Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

Ne oldu bu Antoloji'ye..

'bir filistyin vardı
bir filistin gene var'

bir yara ancak bu kadar tatlı olabilir;
yara: Filistin.

Sayın Hakkı Selçuk Bekâr'ın yorumunu gülümseyerek okudum ve aklıma ' Rabbim bize İbrahim Milleti olma bilinci versin' diye dua eden bir Ağabey geldi..

Yoksa Garcia Lorca'nın kurşuna dizilmesinden hareketle bir kurşun atacaktım ki alaimisemanın en nazenin rengine..

İnsanlığın hududundan severek ...

ne zaman bağırsa biri 'eskiciii' diye aklımda hep o mel'un şarkı..' kaybolmuş bir kentin eskicisiydi..'

Şimdi siz bana eski düşlerinizi, umutlarınızı, tavanarsına attığınız sevdalarınızı, yeniler görüp de surat asmasınlar köşe bucak kaçırdığınız gülüşlerinizi verin size yepisyeni sevdalar, ışılda ...

daha iyisini görecekler..dir senden sonra.
Emin ol. Metin de olmalısın bence.
Başaşağı bir asalettir sidre.
Ölmek yok, görecek günler var daha.
Ya sabır! Ya müntehâ.!

Günün hatta akşamın ve dahi Cizre sokaklarının hissettiğim bütün stresini attım Eşref Tonbil'in yorumunu okuyunca..Tabi öncesinde yazılan yorum olmasa yine de stresim dinmeyebilirdi demeyi unutmadan.

Ah be Lorca.. Lorkê lorké:)

ıslah eden ve ıslah edilebilen bir şeydir toprak..

Toprak araştırmaları, araştırma yapılan bölgenin yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak ve yerüstü verimliliğini arttırmak gayesi ile yapılır gibi bir cümleyle devam edersem coğrafik bilgilerden anladığım sanılmasın.

Yukarıdaki şiir de bir nevi ...

Şiirin neresinden tutunayım diye düşündüm uzun uzun. Sonra anladım ki, neresinden tutunursam tutunayım, beni hemen sarıp sarmalayan bir havası var. Bir sarmaşık hüznü; bir sarnışık ve bulaşıcı ağrısı var..

Aşka dair bir iç döküm diye düşündüm. Bir ağlayış, bir nalan, bir teslimiyet; kocaman b ...

bak güzel gardaşım virgülleri doğru yere koymak lazım yoksa mana bozulur,
ilk başta doğru yere konan ardından yeri karıştırlıan ya da eksik bırakılan virgül yüzünden
iz karışır bu bir..

ikincisi:
ta ezelden virgülleri yanlış koyan bir ulusun sonraları olarak çekilen acılardan ibret almayıp ı ...

wel âdiyatı dabhen..

Allah'ın yeminini anımsadım. Toyankalarını yere hızla çarpıp ateşler çıkaran; nefes nefese koşan atlara ettiği yemin..
Devam ediyor Alah: Sonra tozu dumana kattıklarıyla topluluğun arasına çıktılar..diye..

Şiir dürtüyor aniden:

'iner şimşeğimiz bir gün
yırtarak duvarl ...

Hüzün: siyah saçlı ve sevimli kız çocuğunun yanağına konmuş minik öpücüktür. En esaslı ritüel.

he..

Ömürde boşluk olunca hüsran oraya dolar..
Ve onulmaz bir uçuruma dönüşür, hüsranın doldurduğu yer.

Yılmaz Erdoğan'ın sözü geldi aklıma:' Hüsran çok sanat müziği bir kelimedir.'

:(

Bu şiirin altına bir yol(culuk) hikayesi yazmak isterdim ama yeterince şiirleşemedim..

Gemi yürümez ve Sultan Ahmet Meydanı çakma Fatihlerle dolup taştı. İşte hayatın oyunu:
Bir anlam veremedim.

Şiirin güzelliği 'da' ekinin yersizliğini bile revize edilebilir bir duruma getirmiş.

Ne olursa olsun,
ne olacaksa olsun:
Biz ölelim.
Sevgilim(!)

'en derin yara kapalı olandır'

kimin yarası kapalıysa işte odur 'bir şey' olan..

:)

Defolur musunuz:)

Vurmasınlar diye kırmızılığını
Seni bir sır gibi saklayacağım bütün avcılardan;
eyy acı!

Bense sırf kesileceğini bildiğim için aşık olurdum o koçlara, koyunlara..

Okunmuştu..Güzel bulunmuştu, hala öyleymiş;

Çünkü şairin öteye yolladığı hain ulak, kayboluş zamanları için sakladığı bozuk-pusuladır şiir kendisini hep aldatır..

Ya da, şiir ahlaksız bir kadındır ve ancak sahibine ihanet eder..

Fecaatle sıkıntı..

Issız bir çıkmaz sokakta bekleyeni kimse anlamaz..
çünkü; herkesi anlamıştır o.

gönüllü ölümler ya da tilili çekilerek gidilen; kucaklanan, kucaklayan ölümler..

ölüm, sıranaşarak, kahkaha atarak ve tozu dumana katarak gelir, bize tüm ömrümüze dalga dalga yayılacak bir yokluk bırakarak..

zelal: berrak ölüm..
oyy delal.

bazen bir boran, bir fırtına esse de kırsa bütün d ...

kavuşmayı sancılı ve imkansız yapan doğumun sancısıdır belki de..

Kim bilir..kavuşmak yok..Dilin fahişe oluşu söze zulümdür der ve susarım..

bülbülün çilesi ah...

şimdi desem ki gerçek dostluklar yoksunluklar, yokluklar üzerine kurulanlardır, neye yarar..akibet karşısında korkaklık göstereceklerden dost olur mu, olmaz..! olmamlıdır da...
Müşterek bir ruh demişti sanırım filozofun biri dostluk için..hazin: ayrı vücutlarda ortak bir ruh. Yani sadece varolanlar ...