Dünyanın neresine gidersen git
Bir coğrafyan olduğunu unutmayacaksın,
Sen seçmedin ki o coğrafyayı
Bağrından çıktın o senin bağrında
Belirleyen vatandır
Vatan üzerinde kendine yakışanı da
Yakışmayanı da barındırır
Sana düşen vatanının üzerine
Yakışmayandan ibret almandır
Sen yurduna aitsin, kültürünün kaynağı
Öz dilinin sesisin
Vatanına ne kadar hizmet ettin ki
Borcunu ödediğini sanırsın
Toprağına ait olmanın bağısın
Her meslekten, her uğraştan insanın
İki anası var
Biri doğuran, biri doyuran
Doğurana sütünü, doyurana verdiği ekmeğini
İnkâr mı edeceksin
Dünyaya damarlarında dolaşan kanınla,
Yoğrulduğun kültürünle,
Ruhunu beslediğin türkünle ses vereceksin,
Aldığın nefesin oksijeni,
Gölgesinde oturduğun ağacın
Eseri olduğunu unutmayacaksın
Bulutlarından üzerine yağan
Gözyaşı gibi yağmurlar, kar hepsi bu vatanın.
Vatan söz konusu olunca
Çaresiz görünmemelisin,
Vatansız olursun serseri,
Vatana borcunu geri ödemelisin
Dereler, çaylar, nehirler, akarsular gibidir insan,
Çıktığı yeri unutmazlar
Temiz akarlar hayatın içinde,
Nereye gidersen git, neye inanırsan inan
Öz yurdunu beraber götürürsün,
Sen yurtsun, yurt sen.
Yakacağın çıra, odun, ocak,
İçeceğin çay kendi coğrafyandır,
Yüksek dağları belirleyen,
Ovaları birbirine bağlayan,
Anne, baba, dede, diye ağlayan çocuksun
Sen çocuktun şimdi büyümüş olabilirsin
Unutma bir tek kendi yurdunda,
Toprağında mutlu olabilirsin
Kaynağın toprak seni kabul edecek
Sende toprağı,
Ne giyeceğinden, nereye gideceğine kadar
Özlemsin aslında unutulan,
Dön artık dön yurduna bu hasret bitsin,
Vatanın üzerinde hasret gibisin.
Üzerinde yaşayıp yabancı gibi olmakta nedir
Çimdiğin dereleri,
Emdiğin memeleri unutmayacaksın,
Sen vatan, vatan sensin
Kim verebilirdi sana şu ana kadar aldıklarını
Kimden aldığını sanıyorsun Unutarak yaşamanın bedelini ağır ödersin
Yaradan da seni aynı kökten ayırmış,
Rengini, dilini, ırkını, vatanını,
Bayrağını, kanını, ülkünü,
Ayrı olduğunu bilecek
Kimseyi ayırmayacaksın,
İlk öncede kendini
Kutupta yaşayanların hayatında
Renklerin bile azlığı hiç dikkatini çekmedi mi
Onlar neden sürekli beyazdan sıkılıp
Terk etmediler beyaz örtünün altındaki topraklarını,
Bağlayan ne onları o soğuğa ve zor şartlara
Bir düşünesin.
Eskimoları aklına getir
Hayvan kılığında giyimden
Çok mu hoşlanıyorlardı
Onları ne mecbur ediyordu buna
Muz, kavun, nar görmeyen insanlarda vardı,
Yokluğa hiç terk ettiler mi vatanlarını
Gökyüzü ve deniz gibi üç renkle yaşayan
Çok insan vardı,
Hangisi nereye kaçabildi
Ekvatorda kar ve buz yoktu,
Donmayı ve üşümeyi bilen,
Giyimi, kuşamı bilen yoktu,
Dünyanın birçok ülkesinde insan yalındı
Himalaya dağlarının karı neden erimiyor
Ortadoğu’da Nuh tufanında taşan
Su gibi kan akıyor,
İnsanlık durmuş bu akan kana bakıyor.
Yakıyor zulüm insanlığı, insanlık yakıyor insanı,
Kapladı zulüm her yanı, canlar yanıyor.
Gönül Nazım’ı, Kuvay-i Milliye gibi bir destan arıyor,
Kitaplara bakıyorsun vatanı,
Vatana sahip çıkan kahramanları
Yine onlar yazıyor,
Yurdunu terk eden insan
Bir tek kendinden kaçıyor.
Toprağın bereketli üzerine akan kandan
Anadolu her tarafı kanla yıkanmadı
Buna kimin canı yandı
İnsanlığın geldiği nokta bu
Git bakalım şimdi nereye gideceksin
Anla artık;
Çanlar kimin için çalıyor
Sen vatan, vatan sensin
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 19.5.2014 23:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir bütündür bu topraklar, öüstünde yaşayan ve altında yatan.
'Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğruna
kendini tarihe verenlerindir'
== Orhan Şaik Gökyay =
Kutluyor, başarılar diliyorum.
Kutlarım duyarlı yüreğinizden süzülen anlamlı şiirinizi ve sizi.kaleminiz daim olsun
Nicelerine
TÜM YORUMLAR (10)