Hala acıyor gözlerinin yaktığı yerler
İncitme garibim beni bir sözle sevindir
Aşkın bana rüyasını gösterdi o gözler
Ağlatma yazık gözlerimin hüznünü dindir...
Bir gönlüme bir hal-i perişanıma baktım
Zalim seni yad eyleye,ah eyleye çaktım
Sen yoksun,o yok,ben yalnız çıldıracaktım
Zalim seni yad eyleye,ah eyleye çaktım...
'...parlaklığı hafifleşen,azalan,sonra çoğalıp sönmeden evvel,bir an,şimdiye kadar hiç yapmamış olduğu kadar coşan bir alaimisema gibi,o vakte kadar belirtmiş olduğu iki renge başka alacak teller,prizmanın bütün renklerini ilave etti,bunları terennüm ettirdi...'
'...fakat,birkaç saniye sonra,hissettim ki,anneme o tezkereyi göndermekle -kendisini öfkelendirmek pahasına da olsa- ona yaklaşmak,ona hemen nerede ise yüz yüze gelmek üzereymişiz gibi kendimi yakın hissetmekle,onu görmeden uyuyabilmek imkanını ortadan kaldırmışımdır...Bunun üzerine,kalb çarpıntılarım,dakikadan dakikaya daha ıstıraplı olmaya başladı...Çünkü,kendi kendime,ancak felaketimin tevekkülle kabulü manasına gelebilecek bir sükun vermeğe çalışmakla yüreğimin sıkıntısını büsbütün artırmış oluyordum...'
Whenever we talk about sun all I see is the rain
It's like looking for tears in a ocean
I'm hearing your words like the wind
They blow straight through my heart
Will you ever give in to emotion
And we hurt the ones that we love the most
Why we do only heaven knows
And I don't know why I'm still holding on...holding on
I reach in my heart to see
If your love is alive in me
But now I feel alone
My feelings turn to stone
My heart makes no apologies
When an apology's made it isn't always enough
To erase all the past in a moment
Whenever I need you the most
You always leave me behind
With a word from your lips I'm alone
You've been blind not to realize
All the love that I hold inside
So tell me why do I keep holding on...holding on
What I need is your sympathy
Like a light flowing into me
But I will never give up holding on...holding on
'...o zaman gördü ki söylenilen şeyleri senet ittihaz etmemek,kendisine tebliğ edilen haberin tesiri altında kalmamak,susmakla iktifa etmedikten başka kusurlu bir dostun söze karıştırmaya çabaladığı bir özürü ses çıkarmaksızın dinlemenin o özürü kabul eder görünmek olacağı için veya karşımızda bir nankörün ismi zikrolunduğu zaman takındığımız sağırlık tavrını muhafaza etmek karariyle madam Verdurin,sükutu bir muvafakat değil de cansız şeylerin cahili bir sessizlik hali telakki edilsin diye,çehresini bütün hayat eserlerinden,her türlü kımıldanıştan derhal tecridetmişti...'
Yaprak dökümü mevsimi geldi seni andım
Yandım o yeşil gözlerinin uğruna yandım
Tekrar eridim o sararmış hatıralarla
Sensiz yaşamaz hasta gönül şimdi inandım...
'Arşa gebe olmak',arşın emrine,kanununa gebe olmak...Onu tebliğe memur olmak...Bu da hem kinaye hem mübalağanın ülüv derecesi...
'Dev sancılar' ifadesinde cezalet var...'Bir zerreciğim' ifadesinde ise cezaletin karşıtı mülayemet var...
'Başını bir davaya satmış kahraman gibi etinle kemiğinle sokakların malısın' Burada Kur'an'dan mefhum iktibası var,lafız değil,mana alnmış...
Şair geçinenlerin bunlardan haberi yoktur...Hatta,gerçek edebiyatın kusur ve ayıp saydığı şeyleri yeni şaircikler sanat sayıyor...Mesela gizemli sözleri marifet sayarlar...Halbuki buna asil edebiyatımız 'ilham' der,hoş görmez...Mananın açıklığı, 'fasih' olması esastır...Fasih olmayan sözün 'beliğ' yani sanatkarca olması düşünülemez...İşte bunlar böyle...Bunlar da tabiri caizse edebiyatın mezhepsizleri...'
sadakatsiz/unfaithful
22.10.2007 - 03:10Gideceğim gurbet eldir
Ya gelinir ya gelinmez
Her güzele meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez
Has bahçenin nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Benim derdimin ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz
Deryalarda yüzer bahri
Doldur ver içeyim zehri
Zalim gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez...
sadakatsiz/unfaithful
22.10.2007 - 02:50Keklik gibi kanadımı süzmedim
Murad alıp doya doya gezmedim
Bu kara yazıyı kendim yazmadım
Alnıma yazılmış bu kara yazı
Kader böyle imiş ağlarım bazı
Gönül ey sebeb ey
Şu gonca gülleri ben deremedim
Çifte bülbülleri konduramadım
Kadir kıymetimi bildiremedim
Alnıma yazılmış bu kara yazı
Kader böyle imiş ağlarım bazı
Gönül ey sebeb ey
Geceleri uyku girmez gözüme
Zalim yastık diken oldu yüzüme
Uyma dedim uydun eller sözüne
Alnıma yazılmış bu kara yazı
Kader böyle imiş ağlarım bazı
Gönül ey sebeb ey...
before sunrise / gün doğmadan
22.10.2007 - 02:13Elbet gönüllerde sabah olacak
Bir gün ağlayanlar ferah bulacak
Unutma ki benimsin,biricik sevgilimsin
Sensiz bil ki tadı yok baharın da kışın da
Ümidim şimdi pek çok o tatlı bakışında
Unutma ki benimsin,biricik sevgilimsin...
benzemez kimse sana...
22.10.2007 - 01:26Açılan bir gül gibi
Gir kalbe gönül gibi
Coşarım sen gülersen
Ağlarım ben küsersen
Kalbime gir bahar ol
Yüreğim tazelensin
Biricik çiçeğimsin
Sevgili meleğimsin
Seni okşar severim
Kalpte pek çoktur yerin
Kalbime gir bahar ol
Yüreğim tazelensin...
resital
21.10.2007 - 10:31bkz: sviatoslav richter
bkz: sofya resitali
gözden öze...
21.10.2007 - 03:11Hala acıyor gözlerinin yaktığı yerler
İncitme garibim beni bir sözle sevindir
Aşkın bana rüyasını gösterdi o gözler
Ağlatma yazık gözlerimin hüznünü dindir...
Geç buldum erken kaybettim
21.10.2007 - 02:21Bir kere sevdim diye
Bin pişman etme beni
İstemiyorsan bırak
Perişan etme beni
Bırak boş kalsın elim
Yol yakınken dönelim
Arkadaşım ol yeter
Böylesi daha güzel
Bırak beni ne olur
Burda bitsin şarkımız
Zamanla unutulur
Yarım kalan aşkımız
Bırak boş kalsın elim
Yol yakınken dönelim
Arkadaşım ol yeter
Böylesi daha güzel...
sadakatsiz/unfaithful
21.10.2007 - 01:54Kimi benim gibi sever gönülden
Kimi senin gibi el olur gider...
delirmek
20.10.2007 - 11:07Bir gönlüme bir hal-i perişanıma baktım
Zalim seni yad eyleye,ah eyleye çaktım
Sen yoksun,o yok,ben yalnız çıldıracaktım
Zalim seni yad eyleye,ah eyleye çaktım...
vakitsiz
19.10.2007 - 23:14Gel gönlümü yerden yere
Vurma güzel ne olursun
Gel gönlümü yerden yere
Vurma güzel ne olursun
Gül dururken dikenleri
Derme güzel ne olursun
Gül dururken dikenleri
Derme güzel ne olursun
Git diyemem kal diyemem
Sen goncasın gül diyemem
Git diyemem kal diyemem
Sen goncasın gül diyemem
Çok severim, söyleyemem
Sorma güzel ne olursun
Çok severim, söyleyemem
Sorma güzel ne olursun
Sevgin nefes, sevgin candır
Sevgin bana heyecandır
Sevgin nefes, sevgin candır
Sevgin bana heyecandır
Kalbim ince bir fidandır
Kırma güzel ne olursun
Kalbim ince bir fidandır
Kırma güzel ne olursun
Git diyemem kal diyemem
Sen goncasın gül diyemem
Git diyemem kal diyemem
Sen goncasın gül diyemem
Çok severim, söyleyemem
Sorma güzel ne olursun
Pek severim, söyleyemem
Sorma güzel ne olursun
film replikleri
19.10.2007 - 23:10-Yaşlılarda bir kablumbağanın kabuklarından daha fazla bilgelik vardır...
(Donzoko)
öteki renkler
19.10.2007 - 22:58'...parlaklığı hafifleşen,azalan,sonra çoğalıp sönmeden evvel,bir an,şimdiye kadar hiç yapmamış olduğu kadar coşan bir alaimisema gibi,o vakte kadar belirtmiş olduğu iki renge başka alacak teller,prizmanın bütün renklerini ilave etti,bunları terennüm ettirdi...'
ifsat
19.10.2007 - 09:00Kaşın gözün şöyle dursun
Nazın beni öldürecek
Akşam vakti gel gizlice
Kim görecek? Kim bilecek?
Eriyorken gözlerinde
Hayat bulsam sözlerinde
Yatıp kalksam dizlerinde
Kim görecek? Kim bilecek?
Yıllarımı verdim sana
Eller gibi bakmasana
Hadi canım korkmasana
Kim görecek? Kim bilecek?
Eriyorken gözlerinde
Hayat bulsam sözlerinde
Yatıp kalksam dizlerinde
Kim görecek? Kim bilecek?
vakitsiz
19.10.2007 - 04:00'...fakat,birkaç saniye sonra,hissettim ki,anneme o tezkereyi göndermekle -kendisini öfkelendirmek pahasına da olsa- ona yaklaşmak,ona hemen nerede ise yüz yüze gelmek üzereymişiz gibi kendimi yakın hissetmekle,onu görmeden uyuyabilmek imkanını ortadan kaldırmışımdır...Bunun üzerine,kalb çarpıntılarım,dakikadan dakikaya daha ıstıraplı olmaya başladı...Çünkü,kendi kendime,ancak felaketimin tevekkülle kabulü manasına gelebilecek bir sükun vermeğe çalışmakla yüreğimin sıkıntısını büsbütün artırmış oluyordum...'
yaLnızLık yakın bana
18.10.2007 - 19:10Whenever we talk about sun all I see is the rain
It's like looking for tears in a ocean
I'm hearing your words like the wind
They blow straight through my heart
Will you ever give in to emotion
And we hurt the ones that we love the most
Why we do only heaven knows
And I don't know why I'm still holding on...holding on
I reach in my heart to see
If your love is alive in me
But now I feel alone
My feelings turn to stone
My heart makes no apologies
When an apology's made it isn't always enough
To erase all the past in a moment
Whenever I need you the most
You always leave me behind
With a word from your lips I'm alone
You've been blind not to realize
All the love that I hold inside
So tell me why do I keep holding on...holding on
What I need is your sympathy
Like a light flowing into me
But I will never give up holding on...holding on
sû i zan
17.10.2007 - 01:19'...o zaman gördü ki söylenilen şeyleri senet ittihaz etmemek,kendisine tebliğ edilen haberin tesiri altında kalmamak,susmakla iktifa etmedikten başka kusurlu bir dostun söze karıştırmaya çabaladığı bir özürü ses çıkarmaksızın dinlemenin o özürü kabul eder görünmek olacağı için veya karşımızda bir nankörün ismi zikrolunduğu zaman takındığımız sağırlık tavrını muhafaza etmek karariyle madam Verdurin,sükutu bir muvafakat değil de cansız şeylerin cahili bir sessizlik hali telakki edilsin diye,çehresini bütün hayat eserlerinden,her türlü kımıldanıştan derhal tecridetmişti...'
before sunset / gün batmadan
16.10.2007 - 18:07Yaprak dökümü mevsimi geldi seni andım
Yandım o yeşil gözlerinin uğruna yandım
Tekrar eridim o sararmış hatıralarla
Sensiz yaşamaz hasta gönül şimdi inandım...
içimizdeki hüzün devi
16.10.2007 - 16:59BWV 826...
Partita No.2
Sinfonia...
before sunset / gün batmadan
15.10.2007 - 19:51Rüzgarlara kapılmış kuru yaprak misali
Gözlerimden gitmiyor nazlı yarin hayali
Gurbet gurbet yolu hasret dolu
Yalnızım bu ellerde içim hasret doludur
Kimsesizim dertliyim yolum gurbet yoludur
Gurbet gurbet yolu hasret dolu...
bitmeyen bekleyişler
15.10.2007 - 17:05Ömrüm senin olsun
Gülüşün gülden güzel
Bakışın ömre bedel
Esirindir bu gönül
Bekletme gel artık gel
Ömrüm senin olsun
Gel biricik meleğim
Senin olmak dileğim
Aşkını söyle bana
Sevdiğini bileyim
Ömrüm senin olsun
Senin olsun bu gönül...
Lili Kraus
15.10.2007 - 04:10'If one is an artist,one should experience both heaven and hell...'
şiirsel
15.10.2007 - 04:08'...yok mu Necip Fazıl'da sanat; hüsnü talil,muhavele,gulüv,kinaye,istiare...
'Atılan elbiseler boğazlanmış,bir adam.'
Ne müthüş istiaredir...
'Bir zerreciğim ki arşa gebeyim;
Dev sancılarımın budur kaynağı'
Dehşet bir hüsnü talil...
Ayrıca; mukabele sanatı var... 'Zerre' arş (kürre) ...
'Arşa gebe olmak',arşın emrine,kanununa gebe olmak...Onu tebliğe memur olmak...Bu da hem kinaye hem mübalağanın ülüv derecesi...
'Dev sancılar' ifadesinde cezalet var...'Bir zerreciğim' ifadesinde ise cezaletin karşıtı mülayemet var...
'Başını bir davaya satmış kahraman gibi etinle kemiğinle sokakların malısın' Burada Kur'an'dan mefhum iktibası var,lafız değil,mana alnmış...
Şair geçinenlerin bunlardan haberi yoktur...Hatta,gerçek edebiyatın kusur ve ayıp saydığı şeyleri yeni şaircikler sanat sayıyor...Mesela gizemli sözleri marifet sayarlar...Halbuki buna asil edebiyatımız 'ilham' der,hoş görmez...Mananın açıklığı, 'fasih' olması esastır...Fasih olmayan sözün 'beliğ' yani sanatkarca olması düşünülemez...İşte bunlar böyle...Bunlar da tabiri caizse edebiyatın mezhepsizleri...'
bitmeyen bekleyişler
15.10.2007 - 03:37Nazlı bir çiçek gibi
Uçan kelebek gibi
Endamı ipek gibi
Sarıversen ne olur
Baharımsın dalımsın
Peteğimsin balımsın
Sen gönlümün malısın
Bana gelirsen ne olur
İsmimin hecesini
Kalbimin gecesini
Sevda bilmecesini
Çözüversen ne olur...
kült film
15.10.2007 - 03:16'The Incredible Shrinking Man' (1957)
Jack Arnold
Toplam 3989 mesaj bulundu