Vurgunum Şiiri - Lokman Gülbahçe

Lokman Gülbahçe
95

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Vurgunum

Zehrile yoğruldu sensiz her günüm
Ben sana hasretim sana vurgun
Kahırla buluştu gönlü sürurum
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Elimden olsada gönlüm dururmu
Sensiz şiirlerim kalbe vururmu
Senle açan gülüm söyle kururmu
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Yanıyor yüreğim seni anınca
Çırpınıyor ruhum sana varınca
Her arayan sensin diye anınca
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Neden silmiyorsun şu göz yaşımı
Eğdirme gel artık yere başımı
Yoksa saracaksın kanlı naaşımı
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Ebedidir sevdam bitermi sandın
Yoksa sende sefa zevkemi daldın
Yalan rüyalara sendemi kandın
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Perişan yüreğim mabedim yardır
Lafzede gönlümde hep yerin vardır
Yüreğimde sevdan ateştir hardır
Ben Sana hasretim sana vurgunum

Lokman Gülbahçe
Kayıt Tarihi : 15.3.2017 02:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Her sabah uyanır uyanmaz aynı acıyla başlıyordu güne. Gözlerini açtığında odanın sessizliği, yokluğun çığlığı gibi çınlıyordu kulaklarında. Yatağın diğer yanı boştu, her gün biraz daha soğuyordu. Ama o hâlâ orada senin sıcaklığını arıyordu. “Zehrinle yoğruldu sensiz her günüm…” diye mırıldandı kendi kendine. Gerçekten de öyleydi. Zehir gibi akıyordu sensizlik damarlarına. Kahırla buluşmuştu gönlü, sevinçleri çoktan unutmuştu. Elini kalbine koydu, “Dur artık,” dedi. Ama gönül dinlemiyordu. Senden uzak olsa da, atmaya devam ediyordu, sadece senin için. Kalbinde açan gülün kurumasına izin vermedi. Çünkü inanıyordu: senle açan gül, sensiz bile solmayacaktı. Her seni anışında yüreği yanıyordu. Ruhunu çırpınırken hissediyordu. Her telefon çaldığında, her kapı vurulduğunda, “Belki odur…” diye umut ediyordu. Ama kapılar açıldığında gelen hep başkaları oluyordu. Gözyaşları akıyordu günbegün. Defalarca dua etti: “Gel, eğdirme başımı yere, sil gözyaşımı.” Ama o eller hiç uzanmadı. Belki de bir gün kanlı bir naaşla sarılacaktı; o zaman anlardı herkes, bu sevdanın ne kadar derin olduğunu. “Ebedidir sevdam,” dedi içinden. “Bitmez sandın mı? Yalan rüyalara mı kandın? Yoksa zevke, sefaya mı daldın?” İçinde ince bir sitem, ama yine de koca bir sevgi vardı. Çünkü küsmeyi bile başaramıyordu. Bir gün kalbinin içinde gizlediği mabede döndü. Orada hep sen vardın. Çünkü gönlü, en başından beri yalnızca sana aitti. Ve o gün defterine son kez yazdı: “Perişanım, yanmışım, ama fark etmez… Ben sana hasretim, ben sana vurgunum.”

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!