Koşma! Yıllar sırtına sarsa da çileyi,
Telaşlanma yetiştiği kadar sabır çiçeği.
Ağlama vurgun yeridir bu acı dünya,
Bekle o günü iğdenin en masum kelebeği.
Düşle baharı kısada geçse ömür,
Yaşandığı kadar uzundur yaşanılan
Dağlar sırtını yaslamış,güneyde egenin servisine,
Zirve sarp ve beyaz,bulutlarla öpüşürken delicesine.
Uzaktan anlatır yaşamı sevdayı portre gibicesine,
Honaz doymuş sanki! tabiatın olanca güzelliğine.
Çamlar eteklerinde motif olur ulu yamaçlara,
Öfke; Üzümün kahredişi anaya doğru,
Öyle keskin öyle berrak ve duru.
Nefret; Suya inat döküşüdür ağaçların yaprağını,
Bahardan uzak,Kimbilir kaçkez yaşayacak hazanı.
Kurtlar sofrası, kuzular sarması,
Fikirlerde bir hainlik kopması,
Beyinlerde hırsızlık karmaşası,
Toplamış vatansız tası, tarağı.
Ey namzet-i şehit kalk yatağından,
Kümelenmiş insanlar,
Caddelerde diz boyu öfke.
Kavgalar kol geziyor,
Düşünce ufuklarında.
Biraz sonra
Asilik oyunu perde alacak.
Şu nihayetsiz dünyanın oyuncaklarına aldanma gönül.
Bağbanı gülzara küstürüp incitme gönül,
Hak için asumane uzan, Ruhunu kutlu kıl,
(Dünyaya zulmeden liderlere)
Gölgeler başkaldırışta aslına inat,
Mumyadan adamlar, şimdilerde yüz kırat.
Uzaklardan gelipte çattı.
Gizemli bir savaşçı,
Aniden kapımı çaldı.
İçime dertleri döküp kaçtı.
Yalnızlık korkusu,
Biranda içimi sardı.
düşününce seni bir an olsun.
gözlerim ufuklara dalar.
sensizlik kördüğüm olur bu şehirde.
ıslak nalınlara basıpta çıkarım dışarıya.
karlar üzerinde titreyen bedenim değildir yalnız,
moraran ayaklarıma rağmen
Kaçarım senden,
Korkarım gözlerin ateşinden güzel.
Bilirim ki,
Çağırsam seni hülyalara,
Hülyalarım iltica eder gerçeğe.
Gerçeği vursam yüzüne,
Arif bey sizi tanımaktan son derece mesut oldum.Hayat size hep gülümsesin.
Arif bey sizi tanımak son son derece mutlu oldum.Hayat size hep gülümsesin.
hayatım boyunca en çok sevdiğim kişilerden bi tanesidir