Aynı kuşun iki kanadıydık biz
Rüzgara karşı açılan
Direndik bizi ayrılığa savuran zamana
Uçurumlar vız geldi bize uzaklar hiç
Ne zaman değdiysek birbirimize
Fırtına sonrası ilk cıvıltı sesin
Gözlerin yağmur ardı gökkuşağı
Ah kardelen rüzgar sana ne desin
İpince boynunu hiç eğme aşağı
Kirpiğin kanadı kırık bir kelebek
Aynı topakta yeşermiş iki çiçek bunlar
Biri çiğdem biri nergis
Renkleri farklı kokuları farklı
Kaderleri ve kökleri aynı toprağa bağlı iki kardeş
Tutuşsalar bir gün kavgaya kim kazanır kim
Seninle yağmurlu bir sabah buluşmuştuk
Kasımdı ya da işte kasıma doğruydu
Bir ağacın kanatlarının altındaydın
Yavru bir serçe gibi
Omzuna değmişti
Yere kapaklanan ıslak ve kırmızımsı bir yaprak
Yazın sözümü bir kenara
Gelecek bir bahar sabahı kırlangıçlar
Süzülecekler sabah güneşinin ışıklarıyla beraber
Çiçek açmış dalların arasından
Yazın sözümü bir kenara
Ne kadar benziyor kalbime sazım
Kim çalarsa hemencik titreyiverir
Bilmez ona kimin ses verdiğini
Sırlarını birden söyleyiverir
Kucaktan kucağa gezinir durur
Yeryüzünde cennet dense yeridir
Bulunduğun diyar ne kadar şanslı
Ya melektir yüzün ya da peridir
Baktığın aynalar ne kadar şanslı
Gül açar isminle dikenli bağlar
Hiçbir şey istemem senden
Sevsem seni yeter bana
Esirgeme bunu benden
Sevsem seni yeter bana
Sen hiç tasalanma n'olur
Tarihi geçmiş yırtık bir afişim
Kimse dönüp bakmaz kirli duvarıma
Bana yılın her vakti bir
Ha hazan ha ilkbahar
Yırtk pırtık bir kağıdım
Uçmayı öğrenen serçeler gibi
Kanat çırpıp durur zavallı kalbim
Düştüğü yer ıssız kör kuyu dibi
Kara göz sevdaya düşme sebebim
Gecenin sabahı gördüğü vakit
sevgili dostum bende yazıyorum nacizane senin şiirlerini de okudum ve okurken bir çoğundan keyf aldım yüreğine sağlık şiirlerini imini kullanarak pay yapacağım