kulhü bir elham
İlahi yardımına muhtaç sürünüyordum.

Taş duvarların şarapnel parçaları kopuyor
Yıldırımlar düşürüyordu etrafıma
Keklik gibi sekişi kovanların adeta avlıyordu çocukların düşünü
Bozuyordu oyun havasını misketlerin
Işıltısına mahkûm ellerin.

Ucundan bir ısırık tat alınmış
Fırından taze çıkmış buğusuna bulanmış
Mazisi yarım kalmış kırık kulplu tabut
Selvi boylu esmer bir de adam var can çekişen
Yetim sokaklarına uzanmış garip.

Simsiyah örtüsünü giyinmişti bulutlar
Perdelerine güneşin sinmişti yası
Kaos zehrini bulaştırmıştı yapraklarına
Sofraların aşı topraklarına.

’’Ey sarmaşıkların efsanesi yaralı gülü’’
Dermansız derdine çare nedir ki?
Gözlerime bir hançer gibi saplanan
Derin sessizliğindir acım.

İşte bak!
Taşını atıyor ağlaşıyor şeytanlar
Sahte kalabalıklarından taşıyorlar
‘’Ağla yalnız başına dök ne olur
Kalmasın kederlerin kahrı yaşını.

Müslüm Bayram
Kayıt Tarihi : 1.7.2025 11:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!