Üstelik fluoridli...Bu cümleyi dis macunu reklamlarinda mutlaka duyariz.
'Beyaz ve saglikli' disler için, içinde fluorid olan dis macunlarina ihtiyacimiz vardir.
Televizyon ekranlarindaki beyaz önlüklü dis hekimleri hep öyle derler.
Amerika'da ise fluorid içme sularina da karistiriliyor. Avrupa'da yasak olan bu islemi gerçeklestiren ABD'de her yil 143 bin ton fluorid 'agiz sagligi, temiz içme suyu ve su borularinin hijyenligi' adina Amerikalilarin musluk sularina tatbik ediliyor.
Ingiltere ise fluoridli musluk suyunun resmi olarak yasaklanmadigi Avrupa'daki tek ülke.
'Thames Water' 2000 yilinda ABD uygulamasini örnek alarak Ingiltere'de musluk sularina fluorid karistirmak için yasa önerisini Londra'daki Parlamento'ya vermis bulunuyor. Yasa önerisine Ingiliz kamuoyunun tepkisi oldukça büyük oldu. Anti- Fluorid Kampanyasi'nin yogun çalismalari sonucunda basta Boots, Sainsbury ve Safeway gibi büyük market zincirleri 'Fluoridsiz dis macunlari'ni üretip raflarina yerlestirmek zorunda kaldilar.
Fluoridli dis macunlari üzerindeki büyü kalkarken kamuoyu fluorid denen ve iyi birsey zannedilen kimyasal maddenin bir zehir oldugunu ögrendi. Ve çok daha ürkütücü bir bilgiyle karsilasti:Kitlesel düsünce kontrolünde fluoridin kullanildigini.
Sodyum Fluorid 19.yüzyilda yaygin bir deyimle 'Seytan Zehiri' olarak bilinen Sodyum Fluorid fare zehiri olarak kullaniliyordu.
Bir çok endüstri kolunun atik ürünü olan ve sodyum silikofluorid ile birlikte elde edilen fluorid özellikle boksit'den elde edilen alüminyum üretimi endüstrisinin bir atigidir.
Depolanmasi oldukça güçtür. Denizlerin dibine depolandiginda milyonlarca baligin ve deniz canlisinin ölümüne neden olmakta, eger topraga depolanirsa nehirlere ve yeralti sularina karismakta ve topragi zehirlemektedir.
Metali yeme özelligi de bulundugu için sodyum fluoridin depolanmasi için üretilen konteynirlar oldukça pahaliya mal olmaktadir.
20. yüzyilin ikinci yarisinda kapitalizm bu zehirli atigin depolanma maliyetinden kurtulmak için 'fluoridli dis macunlari' masalini ortaya atmis, basta ABD olmak üzere dünya çapinda bir dizi üniversitenin dis hekimligi ve halk sagligi bölümlerinde, dis sagligi için fluoridin faydalari üzerine arastirmalar yönlendirmis ve sonuçta her ülkede fluoridli dis macunlari, dis hekimleri kuruluslarinin onayini almistir.
Arsenikten 15 kat daha kuvvetli Anti-Fluorid Kampanyasi'nin önde gelen sözcülerinden Massachutes Tip Merkezi'nden Dr. Bush, sodyum fluoridin arsenikten 15 kat daha kuvvetli oldugunu belirtiyor.
Dünyadaki kanser oraninin en yüksek oldugu Amerika'da içme sularina fluorid tatbik edilen bölgelerde kanser oraninin iki hatta üç kat daha fazla oldugu ve bu oranin nükler santral bölgelerinde oturan insanlarin kansere yakalanma orani ile esdeger oldugu da açiklanan bir diger bilgi. Sodyum fluorid, dis macununun yani sira bir de içme suyu ile alindiginda vücutta büyük bir tahribata neden oluyor. Damarlar, sinir sistemi, kemik yapisi ve dislerde agir bir tahribat gerçeklestiriyor.
ABD'de uygulamanin, kisa adi EPA (Environmental Protection Agency – Çevre Koruma Kurumu) olarak bilinen kurum araciligi ile gerçeklestirildigini ve EPA'nin, içme sularinda fluorid kullanilmasina iliskin tavsiye raporlari verdigini de hatirlatmak istiyoruz. EPA hazirladigi bu 'tavsiye' raporlarinda endüstri kollarina atiklarini degerlendirme ve atiklarindan para kazanmanin yollarini gösteriyor. Bu atiklarin basinda ise sodyum fluorid geliyor. Içme sularina fluorid karistirilmasi yasa maddesi böylece devreye giriyor. Amerikalilarin 'çevre' koruma kurumu, sermayeyi koruma kurumu olarak faaliyet gösteriyor.
Fluoridin kitlesel psikolojik kontrol için kullanimi Fluorid kullaniminin karanlikta birakilmis iliskiler aginda ise çok daha ürkütücü bilgilerle karsilasiyoruz. Fluorid, semap olarak bilinen ve ilaç endüstrisinde sakinlestirici ilaç üretiminde kullanilan bir malzemeyi içeriyor. Bu ise fluorid üretimiyle sarin ve soman olarak bilinen sinir gazlarinin üretimini mümkün kiliyor.
Bu üretimin gelistirilmesi, 2. Dünya Savasi sirasinda Hitler Almanyasinda, Yahudileri yok etmek için Zyklon B adindaki ceyanide kökenli gazi üreten Alman kimya fabrikasi I.G.Farben'de gerçeklestiriliyor. I.G.Farben, sodyum fluoridden sinir gazi üretimi teknolojisini 1939 yilinda ALCOA adli Amerikan Aliminyum Sirketi'nden aliyor. Nazi bilim adamları fluoridin içme suyuna karistirilmasi için ilk deneyleri gerçeklestiriyorlar.
Bu deneylerde içme suyundaki fluoridin beynin belli bir bölgesini uyusturdugunu ve bireyin direnme gücünü kirdigini tesbit ediyorlar. Bu kesiften sonra fluorid Nazi toplama kamplarindaki içme sularina karistiriliyor.
Colgate ve CIA arasindaki iliski 2. Dünya Savasi'nin bitiminden sonra Alman I.G.Farben firmasi ABD ile iliskilerini gerçeklestiriyor. Amerikali kimyaci ve biyolog Charles Edward Perkins, Nazi toplama kamplarinda içme sularina fluorid karistirildigina ve Farben firmasinin Yahudi soykirimindaki rolüne iliskin bilgileri açikliyor. Bu açiklamalar gözardi ediliyor. Zira bu tarihlerde CIA, Nazilerin kitlesel psikolojik denetleme ve kontrol testlerinin sonuçlarini ve birikimini bünyesinde toplamaya basliyor. Farben firmasinin Amerikali danismani olarak Alan Dulles göreve ataniyor. Dulles MK ULTRA olarak bilinen Nazi psikolojik denetleme testlerinin sonuçlarini CIA'e aktariyor.
CIA'nin kurucularindan olan Dulles'in yaninda çalisan bir diger kisi ise Dr. George Estabrooks. Estabrooks, New York'daki Hamilton Üniversitesi Psikoloji Bölüm Baskani ve ABD Hükümeti'nin hipnotizma ve davranis psikolojisi danismani olarak görev yapiyor. Dr. Estabrooks'un bir diger görevi ise dis macunu sirketi Colgate'in yönetim kurulu baskanligi.
Dis Macunlarinin üzerindeki uyarici bilgiler ise ülkeden ülkeye degisiyor.
Örnegin ABD'de satilan Colgate ürünlerinde su uyari notu yer aliyor:
'Eger çocugunuzun dis macunundan yemis oldugunu fark ederseniz, derhal yakininizdaki zehirlenme istasyonuna götürün ve doktorunuz ile temasa geçin.' Bu uyari notu diger ülkelerde 'Çocugunuzun disini firçalarken macunu yutmamasina özen gösterin ve 7 yasin altindaki çocuklara çok az miktarda dis macunu verin' olarak degisiyor.
ABD'deki içme sularina sodyum fluorid katildigi için, bu ülkede satilan dis macunlarindaki sodyum fluorid orani, diger ülkelerdekinden ortalama yüzde 50 daha az miktarda.
Bilime ulasma hakki Demokratik bir toplumun temellerinden birini, bireylerin bilime ulasabilme hakki ve kullanici kültürüne sahip olabilmeleri olarak saptayabiliriz.
Dismacunlari örneginde görüldügü gibi kullandigimiz ürünlerin bir çogu aslinda ihtiyacimiz olmayan, fakat uluslararasi tröstlerin atiklari üzerinden de para kazanabilmeleri için suni olarak yaratilmis ihtiyaçlarimiza yanit veriyor. Üstelik sagligimiz pahasina. Kalsiyum fluorid, sodyum fluoridin dogal alternatifi. Fakat dogada çok az bulunuyor.
Bu yüzden organik üretilmis dis macunlari orta gelir seviyesi ve üstündeki toplum kesimi tarafindan kullanilabiliyor. Kalsiyum fluoridin fazla fazla alinmasi durumunda da disler ve kemik yapisi zarar görüyor.
Uzmanlar saglikli disler için sekerli yiyecekler, beyaz seker ve beyaz unu mümkün oldugu kadar azaltacak bir diyetin yeterli oldugunu belirtiyorlar.
E154* Brown FK Renklendirici; sentetik 6 boya maddesinin karışımından oluşur; kurutulmuş balık, tütsülenmiş balık, pişirilmiş jambon ve cipslerde kullanılır; çocuklar için önerilmez; Amerika'da ve pek çok ülkede yasaklandı.
brando filmde amerikalı sevgilisiyle tartışır...hiç altta kalmaz tabi...kadında çileden çıkar ve şu harika sözü söyler:
-kendini bir kale gibi savunuyorsun!
aslında hoş film...niye? bilmiyorum...hani bazı filmler vardır ya...oyuncular arasında kimya tutar da,seyredilesi olur...belki de çocukluğumda izlediğim içindir...
Harvard Üniversitesi bilim adamlarına göre; gün ortasında uyumak insan vücudu için çok yararlı.Ayrıca gün içerisinde 60-90 dakika uyumanın; beyni 8 saatlik gece uykusuna kadar dinlendirdiği belirtiliyor. Bilim adamları, öğle uykularının beyni dinlendirmesinin yanı sıra öğrenme yeteneğini de artırdığını ifade ediyor. Araştırmalardan çıkan sonuçlara göre; günde 60-90 dakika uyuyanların test sonuçlarının uyumayanlara oranla çok daha başarılı olduğu tespit edildi. Ayrıca bilim adamları, yapılan testler sonucunda gündüz uykusunun hafızayı güçlendirdiğini saptadı. Araştırmada ayrıca erkeklerin gündüz uykusuna, kadınlardan çok daha yatkın olduğu da ortaya çıktı
'Asil ruhlarda ıstıraplarını ifadeden meneden bir utanma vardır,bu ıztırapların genişliğini kendilerini sevenlerden zevk dolu bir şefkat hissiyle gizlerler.'
Tin Suresi'nin birinci ayetinde Allah'ın incire 'andolsun' şeklinde bildirmesi, bu meyvenin faydaları açısından son derece hikmetlidir.
İncirin İnsan Sağlığına Faydaları:
İncir herhangi bir meyve ya da sebzeye göre en yüksek lif içeriğine sahiptir. Sadece 1 adet kuru incir 2 gram lif sağlamaktadır, ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın %20'si'dir. Son 10-15 yılda yapılan araştırmalar, bitkisel gıdalarda bulunan liflerin sindirim sisteminin düzgün olarak çalışması açısından çok önemli olduklarını ortaya koymuştur. Besin olarak alınan lifin sindirime yardımcı olduğu ve bazı kanser türlerinin riskini azaltmada etkili olduğu bilinmektedir. Beslenme uzmanları lif alımını artırmanın ideal bir yolu olarak, lif açısından zengin olan incir tüketimini tavsiye etmektedirler.
Lifli yiyecekler çözünür ve çözünmez olarak ikiye ayrılırlar. Çözünmez lif açısından zengin gıdalar, vücuttan atılacak maddelere su kazandırarak bağırsaklardan geçişi kolaylaştırlar. Böylece sindirim sistemini hızlandırırarak, düzenli çalışmasını sağlarlar. Ayrıca çözünmez lifli besinlerin kolon kanserine karşı koruyucu olduğu da tespit edilmiştir. Çözünür lif açısından zengin besinlerin ise kandaki kolesterol seviyesini %20'den fazla düşürdükleri ortaya konmuştur. Bu nedenle kalp hastalıklarının riskini azaltmak açısından büyük önem taşırlar. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa, bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına yol açar. Kolesterol, hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi besleyen atardamarlarda kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Ayrıca çözünür liflerin alımı mideyi boşaltarak, kan şekerini düzenlemesi açısından da önem taşır, çünkü kan şekerindeki ani değişiklikler hayati riskler taşıyan rahatsızlıklarla sonuçlanabilir. Nitekim beslenmeleri lif açısından zengin olan toplumların kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklara daha az oranda yakalandıkları tespit edilmiştir.
Çözünür ve çözünmez liflerin her ikisinin birarada bulunması ise sağlık açısından ayrı bir avantajdır: Her iki lif türünün birarada bulunmasının, kanseri engellemede, tek başına olduklarından daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. İncirde her iki lif türünün -hem çözünür hem de çözünmez liflerin- birarada bulunması bu bakımdan inciri son derece önemli bir besin maddesi kılmaktadır.
George Washington Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Hastalıklara Karşı Korunma Enstitüsü'nün başkanı Dr. Oliver Alabaster, incirden şu ifadelerle bahsetmektedir:
... burada gerçek anlamda sağlıklı ve yüksek lif oranına sahip bir besini ekleme imkanı bulunmaktadır. İncirleri ve diğer yüksek lif oranına sahip besinleri sıklıkla tercih etmek... ömür boyu sağlığınız açısından önem taşımaktadır.
California İncir Danışma Kurulu'na (California Fig Advisory Board) göre, meyvelerde ve sebzelerde bulunan antioksidanların insanları birçok hastalıktan koruduğuna inanılmaktadır. Antioksidanlar, vücudumuzdaki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan veya dışardan alınan zararlı maddeleri (serbest radikalleri) etkisiz hale getirirler ve hücrenin tahrip edilmesini engellemiş olurlar. Scranton Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada, kuru incirin, antioksidan bakımından zengin fenol bileşimine diğer meyvelere göre çok daha fazla sahip olduğu belirlenmiştir. Fenol, mikroorganizmaları öldürücü -antiseptik- bir madde olarak kullanılmaktadır. Scranton Üniversitesi’nde yapılan değerlendirmelere göre, İncirdeki fenol miktarı, diğer meyvelerle kıyaslandığında çok daha fazladır. 125
New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada ise, kuru incirin içerdiği omega-3, omega-6 yağ asitleri (EFA: Essential fatty acids: vücut için zaruri yağlar) ile fitosterol (bitkilerde bulunan yağımsı madde) sayesinde kolesterolü düşürücü olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır.126 Bilindiği gibi omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta üretilemezler ve gıdalarla alınmaları gereklidir. Ayrıca bu yağlar özellikle kalp, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde işlev görmesi açısından vazgeçilmez öneme sahiptirler. Fitosterol ise, hayvansal gıdalardaki kalp ve damar sağlığı açısından tehlikeli olan kolesterolün yolunu tıkayarak kana karışmadan vücuttan atılmasını sağlar.
California İncir Danışma Kurulu tarafından 'adeta doğanın en mükemmel meyvesi'127 olarak bahsedilen incir, insanoğlunun bildiği en eski meyvelerden biri olmasına rağmen, gıda üreticileri tarafından yeniden keşfedilmektedir. Çünkü besin değerinin yüksek olması, sağlık için faydaları, bu meyveye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
İncir hemen hemen her özel diyetin parçası olabilir: İncir doğal olarak yağ, sodyum ve kolesterol içermediği ve yüksek lif oranına sahip olduğu için, kilo vermeye çalışan kişiler için de uygun bir besindir. Aynı zamanda incir, bilinen tüm meyvelere göre en yüksek mineral içeriğine sahiptir. 40 gram incir, 244 mg potasyum (günlük ihtiyacın % 7'si) , 53 mg kalsiyum (günlük ihtiyacın %6'sı) ve 1.2 mg demir (günlük ihtiyacın %6'sı) içermektedir.128 İncirde kalsiyum oranı çok yüksektir; meyveler arasında kalsiyum içeriği açısından portakaldan sonra ikinci sırada gelmektedir. Bir kase kuru incir, bir kase süt ile aynı miktarda kalsiyum sağlamaktadır.
İncir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olan, güç ve kuvvet veren bir ilaç olarak da düşünülmektedir. Fiziksel ve zihinsel zorlanmayı ortadan kaldırır ve vücuda enerji ve güç sağlar. İncirin en önemli besin öğesi, tüm meyvenin % 51-74'ünü oluşturan şekerdir ve tüm meyveler arasında en yüksek şeker oranını içermektedir. Ayrıca incir, astım, öksürük ve soğuk algınlığı gibi durumlarda da tedavi amaçlı tavsiye edilmektedir.
Burada çok sınırlı olarak yer verdiğimiz incirin faydaları, Allah'ın insanlar üzerindeki rahmetinin bir göstergesidir. Rabbimiz zevkle yenen bu meyve içerisinde, insanın ihtiyacı olan maddeleri, onun sağlığına uygun bir denge ile, adeta paketlenmiş şekilde yararına vermektedir. Allah'ın bu özel nimetinin Kuran'da zikredilmesi de, incirin insanlar için önemine bir işaret olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) İncirin besin değerinin, insan sağlığı açısından öneminin, ancak gelişen tıp ve teknolojik imkanlarla tespit edilebilmesi, kuşkusuz Kuran'ın, herşeyin bilgisine sahip Allah'ın sözü olduğunun göstergelerinden biridir.
hey gidi günler hey...bir sakız daha vardı...içinden yine araba resimleri çıkardı...koleksiyon yapmıştım...sonra kayboldu...bi sakızdan da (adını unuttum) hayvan resimleri çıkardı,ansiklopedik özellikleri de yazardı içinde...o koleksiyonu eski ansiklopedilerin birinde buldum...gözüm yaşardı yav...hepsi senelerce ansiklopedinin içinde dura dura gıcır gıcır olmuş...caretta caretta,hayatı tehlikede yazardı...en çok da o çıkardı...yeni bi hayvan çıkınca sevinçten uçardım...bi de içinden dinazor resimleri çıkan bi sakız vardı (adını neydi yav) ...ama o resimler yapışkanlıydı...mobilyalara yapıştırırdım...çıkarınca kağıt mobilyaya yapışırdı...tam çıkmazdı...o koleksiyon kayboldu...bi de şıpsevdi vardı...ama o yakın zamana ait...içinde aptalca aşk yazıları çıkardı...bi de tofita vardı...onun da koleksiyonu vardı...kayboldu...bi de big babol vardı...içinde 5 tane olurdu...envayi çeşit aromalısı vardı...sonra sakız sevdası yerini taso müptelalığına bıraktı...bütün mahalledekileri yenip iki torba tasom olmuştu...döner taso...mega taso...normal taso...nereye geldik yav...bi de yumiyum vardı...her yerim yapış yapış olurdu...
Diş Macunu
21.07.2006 - 01:35ÜSTELIK FLUORIDLI! !
Üstelik fluoridli...Bu cümleyi dis macunu reklamlarinda mutlaka duyariz.
'Beyaz ve saglikli' disler için, içinde fluorid olan dis macunlarina ihtiyacimiz vardir.
Televizyon ekranlarindaki beyaz önlüklü dis hekimleri hep öyle derler.
Amerika'da ise fluorid içme sularina da karistiriliyor. Avrupa'da yasak olan bu islemi gerçeklestiren ABD'de her yil 143 bin ton fluorid 'agiz sagligi, temiz içme suyu ve su borularinin hijyenligi' adina Amerikalilarin musluk sularina tatbik ediliyor.
Ingiltere ise fluoridli musluk suyunun resmi olarak yasaklanmadigi Avrupa'daki tek ülke.
'Thames Water' 2000 yilinda ABD uygulamasini örnek alarak Ingiltere'de musluk sularina fluorid karistirmak için yasa önerisini Londra'daki Parlamento'ya vermis bulunuyor. Yasa önerisine Ingiliz kamuoyunun tepkisi oldukça büyük oldu. Anti- Fluorid Kampanyasi'nin yogun çalismalari sonucunda basta Boots, Sainsbury ve Safeway gibi büyük market zincirleri 'Fluoridsiz dis macunlari'ni üretip raflarina yerlestirmek zorunda kaldilar.
Fluoridli dis macunlari üzerindeki büyü kalkarken kamuoyu fluorid denen ve iyi birsey zannedilen kimyasal maddenin bir zehir oldugunu ögrendi. Ve çok daha ürkütücü bir bilgiyle karsilasti:Kitlesel düsünce kontrolünde fluoridin kullanildigini.
Sodyum Fluorid 19.yüzyilda yaygin bir deyimle 'Seytan Zehiri' olarak bilinen Sodyum Fluorid fare zehiri olarak kullaniliyordu.
Bir çok endüstri kolunun atik ürünü olan ve sodyum silikofluorid ile birlikte elde edilen fluorid özellikle boksit'den elde edilen alüminyum üretimi endüstrisinin bir atigidir.
Depolanmasi oldukça güçtür. Denizlerin dibine depolandiginda milyonlarca baligin ve deniz canlisinin ölümüne neden olmakta, eger topraga depolanirsa nehirlere ve yeralti sularina karismakta ve topragi zehirlemektedir.
Metali yeme özelligi de bulundugu için sodyum fluoridin depolanmasi için üretilen konteynirlar oldukça pahaliya mal olmaktadir.
20. yüzyilin ikinci yarisinda kapitalizm bu zehirli atigin depolanma maliyetinden kurtulmak için 'fluoridli dis macunlari' masalini ortaya atmis, basta ABD olmak üzere dünya çapinda bir dizi üniversitenin dis hekimligi ve halk sagligi bölümlerinde, dis sagligi için fluoridin faydalari üzerine arastirmalar yönlendirmis ve sonuçta her ülkede fluoridli dis macunlari, dis hekimleri kuruluslarinin onayini almistir.
Arsenikten 15 kat daha kuvvetli Anti-Fluorid Kampanyasi'nin önde gelen sözcülerinden Massachutes Tip Merkezi'nden Dr. Bush, sodyum fluoridin arsenikten 15 kat daha kuvvetli oldugunu belirtiyor.
Dünyadaki kanser oraninin en yüksek oldugu Amerika'da içme sularina fluorid tatbik edilen bölgelerde kanser oraninin iki hatta üç kat daha fazla oldugu ve bu oranin nükler santral bölgelerinde oturan insanlarin kansere yakalanma orani ile esdeger oldugu da açiklanan bir diger bilgi. Sodyum fluorid, dis macununun yani sira bir de içme suyu ile alindiginda vücutta büyük bir tahribata neden oluyor. Damarlar, sinir sistemi, kemik yapisi ve dislerde agir bir tahribat gerçeklestiriyor.
ABD'de uygulamanin, kisa adi EPA (Environmental Protection Agency – Çevre Koruma Kurumu) olarak bilinen kurum araciligi ile gerçeklestirildigini ve EPA'nin, içme sularinda fluorid kullanilmasina iliskin tavsiye raporlari verdigini de hatirlatmak istiyoruz. EPA hazirladigi bu 'tavsiye' raporlarinda endüstri kollarina atiklarini degerlendirme ve atiklarindan para kazanmanin yollarini gösteriyor. Bu atiklarin basinda ise sodyum fluorid geliyor. Içme sularina fluorid karistirilmasi yasa maddesi böylece devreye giriyor. Amerikalilarin 'çevre' koruma kurumu, sermayeyi koruma kurumu olarak faaliyet gösteriyor.
Fluoridin kitlesel psikolojik kontrol için kullanimi Fluorid kullaniminin karanlikta birakilmis iliskiler aginda ise çok daha ürkütücü bilgilerle karsilasiyoruz. Fluorid, semap olarak bilinen ve ilaç endüstrisinde sakinlestirici ilaç üretiminde kullanilan bir malzemeyi içeriyor. Bu ise fluorid üretimiyle sarin ve soman olarak bilinen sinir gazlarinin üretimini mümkün kiliyor.
Bu üretimin gelistirilmesi, 2. Dünya Savasi sirasinda Hitler Almanyasinda, Yahudileri yok etmek için Zyklon B adindaki ceyanide kökenli gazi üreten Alman kimya fabrikasi I.G.Farben'de gerçeklestiriliyor. I.G.Farben, sodyum fluoridden sinir gazi üretimi teknolojisini 1939 yilinda ALCOA adli Amerikan Aliminyum Sirketi'nden aliyor. Nazi bilim adamları fluoridin içme suyuna karistirilmasi için ilk deneyleri gerçeklestiriyorlar.
Bu deneylerde içme suyundaki fluoridin beynin belli bir bölgesini uyusturdugunu ve bireyin direnme gücünü kirdigini tesbit ediyorlar. Bu kesiften sonra fluorid Nazi toplama kamplarindaki içme sularina karistiriliyor.
Colgate ve CIA arasindaki iliski 2. Dünya Savasi'nin bitiminden sonra Alman I.G.Farben firmasi ABD ile iliskilerini gerçeklestiriyor. Amerikali kimyaci ve biyolog Charles Edward Perkins, Nazi toplama kamplarinda içme sularina fluorid karistirildigina ve Farben firmasinin Yahudi soykirimindaki rolüne iliskin bilgileri açikliyor. Bu açiklamalar gözardi ediliyor. Zira bu tarihlerde CIA, Nazilerin kitlesel psikolojik denetleme ve kontrol testlerinin sonuçlarini ve birikimini bünyesinde toplamaya basliyor. Farben firmasinin Amerikali danismani olarak Alan Dulles göreve ataniyor. Dulles MK ULTRA olarak bilinen Nazi psikolojik denetleme testlerinin sonuçlarini CIA'e aktariyor.
CIA'nin kurucularindan olan Dulles'in yaninda çalisan bir diger kisi ise Dr. George Estabrooks. Estabrooks, New York'daki Hamilton Üniversitesi Psikoloji Bölüm Baskani ve ABD Hükümeti'nin hipnotizma ve davranis psikolojisi danismani olarak görev yapiyor. Dr. Estabrooks'un bir diger görevi ise dis macunu sirketi Colgate'in yönetim kurulu baskanligi.
Dis Macunlarinin üzerindeki uyarici bilgiler ise ülkeden ülkeye degisiyor.
Örnegin ABD'de satilan Colgate ürünlerinde su uyari notu yer aliyor:
'Eger çocugunuzun dis macunundan yemis oldugunu fark ederseniz, derhal yakininizdaki zehirlenme istasyonuna götürün ve doktorunuz ile temasa geçin.' Bu uyari notu diger ülkelerde 'Çocugunuzun disini firçalarken macunu yutmamasina özen gösterin ve 7 yasin altindaki çocuklara çok az miktarda dis macunu verin' olarak degisiyor.
ABD'deki içme sularina sodyum fluorid katildigi için, bu ülkede satilan dis macunlarindaki sodyum fluorid orani, diger ülkelerdekinden ortalama yüzde 50 daha az miktarda.
Bilime ulasma hakki Demokratik bir toplumun temellerinden birini, bireylerin bilime ulasabilme hakki ve kullanici kültürüne sahip olabilmeleri olarak saptayabiliriz.
Dismacunlari örneginde görüldügü gibi kullandigimiz ürünlerin bir çogu aslinda ihtiyacimiz olmayan, fakat uluslararasi tröstlerin atiklari üzerinden de para kazanabilmeleri için suni olarak yaratilmis ihtiyaçlarimiza yanit veriyor. Üstelik sagligimiz pahasina. Kalsiyum fluorid, sodyum fluoridin dogal alternatifi. Fakat dogada çok az bulunuyor.
Bu yüzden organik üretilmis dis macunlari orta gelir seviyesi ve üstündeki toplum kesimi tarafindan kullanilabiliyor. Kalsiyum fluoridin fazla fazla alinmasi durumunda da disler ve kemik yapisi zarar görüyor.
Uzmanlar saglikli disler için sekerli yiyecekler, beyaz seker ve beyaz unu mümkün oldugu kadar azaltacak bir diyetin yeterli oldugunu belirtiyorlar.
doritos
21.07.2006 - 01:31E154* Brown FK Renklendirici; sentetik 6 boya maddesinin karışımından oluşur; kurutulmuş balık, tütsülenmiş balık, pişirilmiş jambon ve cipslerde kullanılır; çocuklar için önerilmez; Amerika'da ve pek çok ülkede yasaklandı.
pesimist
19.07.2006 - 19:55insan yaratılırken toprağı 39 kere hüzün suyuyla,1 kere de neşe suyuyla yoğrulmuş...
istanbul
19.07.2006 - 09:02eksik oldu...
ebced hesabıyla;
Mehdi Salih İzzet Mirzabeyoğlu: 550
İstanbul: 550
istanbul
19.07.2006 - 07:56ebced hesabıyla;
Mehdi Salih Mirzabeyoğlu: 550
İstanbul: 550
Okumak saadeti
19.07.2006 - 01:36yaşamayı unutmadan...
Milla Jovovich
19.07.2006 - 01:34yeteneksiz bir dişi...
sayonara
18.07.2006 - 08:54brando filmde amerikalı sevgilisiyle tartışır...hiç altta kalmaz tabi...kadında çileden çıkar ve şu harika sözü söyler:
-kendini bir kale gibi savunuyorsun!
mermaids / denizkızları
17.07.2006 - 01:29aslında hoş film...niye? bilmiyorum...hani bazı filmler vardır ya...oyuncular arasında kimya tutar da,seyredilesi olur...belki de çocukluğumda izlediğim içindir...
cinema paradiso
17.07.2006 - 01:25bu filmi sevmeyen yok...ama bence cıvık bir Fellini taklidi...
kaylule
16.07.2006 - 20:11Harvard Üniversitesi bilim adamlarına göre; gün ortasında uyumak insan vücudu için çok yararlı.Ayrıca gün içerisinde 60-90 dakika uyumanın; beyni 8 saatlik gece uykusuna kadar dinlendirdiği belirtiliyor. Bilim adamları, öğle uykularının beyni dinlendirmesinin yanı sıra öğrenme yeteneğini de artırdığını ifade ediyor. Araştırmalardan çıkan sonuçlara göre; günde 60-90 dakika uyuyanların test sonuçlarının uyumayanlara oranla çok daha başarılı olduğu tespit edildi. Ayrıca bilim adamları, yapılan testler sonucunda gündüz uykusunun hafızayı güçlendirdiğini saptadı. Araştırmada ayrıca erkeklerin gündüz uykusuna, kadınlardan çok daha yatkın olduğu da ortaya çıktı
Honore de Balzac
16.07.2006 - 20:06'Asil ruhlarda ıstıraplarını ifadeden meneden bir utanma vardır,bu ıztırapların genişliğini kendilerini sevenlerden zevk dolu bir şefkat hissiyle gizlerler.'
devlet su işleri
16.07.2006 - 05:44fırçala dişleri...
stanno tutti bene / herkesin keyfi yerinde
15.07.2006 - 16:20felliniyi taklit etmiş,ama aynı tat yok tabi...
fişini de al mustafa ali
15.07.2006 - 07:03ali-ayşegül atik çiftinin izlemeye doyamadığımız 'önce alışveriş sonra fiş' reklamını da unutmayalım...
incir
15.07.2006 - 06:57'İncire ve zeytine andolsun' (Tin Suresi, 1)
Tin Suresi'nin birinci ayetinde Allah'ın incire 'andolsun' şeklinde bildirmesi, bu meyvenin faydaları açısından son derece hikmetlidir.
İncirin İnsan Sağlığına Faydaları:
İncir herhangi bir meyve ya da sebzeye göre en yüksek lif içeriğine sahiptir. Sadece 1 adet kuru incir 2 gram lif sağlamaktadır, ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın %20'si'dir. Son 10-15 yılda yapılan araştırmalar, bitkisel gıdalarda bulunan liflerin sindirim sisteminin düzgün olarak çalışması açısından çok önemli olduklarını ortaya koymuştur. Besin olarak alınan lifin sindirime yardımcı olduğu ve bazı kanser türlerinin riskini azaltmada etkili olduğu bilinmektedir. Beslenme uzmanları lif alımını artırmanın ideal bir yolu olarak, lif açısından zengin olan incir tüketimini tavsiye etmektedirler.
Lifli yiyecekler çözünür ve çözünmez olarak ikiye ayrılırlar. Çözünmez lif açısından zengin gıdalar, vücuttan atılacak maddelere su kazandırarak bağırsaklardan geçişi kolaylaştırlar. Böylece sindirim sistemini hızlandırırarak, düzenli çalışmasını sağlarlar. Ayrıca çözünmez lifli besinlerin kolon kanserine karşı koruyucu olduğu da tespit edilmiştir. Çözünür lif açısından zengin besinlerin ise kandaki kolesterol seviyesini %20'den fazla düşürdükleri ortaya konmuştur. Bu nedenle kalp hastalıklarının riskini azaltmak açısından büyük önem taşırlar. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa, bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına yol açar. Kolesterol, hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi besleyen atardamarlarda kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Ayrıca çözünür liflerin alımı mideyi boşaltarak, kan şekerini düzenlemesi açısından da önem taşır, çünkü kan şekerindeki ani değişiklikler hayati riskler taşıyan rahatsızlıklarla sonuçlanabilir. Nitekim beslenmeleri lif açısından zengin olan toplumların kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklara daha az oranda yakalandıkları tespit edilmiştir.
Çözünür ve çözünmez liflerin her ikisinin birarada bulunması ise sağlık açısından ayrı bir avantajdır: Her iki lif türünün birarada bulunmasının, kanseri engellemede, tek başına olduklarından daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. İncirde her iki lif türünün -hem çözünür hem de çözünmez liflerin- birarada bulunması bu bakımdan inciri son derece önemli bir besin maddesi kılmaktadır.
George Washington Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Hastalıklara Karşı Korunma Enstitüsü'nün başkanı Dr. Oliver Alabaster, incirden şu ifadelerle bahsetmektedir:
... burada gerçek anlamda sağlıklı ve yüksek lif oranına sahip bir besini ekleme imkanı bulunmaktadır. İncirleri ve diğer yüksek lif oranına sahip besinleri sıklıkla tercih etmek... ömür boyu sağlığınız açısından önem taşımaktadır.
California İncir Danışma Kurulu'na (California Fig Advisory Board) göre, meyvelerde ve sebzelerde bulunan antioksidanların insanları birçok hastalıktan koruduğuna inanılmaktadır. Antioksidanlar, vücudumuzdaki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan veya dışardan alınan zararlı maddeleri (serbest radikalleri) etkisiz hale getirirler ve hücrenin tahrip edilmesini engellemiş olurlar. Scranton Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada, kuru incirin, antioksidan bakımından zengin fenol bileşimine diğer meyvelere göre çok daha fazla sahip olduğu belirlenmiştir. Fenol, mikroorganizmaları öldürücü -antiseptik- bir madde olarak kullanılmaktadır. Scranton Üniversitesi’nde yapılan değerlendirmelere göre, İncirdeki fenol miktarı, diğer meyvelerle kıyaslandığında çok daha fazladır. 125
New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada ise, kuru incirin içerdiği omega-3, omega-6 yağ asitleri (EFA: Essential fatty acids: vücut için zaruri yağlar) ile fitosterol (bitkilerde bulunan yağımsı madde) sayesinde kolesterolü düşürücü olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır.126 Bilindiği gibi omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta üretilemezler ve gıdalarla alınmaları gereklidir. Ayrıca bu yağlar özellikle kalp, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde işlev görmesi açısından vazgeçilmez öneme sahiptirler. Fitosterol ise, hayvansal gıdalardaki kalp ve damar sağlığı açısından tehlikeli olan kolesterolün yolunu tıkayarak kana karışmadan vücuttan atılmasını sağlar.
California İncir Danışma Kurulu tarafından 'adeta doğanın en mükemmel meyvesi'127 olarak bahsedilen incir, insanoğlunun bildiği en eski meyvelerden biri olmasına rağmen, gıda üreticileri tarafından yeniden keşfedilmektedir. Çünkü besin değerinin yüksek olması, sağlık için faydaları, bu meyveye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
İncir hemen hemen her özel diyetin parçası olabilir: İncir doğal olarak yağ, sodyum ve kolesterol içermediği ve yüksek lif oranına sahip olduğu için, kilo vermeye çalışan kişiler için de uygun bir besindir. Aynı zamanda incir, bilinen tüm meyvelere göre en yüksek mineral içeriğine sahiptir. 40 gram incir, 244 mg potasyum (günlük ihtiyacın % 7'si) , 53 mg kalsiyum (günlük ihtiyacın %6'sı) ve 1.2 mg demir (günlük ihtiyacın %6'sı) içermektedir.128 İncirde kalsiyum oranı çok yüksektir; meyveler arasında kalsiyum içeriği açısından portakaldan sonra ikinci sırada gelmektedir. Bir kase kuru incir, bir kase süt ile aynı miktarda kalsiyum sağlamaktadır.
İncir, uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olan, güç ve kuvvet veren bir ilaç olarak da düşünülmektedir. Fiziksel ve zihinsel zorlanmayı ortadan kaldırır ve vücuda enerji ve güç sağlar. İncirin en önemli besin öğesi, tüm meyvenin % 51-74'ünü oluşturan şekerdir ve tüm meyveler arasında en yüksek şeker oranını içermektedir. Ayrıca incir, astım, öksürük ve soğuk algınlığı gibi durumlarda da tedavi amaçlı tavsiye edilmektedir.
Burada çok sınırlı olarak yer verdiğimiz incirin faydaları, Allah'ın insanlar üzerindeki rahmetinin bir göstergesidir. Rabbimiz zevkle yenen bu meyve içerisinde, insanın ihtiyacı olan maddeleri, onun sağlığına uygun bir denge ile, adeta paketlenmiş şekilde yararına vermektedir. Allah'ın bu özel nimetinin Kuran'da zikredilmesi de, incirin insanlar için önemine bir işaret olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) İncirin besin değerinin, insan sağlığı açısından öneminin, ancak gelişen tıp ve teknolojik imkanlarla tespit edilebilmesi, kuşkusuz Kuran'ın, herşeyin bilgisine sahip Allah'ın sözü olduğunun göstergelerinden biridir.
kitaro
15.07.2006 - 05:54genelde bütün parçaları birbirine benzer...cusco ve secret garden'ı tavsiye ederim...yanni de iyidir...
Cusco
15.07.2006 - 05:53new age tarzından en sevdiğim...
turbo
14.07.2006 - 08:38hey gidi günler hey...bir sakız daha vardı...içinden yine araba resimleri çıkardı...koleksiyon yapmıştım...sonra kayboldu...bi sakızdan da (adını unuttum) hayvan resimleri çıkardı,ansiklopedik özellikleri de yazardı içinde...o koleksiyonu eski ansiklopedilerin birinde buldum...gözüm yaşardı yav...hepsi senelerce ansiklopedinin içinde dura dura gıcır gıcır olmuş...caretta caretta,hayatı tehlikede yazardı...en çok da o çıkardı...yeni bi hayvan çıkınca sevinçten uçardım...bi de içinden dinazor resimleri çıkan bi sakız vardı (adını neydi yav) ...ama o resimler yapışkanlıydı...mobilyalara yapıştırırdım...çıkarınca kağıt mobilyaya yapışırdı...tam çıkmazdı...o koleksiyon kayboldu...bi de şıpsevdi vardı...ama o yakın zamana ait...içinde aptalca aşk yazıları çıkardı...bi de tofita vardı...onun da koleksiyonu vardı...kayboldu...bi de big babol vardı...içinde 5 tane olurdu...envayi çeşit aromalısı vardı...sonra sakız sevdası yerini taso müptelalığına bıraktı...bütün mahalledekileri yenip iki torba tasom olmuştu...döner taso...mega taso...normal taso...nereye geldik yav...bi de yumiyum vardı...her yerim yapış yapış olurdu...
varolmanın dayanılmaz hafifliği
13.07.2006 - 05:56filmi berbattı...
gölgelerin gücü adına
12.07.2006 - 19:56he-man bankada hesap açtırıyormuş...kimin adına bilin?
metin milli
12.07.2006 - 08:12seviyorum işte var mı diyeceğin
seviyorum işte var mı diyeceğin...
tom ve jerry
11.07.2006 - 20:09yahudilere batılılar 'küçük fareler' derlerdi...onlar da bu çizgi filmi çıkardı...nasıl olsa bütün medyaya onlar hakimdi...
mirza
11.07.2006 - 20:05Kumandan Salih Mirzabeyoğlu...
'Bekleyin,görecektir,duranlar yürüyeni,
Sabredin gelecektir,solmaz,pörsümez yeni.'
Toplam 983 mesaj bulundu