'Ben seyircilere iyi,sağlıklı,zihinsel şoklar sağlıyorum...Uygarlık o kadar perdeleyici ve koruyucu oldu ki,birinci elden yeterince heyecan yaşayamıyoruz artık...Bu yüzden de,uyuşuk ve peltemsi bir hale gelmemizi önlemek için yapay heyecanlar yaşamamız gerekiyor...'
-My father was a writer...You would've liked him... He used to say that artists use lies to tell the truth, while politicians use them to cover the truth up...
'...romantikliği ile maruf bir kalem...Çete dergisinin 'albayı'...Nihat Genç'in kankası...'Bismillah Otel' adlı kitabın yazarı...Savaş sırasında insani yardım için Bosna'ya gidip,Bosnalı bir kızla evlenip dönen 'Bosna Fatihi'...'USA'ME Bin Ladin diyerek,aklı sıra Usame Bin Ladin'in Amerika ajanı olduğunu ima eden,'Gerçek Hayat' dergisini çıkaran...Londra'daki şehadet eylemlerini 'romantik İslami' anlayışına uygun bulmayıp eylemi 'barbarca' bulan...'Haddi aşmamalıyız savaşı kaybetme pahasına olsa da' diyen...Irak'taki Sünni direnişçilerin işbirlikçi şiilere saldırıları neticesinde 'Irak'ta at izi it izine karışmıştır,kurunun yanında yaş da yanmaktadır,eylemlere ara verilip Sistani'nin himayesindeki hükümete bir şans verilebilir mi? ' yollu utangaç öneriler getiren...Ama Irak'da Sünni kadınların ırzına geçen Amerikan askerlerine erketelik yapan,'Şii Bedr Tugayları'na karşı bir çözüm önermeyen...Hülasa,tüm İslamcı direniş unsurlarının katı 'romantik İslami' kriterlerine takılıp,'geçer not alamadığı' zat...Sanırız ismini vermediğimiz bu zatın kim olduğu anlaşıldı; bütün hayatı ona buna tavukluk yapmakla geçen Hakan Albayrak...Bu 'romantik şahıs' hadiseler kendi tasavvurlarını tekzip etseler dahi,yazının başında belirttiğimiz gibi,hadiseleri hakikatın hilafına resmetme ısrarından vazgeçmiyor...Eğer vazgeçerse ezberi bozulacak...Kurduğu romantik düşler yokolacak...'
'...ABD müttefiki eli kanlı İngiltere,2004 yılında üç ajanının Bağdat'ta kaçırılmasıyla alakalı olarak Luay Sakka'nın ifadesinin alınmasını talep ediyor ve Luay Sakka,Kocaeli adliyesinde ifade veriyor...
Geçmişe dönelim:
Kesinleşmiş hükmü bulunmasına rağmen tarihi eser kaçakçısı Halil Bezmen'i Türkiye talep etmesine rağmen ABD vermiyor...Hakkında soruşturma dahi açılmıyor...
10 yıldır talep edilmesine rağmen Nejat Daş hala İspanya'da tutuklu ve Türkiye'deki davalarıyla alakalı olarak hiç ifadesi alınmadı...
Ve buna benzer birçok hadise! Türkiye'nin uluslararası arenadaki mühim rolü! Değerlendirmek okuyucuya kalmış...'
'...aktörler için olduğu gibi devlet adamları için de zeka ve iktidarın bildirmediği bir takım mesleki cihetler vardır ki,bunları öğrenmek icap eder...'
'...mücadelenin en hararetli zamanında en kudretli güreşçilerin hissettikleri söylenen ve en cesur adamı bir korkak,bir imansızı bir sofu haline kalbeden,her şeye,hatta en hayati hislere,şerefe,aşka insanı lakayt bırakan ruh melalini ilk defa olarak duydum...Zira şüphe bizden kendi nefsimizi tanımak kudretini alır ve bizi hayattan iğrendirir...'
'...ümidi ve korkuyu muhafaza eden hareketlerin tekrarı vazifenin izlerini ve eserlerini ruha gittikçe daha derinden çizer...Suları dağılmaktan koruyan,temizleyen ve kalbi fasılasız tazeleyerek gizli,alelekser ilahi bir imanın bol hazineleriyle hayatı feyyaz kılan bu derin derelerde hisler daima coşkun akar ve tek bir aşkın değişmez düşüncesi bu saklı imanın içinde gittikçe kuvvetlenip büyür...'
'...işte Zehra'nın en büyük vesile-i mazereti bu 'öç' meselesi idi...Kendisi gibi tab'en kıskanç olan kadınlar,muhabbetlerine karşı vukua gelen tahkirata mümkün değil sabır ile tahammül edemezlermiş,'kadın gönlüyle şaka olmaz','kadınların gönlü oyuncak değildir'...'
'...bu teyzelerimin gözleri pek yükseklerde idi ve böyle oldukları için dedikodu denilen bir bahse,tarihi bir kıymet taşısa da,gene alaka gösteremezlerdi; onların alakasını yalnız estetik ve ahlaki mevzular çekebilirdi...Gerçekten,monden hayatla uzak ve yakın herhangi bir münasebeti olan şeylere karşı o derece yabancı idiler ki,adeta,sofrada konuşma tarzı bu yolda bir parça havaileştiği ve sathileştiği vakit,bu iki ihtiyar matmazel bir müddet sohbeti yüksek mevzulara intikal ettirmeye çalıştıktan sonra artık hiçbir şey işitmez olurlar ve sanki,böyle bir yerde,bu şerait içinde artık 'samia' denilen beş duyudan birine lüzum kalmamış gibi uzviyetlerinin bu noktasını bir 'Atrofi' başlangıcı sanılabilecek tam bir hissizliğe mahkum kılarlardı...O zaman,büyük babam,bu iki kızkardeşin dikkat hassalarını tekrar uyandırabilmek için,akıl hekimlerinin bazı dalgınlık müptelalarına karşı kullandıkları usule benzer birtakım fizik vasıtalara müracaat ıstırabında kalırdı; (mesela,bıçağın tersiyle bir bardağa vurmak ve aynı zamanda göz ve sesle ani bir müdahelede bulunmak gibi şiddetli tedbirler ki,pek çok ruh hastalığı mütehassısları,gerek mesleki bir itiyat yüzünden,gerekse herkesi biraz deli zannettiklerinden,sıhhatte olan kimselerle münasebetlerinde de kullanırar...) '
-Sana hiç adil değil, tüm bu olanlar...Senden faydalandım...Üstelik bunu, yalnız başıma değil bir çocukla beraber yaptım...Çılgın bir yolculuğa çıkıp ikimize de yetecek ölçüde sana aşık olduğumu düşündüm...Evlenme teklifin gerçekmiş gibi davrandım, halbuki varsayım olarak kalabilirdi...Bunu ben yaptım...Ama en azından şimdi birşeyler yapabiliyorum...Ben kaçacak biri değilim...Bağlı kalırım...
-Sanırım bir hata yaptık...Vazgeçmek istemiyorum...Lütfen...Benim, herşeyi en iyi yapma ihtiyacım,senin, sorumluluk duyma ihtiyacın...Eğer şimdiden bu konuda birşeyler söylemezsek, kibarlığımız yüzünden 10 yılımızı kaybederiz...Bir sonraki yolculuğumuzu,gerçekten ne ise öyle adlandıralım:Hoş ve uzun bir mola...
-Bu mola, ayrılık mı o halde?
-Bu benim için de kolay değil, biliyorsun...Dışarıdan herşey iyi görünüyor...Harika bir adamla evliyim...Ve o, çocuğumu çok seviyor...Ve eminim benden de çok hoşlanıyor...Ama ben böyle yaşayamam...Ben bu yapıda biri değilim...Eğer bu boşsa, bunun bir önemi yoktur...
...bodrum katta bir adam klavsen çalmaktadır...goldberg çeşitlemelerinden bir bölüm...melankolik...oğlan kıza der ki,'sence bu müzikte dansedilir mi? ',ve sokağın ortasında havaice dans etmeye koyulurlar...
alfred hitchcock
12.03.2007 - 00:00'Ben seyircilere iyi,sağlıklı,zihinsel şoklar sağlıyorum...Uygarlık o kadar perdeleyici ve koruyucu oldu ki,birinci elden yeterince heyecan yaşayamıyoruz artık...Bu yüzden de,uyuşuk ve peltemsi bir hale gelmemizi önlemek için yapay heyecanlar yaşamamız gerekiyor...'
george frideric handel
11.03.2007 - 23:22menuet in g minör...
film replikleri
11.03.2007 - 23:14-My father was a writer...You would've liked him... He used to say that artists use lies to tell the truth, while politicians use them to cover the truth up...
film replikleri
11.03.2007 - 17:36-I have a life...
-I know...But is it the life you want?
hakan albayrak
11.03.2007 - 17:13'...romantikliği ile maruf bir kalem...Çete dergisinin 'albayı'...Nihat Genç'in kankası...'Bismillah Otel' adlı kitabın yazarı...Savaş sırasında insani yardım için Bosna'ya gidip,Bosnalı bir kızla evlenip dönen 'Bosna Fatihi'...'USA'ME Bin Ladin diyerek,aklı sıra Usame Bin Ladin'in Amerika ajanı olduğunu ima eden,'Gerçek Hayat' dergisini çıkaran...Londra'daki şehadet eylemlerini 'romantik İslami' anlayışına uygun bulmayıp eylemi 'barbarca' bulan...'Haddi aşmamalıyız savaşı kaybetme pahasına olsa da' diyen...Irak'taki Sünni direnişçilerin işbirlikçi şiilere saldırıları neticesinde 'Irak'ta at izi it izine karışmıştır,kurunun yanında yaş da yanmaktadır,eylemlere ara verilip Sistani'nin himayesindeki hükümete bir şans verilebilir mi? ' yollu utangaç öneriler getiren...Ama Irak'da Sünni kadınların ırzına geçen Amerikan askerlerine erketelik yapan,'Şii Bedr Tugayları'na karşı bir çözüm önermeyen...Hülasa,tüm İslamcı direniş unsurlarının katı 'romantik İslami' kriterlerine takılıp,'geçer not alamadığı' zat...Sanırız ismini vermediğimiz bu zatın kim olduğu anlaşıldı; bütün hayatı ona buna tavukluk yapmakla geçen Hakan Albayrak...Bu 'romantik şahıs' hadiseler kendi tasavvurlarını tekzip etseler dahi,yazının başında belirttiğimiz gibi,hadiseleri hakikatın hilafına resmetme ısrarından vazgeçmiyor...Eğer vazgeçerse ezberi bozulacak...Kurduğu romantik düşler yokolacak...'
rejim
11.03.2007 - 16:49'...ABD müttefiki eli kanlı İngiltere,2004 yılında üç ajanının Bağdat'ta kaçırılmasıyla alakalı olarak Luay Sakka'nın ifadesinin alınmasını talep ediyor ve Luay Sakka,Kocaeli adliyesinde ifade veriyor...
Geçmişe dönelim:
Kesinleşmiş hükmü bulunmasına rağmen tarihi eser kaçakçısı Halil Bezmen'i Türkiye talep etmesine rağmen ABD vermiyor...Hakkında soruşturma dahi açılmıyor...
10 yıldır talep edilmesine rağmen Nejat Daş hala İspanya'da tutuklu ve Türkiye'deki davalarıyla alakalı olarak hiç ifadesi alınmadı...
Ve buna benzer birçok hadise! Türkiye'nin uluslararası arenadaki mühim rolü! Değerlendirmek okuyucuya kalmış...'
film replikleri
11.03.2007 - 14:59-Hiçbir şeyini kaybetmemiş birine güvenemezsiniz...
kıskanç erkekler
11.03.2007 - 14:31-She left you...
vadideki zambak
11.03.2007 - 14:24'...aktörler için olduğu gibi devlet adamları için de zeka ve iktidarın bildirmediği bir takım mesleki cihetler vardır ki,bunları öğrenmek icap eder...'
vadideki zambak
11.03.2007 - 14:21'...mücadelenin en hararetli zamanında en kudretli güreşçilerin hissettikleri söylenen ve en cesur adamı bir korkak,bir imansızı bir sofu haline kalbeden,her şeye,hatta en hayati hislere,şerefe,aşka insanı lakayt bırakan ruh melalini ilk defa olarak duydum...Zira şüphe bizden kendi nefsimizi tanımak kudretini alır ve bizi hayattan iğrendirir...'
vadideki zambak
11.03.2007 - 13:54'...ümidi ve korkuyu muhafaza eden hareketlerin tekrarı vazifenin izlerini ve eserlerini ruha gittikçe daha derinden çizer...Suları dağılmaktan koruyan,temizleyen ve kalbi fasılasız tazeleyerek gizli,alelekser ilahi bir imanın bol hazineleriyle hayatı feyyaz kılan bu derin derelerde hisler daima coşkun akar ve tek bir aşkın değişmez düşüncesi bu saklı imanın içinde gittikçe kuvvetlenip büyür...'
kıskanç bayanlar
10.03.2007 - 22:20'...işte Zehra'nın en büyük vesile-i mazereti bu 'öç' meselesi idi...Kendisi gibi tab'en kıskanç olan kadınlar,muhabbetlerine karşı vukua gelen tahkirata mümkün değil sabır ile tahammül edemezlermiş,'kadın gönlüyle şaka olmaz','kadınların gönlü oyuncak değildir'...'
maymunlar cehennemi
10.03.2007 - 15:21üniversiteler...
şöyle iki kelam edebileceğin bi adam yok...
film replikleri
10.03.2007 - 08:59-Düşüncelerinle başbaşa kalman gerektiğini biliyorum...Yanlış olanları ve nasıl düzelteceğini düşün...Ve, bilirsin işte, yalnız kal...Yalnız...
wolfgang amadeus mozart
10.03.2007 - 02:54KV 533...
3. Bölüm...
Zacharias'dan...
charlie sheen
10.03.2007 - 01:45hot shot 2...
çocukken sinemada izlemiştim...
bir buçuk saat boyunca aralıksız güldüm...
jean pierre jeunet
10.03.2007 - 00:57caro...caro nome...rigoletto...
Tepkisizlik
10.03.2007 - 00:37'...bu teyzelerimin gözleri pek yükseklerde idi ve böyle oldukları için dedikodu denilen bir bahse,tarihi bir kıymet taşısa da,gene alaka gösteremezlerdi; onların alakasını yalnız estetik ve ahlaki mevzular çekebilirdi...Gerçekten,monden hayatla uzak ve yakın herhangi bir münasebeti olan şeylere karşı o derece yabancı idiler ki,adeta,sofrada konuşma tarzı bu yolda bir parça havaileştiği ve sathileştiği vakit,bu iki ihtiyar matmazel bir müddet sohbeti yüksek mevzulara intikal ettirmeye çalıştıktan sonra artık hiçbir şey işitmez olurlar ve sanki,böyle bir yerde,bu şerait içinde artık 'samia' denilen beş duyudan birine lüzum kalmamış gibi uzviyetlerinin bu noktasını bir 'Atrofi' başlangıcı sanılabilecek tam bir hissizliğe mahkum kılarlardı...O zaman,büyük babam,bu iki kızkardeşin dikkat hassalarını tekrar uyandırabilmek için,akıl hekimlerinin bazı dalgınlık müptelalarına karşı kullandıkları usule benzer birtakım fizik vasıtalara müracaat ıstırabında kalırdı; (mesela,bıçağın tersiyle bir bardağa vurmak ve aynı zamanda göz ve sesle ani bir müdahelede bulunmak gibi şiddetli tedbirler ki,pek çok ruh hastalığı mütehassısları,gerek mesleki bir itiyat yüzünden,gerekse herkesi biraz deli zannettiklerinden,sıhhatte olan kimselerle münasebetlerinde de kullanırar...) '
film replikleri
09.03.2007 - 23:13-Sana hiç adil değil, tüm bu olanlar...Senden faydalandım...Üstelik bunu, yalnız başıma değil bir çocukla beraber yaptım...Çılgın bir yolculuğa çıkıp ikimize de yetecek ölçüde sana aşık olduğumu düşündüm...Evlenme teklifin gerçekmiş gibi davrandım, halbuki varsayım olarak kalabilirdi...Bunu ben yaptım...Ama en azından şimdi birşeyler yapabiliyorum...Ben kaçacak biri değilim...Bağlı kalırım...
-Bağlı kalmana ihtiyacım yok...Ne istiyorsun? Ruhumu falan mı?
-Neden olmasın? Bunu hak ediyorum...
-Ya ben bu yapıda değilsem?
-Sanırım bir hata yaptık...Vazgeçmek istemiyorum...Lütfen...Benim, herşeyi en iyi yapma ihtiyacım,senin, sorumluluk duyma ihtiyacın...Eğer şimdiden bu konuda birşeyler söylemezsek, kibarlığımız yüzünden 10 yılımızı kaybederiz...Bir sonraki yolculuğumuzu,gerçekten ne ise öyle adlandıralım:Hoş ve uzun bir mola...
-Bu mola, ayrılık mı o halde?
-Bu benim için de kolay değil, biliyorsun...Dışarıdan herşey iyi görünüyor...Harika bir adamla evliyim...Ve o, çocuğumu çok seviyor...Ve eminim benden de çok hoşlanıyor...Ama ben böyle yaşayamam...Ben bu yapıda biri değilim...Eğer bu boşsa, bunun bir önemi yoktur...
film replikleri
09.03.2007 - 18:00-Bütün cevapları öğrenmişsin...
-Siz de bütün soruları biliyorsunuz...
(the roaring twenties)
tarihi sözler
09.03.2007 - 17:38'Dünya yuvarlaktır döner,
Sevda yalancıdır söner,
Alavera,dalavera...'
Macellan
film replikleri
09.03.2007 - 17:25-Olayların gidişatı,onda sendeki gibi duygu çağrışımları yapmıyor olabilir...
susam sokağı
09.03.2007 - 11:32gün güneşli
insanlar depresif
sen de gel oyna
susam sokağında
...
sev dünyayı
alırsın babayı
işte susam sokağı
klavsen
09.03.2007 - 04:42...bodrum katta bir adam klavsen çalmaktadır...goldberg çeşitlemelerinden bir bölüm...melankolik...oğlan kıza der ki,'sence bu müzikte dansedilir mi? ',ve sokağın ortasında havaice dans etmeye koyulurlar...
Toplam 983 mesaj bulundu