Yalnızlığın Esaretinde
Her gece yastığım ıslanır gözyaşlarımla.
Anlatamam kimseye içimdeki yalnızlığı.
Fırtınalar kopar zavallı yüreğimde;
Anlatsam da anlayamaz hiç kimse beni.
Ağlarım ben her gece yalnız odamda.
Geceleri dalarım ahenk dolu hayallere.
Giderim buralardan, hem de çok uzaklara;
Sevdiğim olur sadece yanımda, okşar saçımı.
Mehtabı izleriz biz onunla uzun uzun.
Gökyüzünde yıldızlara ve aya bakarız.
Beraber güler, beraber ağlarız omuz omuza,
Dalarız onunla uzun uzun renkli hülyalara.
Sonra yine yalnızlığım gelir aklıma, ürperirim.
Açmak istemem gözlerimi, süzülür gözyaşlarım.
Ben yalnızlığıma ağlarım her gece sessiz odamda;
Yok olmak isterim karanlık odamın içinde defalarca.
Neydi beni bu denli yalnızlığa sürükleyen?
İnsanlar mı? Kendim mi? Sorgular dururum.
Hangi ara bu kadar riyakar olmuştu insanlar?
Yalnızlığa mahkum etmiştim işte ben kendimi.
Çıkar mı bir gün elimden tutan bir meftun?
Anlar mı acaba yüreğimdeki yalnızlığı?
Biter mi talihime küskünlüğüm?
Doğar mı bana umut ışığım olacak günler?
Siler mi yalnızlığımın gözyaşlarını meftun olan?
Tutar mı ellerimi sıkı sıkıya, bilir mi kıymetimi?
Yalnızlığın esaretinden kurtarır mı bu garip kadını?
Bülbülünü bekleyen bir gül misaliyim işte ben.
Beklerim yalnızlığımla vedalaşacağım o günü.
Islansa da yastığım gözyaşlarımla her gece.
Takatsiz kalsam da bazı geceler ağlamaktan,
Beklerim ben yalnızlığımla vedalaşacağım o günü.
Ve bir gün gelir, bilirim, sessizlik yavaşça dağılır.
Karanlık odalar ışığa kavuşur, yüreğim ferahlık bulur.
O meftun gelir, ellerimiz kenetlenir,
Ve yalnızlıkla vedalaşır, umut kalır geriye.
Kayıt Tarihi : 12.3.2025 11:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!