Sana duyduğum bu aşkı, şairler yazamaz
Verdiğim değerleri hic bir zaman sezemez
İdrak, akıl bir olsa şahta, handa, padişahta
Bu aşkın kıymetini ariften başkası çözemez.
Sendeki asil güzelliği bulunca bu gönül
Verdiğin tad, işledi zerk ettin de iliklerime
Yosun renklere bulandı damağımda hatlar
Zikr ettikçe çoğaldın içimde dağlar boyu
Bu aşk bana sevgili, çok ağır gelmekte.
Olmasaydı yol ugrağım, kapınızın önü
Adın baldıran çiçeği
Renginle büyüleyicisin
Sevmek isterlerse seni
Neden gözlerin nemlenir?
Seni tanımayan her seven
Dudağından öperken seni
balkonumda seyrediyorum doğayı, sükutu
içim akıyor derinliklerine mavi göklerin
mutluluk sarıyor-sarmalıyor bu heyecanı
güneş cömertce kırıyor ışığını bedenime
can veriyor her zerreme, yeni doğmuş gibi!
Önde gelen siyasetçilerin hiç bir tarzı yokken, yalanlarla var oldu.
Kimi politikacılar bazen kez tehdit edildi ve ölümden korunan oldu.
Laf kalabalığı siyasetçileri sarhoş uyuşukluk içinde tahrik olup tarihe karıştı.
Kiminin kendi karargahı vardı, bazısı zekâyla konuştu ve bir espri gibi geldi / gitti.
Bir çokları sosyaldı barlara gitti ve bir kadın dans ediyorken kendinden geçti gitti.
Bütün kelimeler amade lakin;
Seni anlatmaya yetmiyor
Altüst ettin ruhumu,
En ince kılcal damarlarımdan girip
Tatlı gülüşlerinle doldurdum inan ben,
Sensiz şu dünyamı
"Hükümsüzüm"
Herkes hırsızı başka görür, başka anlar
Hiç sevilmezler sıfatı hırsız olanlar
Nefret ederler, kin kusarlar ayıp diye alem
Benim kalbimi bir kız çaldı, buna ne buyrulur?
Yanmam, ağlamam senden yar
İçimi sızlatan naif bakışların var
Bu gözlerim boşalır, sana akar.
Sen gelince aklımda dalıyorum
Günüm gün değil inan soluyorum
Başımda dumanlı gam, karamsar düşünceler beynimi kemirmekte
İçtiğim su bile faydasız, sanki çöllerdeyim bütün bedenim eritmekte
Izdırap çanağına döndü gözlerim kıpkızıl, ağlamayı çoktan unuttum
Ruhumda dertler sanki göz göz olmuş, içten ve dıştan seyretmekte.
Sarmaya hasret azadı bekler lakin; bahtıma nerede bu şans talih?
Kutuplardan bir hava, içimde fırtına, bora
Ruhumda karabulut, sağanak yağmakta
Gök gri ve boz - bulanık, dağılmıyor hava
Amansız bu felek, atıyor durmaz sillesini.
Gizli bir cendere içinde, sıkışıp kaldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!