Bırak, parmaklarını ıslatma
Dokunma gözlerime Fiona
Bırak, ağlasın tüm çocuklar
Zira, bu akşam o kadar
Güzel ki deniz ve sema
Dokunma gözyaşlarıma
Uzaktan kaş-göz edip durma
Öyle ikide birde de geçme
Bizim sokaktan
Bitti her şey anla!
Artık bulamazsın beni
Her gece pencerenin altında
İlk adım kahroluşaydı
Anlamadım neydi o kuşkulu suskunluk
Neydi ipil ipil yağmur altında
Sancısı kaldırımların
Bulvarlara sürüyordu kirli saçlarını
İçi geçmiş bir sarışın kadın
Şimdi istanbul bir tutkulu gelin
Canına tak diyen özlemin
Bittiği gündür bugün
şırıl şırıl yarılacak deniz
vapurların bordalarından
şarkı 1
Ne zaman hatırlasam kaybolan zamanları
Dudaklarından taşan o zâlim yalanları
Ne zaman hatırlasam o alev gözlerini
Petrografik (1)
Ben bu platin zonlarını
En çirkin noritlerde buldum
Bushweld masifinde ağladım
Kapkara insanlarla
Tükettim seni
Gidişi son gidiş
Dönüşü yok kadın
Sen dolu şiirler tükendi
Bezgin kalemimde
Zamansız ağlayışların
'Apo ve Nuri'ye'
Biz üç kişi içerdik hep
İstanbul akşamlarında
Su gibi akardı şarap sohbetimize
Sevgimizi meze yapar
Uzak bir ülkede bir bayram sabahı
Kuru bir dalca duygularım
Düşlerim kurşunlanmış
İnançsız umutlarım
Bir bayram günü
Panayırlara düşmüşüm,bezgin
'Amy Peacock'a'
Kafesteki serçenin iç acıtan yalnızlığında
Özgürlük düşlerini mavi bulutlar sarar
Kırık düşüncelerinin parmaklıkları ardında
Tutsak yüreği bir bitmemiş sevdayı arar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!