Hiçbir acı o acıyı yaşayan canın içinde dinmez.
Sürekli başka duygulara dönüşür.
Bizler o acıların etrafında büyür, olgunlaşır, merhamete ya gelir ya da daha da gaddar oluruz.
Zaten insan görünümünde gaddarlar değil miyiz?
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Acıyı yaşayan kadar kimse bilmez
Gündüzün nasıl geceye döndüğü
Gecenin bir sabah olmayışı
Ama bazı acılar bile isteye gelir ve yaşanır .. beslenenleri var.
Bazı toplumlar belki de acı cektireni sever.
Yaman çelişki
Selamla
"Çelişkilerin" çapraşık bağları,
Her yol "bana çıksın" mantığı!
Oysa her yol,
Biraz güvene,
Huzura,
Doyuma,
"Paylaşılan sevgiye" çıkmalıydı!
Yani, "toplumcu bir bakış açısını" bilimle,
Akılla, vicdanla, hukukla, adaletle donatmak gerekiyordu!
Mutluluğu "azınlığa" değil, çoğunluğa dağıtmak gerekiyordu!
Zordu, elbet...
Kolayı, "azınlığın zenginleşmesiydi!"
Çoğunluğu da "sürüye çevirmek",
Verilenle yetinmesini ve "biat etmesini" öğretmekti!
Maalesef,
Üzeri bir süre örtülebiliyor, çelişkilerin...
Ama sürgit değil!
Ne zamanki "dağıtılacak" iaşe kalmadı, aksilikler, hesabı kitabı yapılmayan afetler, "pandemiler" üst üste geldi,
Deniz bitti!
İşte o zaman "dank ediyor" gerçek,
Sırıtıyor bencillik,
Azınlığın dayatması!
Ne kadar acı,
Sözle olmuyor değil mi
"Kimsesizlerin kimsesi!"
Tebrikler Önder Kardeşim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta