Dünyayı anlatayım baba sana.
Bırakıp gittiğin gibi.
Dünya hâlâ aynı dünya.
Hâlâ insanlar şerefsizliğince şerefli,
Büyüklüğünce küçük.
İnsanlar hâlâ öldürme yarışında.
Böcek ipek öremez.
İpekte kullan aklı.
Herkes onu göremez.
İpekte elif saklı.
Ey sevgili
Sevgililer sevgisini
Baktıkça hatırlatan sevgili,
Baştan ayağa iffet,
Yokluğu âfet,
Varlığı saadet sevgili!
Gelip beni görmeyen göz kör olsun.
Neye yarar o göz, der Çanakkale.
Ocağına ateş, düşsün kor olsun.
Kan ile yazılan söz Çanakkale.
Kınalı kuzuya ana duası,
Gün bitiyor, dönüyorum kendime.
Kendim oluyorum, geceleri sadece
Gece sadece,
Sadece gece.
Birkaç saatim daha var, kendim olmaya.
Sonra?
Geldim, gördüm demek; veni, vidi’ymiş.
Sonra sevdim olsa gerek.
Bir hayal avcısı, Diyarbakır’da yenilmiş.
Görmek için geldim, duyduklarımı.
Okul zamanı çakmak satan çocuğa
Dersler nasıl diye sorunca,
Tat alamıyorum artık gök mavisinden.
Mavi artık mavi değil mi?
Çocuk mu olmak gerekiyor hissetmek için?
Yaşamaya başlayabilmek için yaşamak
Beklemek gelmesini
Ölmek, beklemenin bedeli.
Allah ın adıyla başlarım söze
Bismillah her hayrın başıdır kızım
Besmele çekeni atsalar köze
O dilerse ateş üşütür kızım
Avrupa ya kızım başta benzeme
Ağzından salyalar akan canavar
Bin yıldır döküyor benim kanımı
Avcıya aşık olmuş avlanan var
Cinnet olsa gerek bunun tanımı
Atom bombasını atan ben miyim
Can kuşuna ten kafesi dar gelir.
Bilmez isen ölüm sana zor gelir.
Ölüm vuslat, âşıklara kâr gelir.
Şeb-i arûs, Mevla’nın düğünü.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!