Gönlüm aşka esir oldun çırpınma
Kapıları kırıp çıkamıyorsun
Sen göğsümün kafesindesin ama
Nefsini içine tıkamıyorsun
Yalnızlık ateşi aşkı var etmiş
Açtım gözlerimi bir sabah erken
Uykuma gelmeyen rüyayı gördüm
Bir hayal zannettim bir düş mü derken
Gün gibi gerçek bir hülyayı gördüm
Uyanıp bir şiir okumak gibi
Denize vardım dün gece
Mışıl mışıl uyurken sen
Seni andım saatlerce
Mışıl mışıl uyurken sen
Ufuk engin ciğerler dar
Değdi sabah yeli yaseminlere
Uzaklardasın sen uzaklardasın
Aynı yerde güneş battı kaç kere
Uzaklardasın sen uzaklardasın
Nice nergis açtı su kenarında
Hüznün kışında gözyaşların sulasın toprağını üzülme
Hoyrat yel döksün hazandan kalma yaprağını üzülme
Bedeli var sevda güllerini toplamanın üşenme korkma
Hayatın güllerindeki diken kanatsın parmağını üzülme
Senin olduğun şehir
Dağlarca kucaklanır dört bir yandan
Bulutların rahmeti eksik olmaz
Senin olduğun şehirden
Nurdan ışıltılara dönüşür
Rüzgâr değer denize
Deniz sahile
Ben sana değemem
Güneş tepeye bakar
Tepe uçurumlara
Oturuverdi karşımda minnacık etekli kız
Fıldır fıldır gözleri kocaman ağzında sakız
Nerden buylduysa orda tuttu bir cigara yaktı
Gözlerime de hınzırca tebessüm edip baktı
Sayende kalemi aldım elime
Sözle gözlerine sızmak istedim
Biliyorsun sitem gelmez dilime
Bari üç beş mısra dizmek istedim
Gayem ikna değil önce bunu bil
Kapkaranlık gece indi
Işıl ışıl gök gözlere
Ve sığ bir sessizlik sindi
Mecazlı derin sözlere
Nasıl sığar o dev cüsse
sevgili dostum bende yazıyorum nacizane senin şiirlerini de okudum ve okurken bir çoğundan keyf aldım yüreğine sağlık şiirlerini imini kullanarak pay yapacağım