Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • karl marx

    06.10.2006 - 20:26

    Karl Marx, Engels'e yazdığı 6 Haziran 1853 tarihli mektubunda şöyle diyor:

    - 'Birkaç hafta Şark işleriyle uğraşmaya mecbur olunca, Farsça'yı öğrenmek için bu fırsattan istifade ettim. Arapça'dan çekiniyorum. Bu, evvelâ Samî dillere karşı duyduğum fıtrî nefretten, sonra uzun bir zaman kaybetmeden 4000 huruf-ı asliye'yi ihtiva eden ve iki-üçbin yılı kucaklayan bir lisanı öğrenmeye imkân olmayışındandır. Buna mukabil Farsça öğrenmek çocuk işidir. Hep birbirine benzer 6 harfi bulunan ve sadâlı harften mahrum olan netameli Arap alfabesiyle yazılmasaydı, bütün Fars gramerini 48 saatte öğrenebilecektim. Nihayet üç hafta çalıştım...'

  • sekte

    06.10.2006 - 20:23

    'sükût' ile aynı kökten
    sessiz kalma anlamına geliyor
    ayrıca arapçada 'kalp krizi geçirme' anlamında da kullanılıyor.
    arapların
    olaylara verdikleri isimlere hayranım. kesinlikle hiçbiri uydurma değil.
    bozulmadan
    dışarıdan kelime ihrac etmeden kendini koruyabilmiş ender dillerden..

  • batıl inanç

    06.10.2006 - 20:01

    T.C Kültür Bakanlığının inegöl halkından derlediği batıl inançlar.

    Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işaret sayılır.
    Akşam karanlığında kimseye süt verilmez, verilirse hayvan sütten kesilir denir.
    Ayva çok olan yerin kışı azgın olur denir.
    Ateşle oynayan çocuk altını ıslatır
    Bir kimseye süt verilirken içine küçük bir kömür parçası ya da bir yeşil yaprak atılır, atılmazsa hayvanın sütünün kesileceğine inanılır
    Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkanmaz.
    Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak gerekirse yanına bir süpürge konulur
    Ezandan sonra komşuya ekmek mayası verilmez.
    Erkek çocuğun kesilen ilk saçı atılmaz, babasının cebine bereketi artar inancı içinde konur
    Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez, çamaşır sularının üzerine basılmaz.
    Gece kapı arkasında oturulmaz, oturanın iftiraya uğrayacağı düşünülür.
    Gelin ayakkabısının altına mahalledeki kızların isimleri yazılır, düğün sonunda kimin ismi silinmediyse önce onun evleneceğine inanılır
    Hıçkırık tutunca; “Bir kimse andı” denir ve “dostsa ansın, düşmansa çatlasın” diye söylenir
    Mahalle halkından ölen olursa dolu su kapları boşaltılır

  • batıl inanç

    06.10.2006 - 19:57

    Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin açılacağına inanılır

    çocukluğumda eski ismi osmanlı bankası
    yeni ismiyle garanti bankası hakkında bir takım rivayetler ortaya atılmıştı.
    'dört yapraklı ganca getirene verilen ödül'
    diye bir söylenti vardı vardı ve goncalar arasına teker teker yaprakları saydığımı bilirim.
    tabi ki maksadım
    çok zor bulunduğu iddia edilen bu dörtlüyü bulup
    zoru başarmaktı.. parayı pulu düşündüğüm mü vardı o zamanlar.
    bulamamıştım tabiki..
    çocukluğumun üzücü hatıralarından biridir.
    fakat bunun batıl inançla bir alakası yok tabi...

  • koşmak

    06.10.2006 - 19:39

    iki şeyi yana yana getirmek, yakıştırmak, yakınlaştırmak
    bağlamak..
    bknz.
    çift koşmak, ortak koşmak
    hatta 'koşul' (şart) kelimeside
    'koş' (çift,çifte) kelimesinden türemiş..

  • fahişe

    06.10.2006 - 19:38

    yüklemi sabit, aynı; öznesi sürekli değişen cümle

    gibi bir şey..

    bakmayınız:
    dilbilgisi

  • soru

    06.10.2006 - 18:17

    'kahîret' nedir?
    'ahîret' derken 'âhiret' mi demek istenmiştir?
    öyle değilse
    'ahîret' nedir?

  • aksak

    06.10.2006 - 18:01

    'akmak' fiilinin
    temenni formatında çoğul olarak söylenmesi..

  • Fevrî

    06.10.2006 - 17:36

    kaynayarak,
    aniden,
    patlama şeklinde..

  • irtica

    06.10.2006 - 14:32

    'müslümanlar neden bu kadar geri kaldı'
    diye düşünülür sık sık
    şu içinde bulunduğumuz haftaya kadar düşüncem
    müslümanların kendi hatalarından dolayı olduğunaydı.
    devletin üst kademelerinde ki insanların
    yaptıkları çığırtkanlıklara
    salmaya çalıştıkları korku psikolojilerine
    ve gizliden önce eylem sonra dil ve en son olarak fikir ve düşüncede
    erittikleri 'şahsiyet'lere
    harcanan insanlara
    bakıyorum
    ve artık bu geri kalışın ayrıntılarını görebiliyorum.
    ne irticası?
    kimi kandırıyorsunuz siz?
    önce müslümana bugünde, bu zamanda yaşama fırsatı verin
    merak etmeyin onu şimdi de yaşatırsanız
    o dünden neleri alması gerekip neleri bırakması gerektiğini bilecektir...
    utanıyorum sizden
    sizin gibi liderler tarafından yönetildiğim, idare edildiğim güdüldüğüm için de
    kendimi aptal gibi hissediyorum. bu sitenin yerli yalakaları, yazdıklarınızdan tiksiniyorum!
    alın üstadın bu sözünü ve anlayın biraz biz bunu istiyoruz kesin sesinizi!

    'Tekâmül, mukaddeslerimizden feragatle olmaz. Batı’nın abeslerini değil, insanlığın keşiflerini iktibas edeceğiz..'

    Cemil MERİÇ

  • hatırlamak

    06.10.2006 - 13:38

    şöyle bir taradım zihnimin ziyaretçi defterini
    gözümden ve kulağımdan
    giren görüntü ve sesleri inceledim..
    bulamadım
    fakat sonra üzerine mürekkeb dökülmüş
    ya da tükenmez kalemle karalanmış bir isim, bir yazı dikkatimi çekti listede;
    gözden girenler listesinde,
    tarih ve saat belirtilmemiş
    isim de yok
    'birisi' deniliyor. Dövecekmiş gibi baktı ve gitti diye not düşülmüş..
    hatırlayamıyorum..

  • hezeyan

    06.10.2006 - 11:46

    Aynaya bakıyorum.kendimde bir değişiklik görüyorum.birisi dudaklarıma dikişler atmış; kanatmış. ipliğin rengine kızıyorum, neden siyah? en azından renk konusunda fikrimi sorsaydınız ve onu beyaz yapsaydınız. hayır! başka kızdığım mevzu yok. iyi yaptınız. ıslık çalamıyacak olmam üzücü sadece. peki ya yemek yemek? icra edemeyecekmiyim o mesleği? çinliler diyorum. işkencede liderler. akıllarına gelmişmidir, dudakları düğümlenmiş, kapatılmış bir insanın önüne binbir çeşit yemeği koyarak onu açlığa terk etmek.. terk etmek.. terk=arka ve arkayı dönüp gitmek.. vazgeçtim bu hezeyandan! bir makas getirin ve kesin dikişleri; ve dikiş iplerini terk edenlerin terkleriyle bana bağlayın, fazla uzaklara terk etmesinler, biraz hava alıp gelsinler..

  • bilinç

    06.10.2006 - 10:53

    insanın kendisine
    (fikrine, zikrine, duygularına her şeyine bir bütün olarak)
    'objektif'
    (ikilemlerinde, ikilemleri yaşatan hassalarına tarafsız)
    bakabilme (her yönden aşağısı yukarısı sağ sol ön arka çapraz uzak yakın)
    bilinci..

  • cennet

    06.10.2006 - 10:32

    hep varlığına delil getirilir..
    yine de inkâr edilir
    ilginçtir
    kimse yokluğuna bir delil getiremiyor..
    Şahsen
    ruhum 'yokluk' kelimesini kabul etmiyor benim..
    Ben yok olacak kadar basit biri değilim;
    ve hiç bir insan değildir..
    'iddia' derken
    dikkat edin
    islam dini öyle hassas bir terazidir ki
    bir şeyin inkârı
    her şeyin inkârını sonuç verir. O yüzden 'iman' önceliklidir,
    önemine binaen ilk sorulacak olan sualdir..

  • aşk olsun

    06.10.2006 - 10:19

    Aşk olsun
    Her şey aşk olsun
    Her şey aşka dönüşsün..
    Eskiler (eskimeyen eskiler)
    bu sözü bir dua olarak kullanırmış..

  • dıkşinya

    05.10.2006 - 21:10

    kime çocukken;
    tabancacılık oynarken
    tabancanın sesini nasıl taklit ederdin diye sorduysam
    'dıkşinya' diye cevap verdi.
    halbuki ben bizim köyün çocuklarının keşfettiği bir şey olduğunu sanıyordum.
    türk filimlerindeki
    silah sesi efektlerinden etkilenmişiz demek ki hepimiz.

    -dıkşinya dıkşinya
    -vurdum vurdum
    -ne vurması olum şarjör değiştiriyorum ondan sustum
    -çabuk ol o zaman..

  • vazîfe

    05.10.2006 - 21:01

    kılıç üzerinde yürüyeceksin
    fakat;
    kılıç ayağını kesmeyecek!

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    05.10.2006 - 20:59

    dere kenarından
    kuş yumurtası şeklinde olan
    taşları toplayıp
    ve
    onları benek benek boyayıp
    'halis muhlis bıldırcın yumurtası'
    diye
    satmak isterdim..
    aslında hala çok geç değil ama
    ne dere kaldı etrafımda
    ne de bıldırcın yumurtası şeklinde taşlar;
    dere kenarlarında..

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    05.10.2006 - 20:56

    bana kılıç çekenlerin
    silah çekenlerin
    tanklarını toplarını tüfeklerini
    bana doğrultanların karşısına
    İĞNE mi çekip
    kağıttan yapılma zırhımı giyinip
    dut yaprağından olan kalkanımla
    karşılık vermek
    isterdim...
    gülmeyin!
    gayet ciddiyim..

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    05.10.2006 - 20:52

    bir KÜRDAN la
    küçücük düyaları olan küçücük insanlar
    ülkesinde
    sırıkla yüksek atlama rekoru kırmak isterdim...

  • ve insan

    05.10.2006 - 20:50

    ... kızmadı.

  • dua

    05.10.2006 - 15:13

    Yatmadan önce bütün insanlar için dua etmek, okula gitmediğim sıralarda bana anlaşılmaz bir şey gibi geliyordu. Uykudan önce annem beni öpüp ayrılıyordu. Bir an geldi neden dua etmem gerektiğini anladım. Kendi içimden kopan bir arzu ile kendi öz dileğim olarak yalvarıyordum: Sevgili Allah’ım. Bütün nefes alanları koru! Onları bütün kötülüklerden uzak tut! Sükûnetle uyut!

    — Dr. Albert Schweitzer, Uygarlık ve Barış

  • taviz

    05.10.2006 - 13:36

    Şahımı feda etsem,
    seni mat edebilir miyim acaba?

  • nükte

    05.10.2006 - 13:14

    Bir toplantıda Prof. Ahmed Ateş'e sormuşlar:

    -Üstadım, her başarılı erkeğin arkasında ona destek olan bir kadın vardır. Büyük ilim adamı oluşunuz da eşinize Çok şey borçlu olmalısınız herhalde. Neler yaptı, ne gibi destek verdi de böyle ilim sahibi oldunuz? Onun desteğiyle yükseldiniz herhalde! Cevap:

    -Ona rağmen, azizim, ona rağmen! ..

Toplam 3332 mesaj bulundu