klavyeye yoğurdu dökmekle başlayan bir süreçtir ! esrik, diye bir başlık niye açılmamış sorunsalıyla boğuşur durursunuz,bu arada hiç başlık açmadığınız ortaya çıkar! niye benim böyle bir yeteneğim yok allahım,diye kahırlanırsınız,tez zamanda 45 başlık açacağınıza kendinize söz verirsiniz. bu arada açılmış ne kadar başlık varsa entry bombardımanına tutup, genç sevgililere gıptayla (öpjem) mutluluklar dilemekten, 5 başlığı kokteyleyip tek başlık altında toplamaya varana kadar sınırınızı zorlarsınız (kötü entrylerdir) …
şerefine lan bill gates,çakırkeyfsinizdir, rakı şişesinde kene olmak istersiniz. monitöre andaval-andaval bakarken,harflerin uçuşmaya başladığını hissedersiniz ki fondan ilkay’ın o muhteşem sesinden:
acılar beni tez büyüttü
genç olmuşum şu dünyada ne fayda
ah ne fayda ne fayda
gün görmüşüm şu dünyada ne fayda
seni kendime yakın buldum
uzaklarda turna olsan ne fayda
parçası, sizi sizden alır, artık duygusallığın baskın olduğu kör zamanlardır, özlemleriniz mönitörde şekillenir, bozarsınız,
tekrar çıkar,bozarsınız tekrar, tekrar, tekrar …
real madrid’in, mersin’li taraftarlarınca,santiago bernabéu ‘nun atlantik okyanusu tarafındaki kale arkasında açtıkları pankarttır. GET REAL: git real’im,seni kim tutar real’im anlamını içermektedir.ayrıca mersin’li kardeşlerimiz stadtaki büfelerde sucuk ekmek satılması içinde dilekçe vermişlerdir!
gözlüğümü takıp,antoloji sayfasını açtığımda, sağ üst köşeden cinsiyeti belirsiz bir karikütür’ün ağzından “hey sen dörtgöz” yazısıyla karşılaştım,”kime dörtgöz diyon lan? ” sualime ”yoksa camgözmü demeliyim” cevabını alınca “ananı…”diyip üzerine tıkladım, göz sağlığıyla ilgili almanca bir sağlık sitesi çıktı: dumur- dubledumur-tripleks dumur! yani bu ülkeye özgü sözlü tacizlerin arkasından, almanca bir site! şaka gibi!
not: farkında olmadan reklama katkıda mı bulunduk ne? (paylaşalım dedik)
kadükleşen yanlarınız, ortaya çıkmaya başlamıştır ! vücudunuzdan ve ruhunuzdan, sesli-sessiz çağrılar almaktasınızdır: envai çeşit tahliller,şakaklardaki grilikler,küçücük bir olayda dahi tepkiselleşmeler,dargınlıklar,sevinçler.…
somutlaştırırsak; değişimler belirginleşmiştir; ufacık bir yaralanmanızı dahi, çocuksu yanlarınızın, şefkat istemiyle sevdiklerinize göstermenize sebep olmaktadır! gerçi bilirsiniz,sevdikleriniz yaranızı kanatmaz, tam tersine usul,usul okşayarak,öperek sağaltır ama eskiden böylemiydi? en ufak zaafınız dahi bir giz olarak kalırdı…her şeyiniz hızla değişiyordur; ilişkileriniz ve bakış açınızda; varolan ilişkilerinizi masaya yatırıp,gözden geçirirsiniz. gereksiz,anlamsız, ilişkilerinizi diskalifiye edip,ayağı yere basanlarla yola devam etme kararı alırsınız,öğretmenlik,yol göstermeler artık ağır gelmeye başlamıştır.oysa eskiden-bu cümle bile yeteri kadar veridir:oysa eskiden…-devam edelim,oysa eskiden bir çok insanı öznel-nesnel koşullarıyla değerlendirip,teorik açılımlarla(! ! !) ,tölere etme genişliğiniz vardı. artık kalmamıştır! ... duygusal yanlarınız dururmu? karşınıza çıkan insanları, iyi hoş, fakat, ama bağlaçları eşliğinde kalbinize filtre uygulayarak yaşantınızın dışına itersiniz,adını ne koyarsanız koyun böyledir! bunun yanında seyrettiğiniz filmdeki bir kare,bir mesajdaki çıplak bir kelime,bir dize,bir ses duygularınızın ayaklanmasına sebep olmaktadır,çelişiktir ama gerçektir…her şeyiniz büyük bir hızla değişiyordur…
nasıl,ne zaman başlamıştır bu değişim? …düşünürsünüz, cevabınız gecikmez: değişiminizin sebebi, takvimsel yaşınız ve getirdikleridir! artık bu gerçeklikle yüzleşip, duruma uygun yaşam tarzları belirlemek zorundasınızdır. (18 yaşındaki bir gençle güreşe tutuşmamalısın,bir el enseyle alaşağı ediverir sizi.) .fakat bu gerçekliği heyecanlarınızın ve coşkularınızın törpülenmesi olarak değil tersine yaşamı,yaşınıza uygun aktiviteler ve yaşantılarla olgunca zenginleştimek olarak düşünülmelisinizdir,yoksa işiniz zordur… garip zamanlardır, çelişik zamanlardır(yazdıklarınızda dahil!) tuhaf zamanlardır…
not: birisi çıkıp, orta yaş bunalımı, derse, oda kabülümüzdür!
üretim maliyeti düşük ülkelerde, fason olarak yetiştirilen prensesler.
olası diyaloglar serisi:
made in asya prensesi: dadıcım, ben kuşsütü istiyorum,cildim,güzelliğim.
dadı: kızım, pirinç lapası yapmıştım, bol sulu, onunla idare ediver.
made in asya prensesi: kaderime tüküreyim,elin prensesleri saçlarını hacim yapan şampuanlarla yıkayıp,şatodan aşağı sarkıtır,biz yeşil sabunu bulamayız,külle yıkana yıkana saçım grileşti,
dadı: büyük konuşma kızım, gümrük vergileri yükseltilirse evde kalır, bir ömür, muson rüzgarlarıyla saçına fön çekersin.
not: bu diyaloglar dizide kullanılırsa dava açılacaktır, duyurulur.
MEALİ: sizin adınıza kara verip,bazı zararlı (!) siteleri bloke ettik,Allah esirgesin ufkunuz felan açılır,bilinçlenirsiniz neyim, arkasındanda sistemi sorgularsınız, ne gereği vardır,hadi açın afyonlu siteleri oynaşın, demektir
MEALE CEVAP: ey terliksi hayvanlar,yıllarca dilleri,isimleri,düşünce ve ürünleri olan kitap,film,tiyatro vs. yasakladınızda ne oldu? ağır bedeller ödeme pahasına bu ülkenin dört bir yanında isyan bayrakları dalgalandı,sonuçta özgürlüklerimizi söke söke aldık. alın teknolojik devriminizi,iletişim özgürlüğünüzü lülenizde bloke edin.
sonsuzluk
25.07.2006 - 16:34'an ki fıskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni '
cemal süreya
nedir e alkollu girmek
25.07.2006 - 16:23klavyeye yoğurdu dökmekle başlayan bir süreçtir ! esrik, diye bir başlık niye açılmamış sorunsalıyla boğuşur durursunuz,bu arada hiç başlık açmadığınız ortaya çıkar! niye benim böyle bir yeteneğim yok allahım,diye kahırlanırsınız,tez zamanda 45 başlık açacağınıza kendinize söz verirsiniz. bu arada açılmış ne kadar başlık varsa entry bombardımanına tutup, genç sevgililere gıptayla (öpjem) mutluluklar dilemekten, 5 başlığı kokteyleyip tek başlık altında toplamaya varana kadar sınırınızı zorlarsınız (kötü entrylerdir) …
şerefine lan bill gates,çakırkeyfsinizdir, rakı şişesinde kene olmak istersiniz. monitöre andaval-andaval bakarken,harflerin uçuşmaya başladığını hissedersiniz ki fondan ilkay’ın o muhteşem sesinden:
acılar beni tez büyüttü
genç olmuşum şu dünyada ne fayda
ah ne fayda ne fayda
gün görmüşüm şu dünyada ne fayda
seni kendime yakın buldum
uzaklarda turna olsan ne fayda
parçası, sizi sizden alır, artık duygusallığın baskın olduğu kör zamanlardır, özlemleriniz mönitörde şekillenir, bozarsınız,
tekrar çıkar,bozarsınız tekrar, tekrar, tekrar …
manita
25.07.2006 - 14:57+ abi manita yapmışsın
- sus lan
+ niye saklıyon abi birbirinize yakışıyorsunuz?
- ha o manitamı?
+ evet abi sen ne anladın?
- ufak bir voli vurdukta, manitanın diğer anlamı indira gandiciliktir
+ tdk(türk dil kurumu sözlüğü) gibisin be abi
- mümkün mertebe uzaklaş be canım
+ abi altta “ mümkün mertebe “ başlığı var
- olm git be, pişmiş aşa su katıp polisleri kıllandıracan
+ aha, altta pişmiş aşa başlığıda var abi
-anlaşıldı seninle konuşmak, kalburla su taşımak, gel bakim sen
+ abi o başlıkta var, ne vuruyon ya, çata – çota….
tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş
25.07.2006 - 14:39rakı – şalgam
armağğaan çağlayaayan - büülleennt eerssooy
ntv – celal pir
nedir – ozican (bkz.reklam kokan entryler)
hasan şaş – hakan şükür
tantuni – lavaş
kırmızı – lacivert
arınma
25.07.2006 - 13:45bazen şahit,bazende -farkında olmadan- payande olduğunuz kirlilikler karışısında ruhunuzu temize çekme halleridir.
alma mazlumun âhını, çıkar âheste âheste
25.07.2006 - 11:05mazlumları manipüle edip,soyut bir intikamcıya havale eden bir deyimdir,uyduruktur.
Get Real
25.07.2006 - 11:01real madrid’in, mersin’li taraftarlarınca,santiago bernabéu ‘nun atlantik okyanusu tarafındaki kale arkasında açtıkları pankarttır. GET REAL: git real’im,seni kim tutar real’im anlamını içermektedir.ayrıca mersin’li kardeşlerimiz stadtaki büfelerde sucuk ekmek satılması içinde dilekçe vermişlerdir!
not: cnbc e dizi! biliyoruz,biliyoruz!
musikişinas
25.07.2006 - 10:40musikişinas: harfler düşürülerek (buralardan uzak) anlam kaymasına yol açacak gibi duruyor! müzikle uğraşan desek?
bkz. entrycinin fikri neyse, zikride budur
toplu taşıma araçlarında yüksek sesle konuşmak
21.07.2006 - 10:07otobüste,katır erkek(4.sınıf timsah) , civciv kız (1.sınıf çömez) diyalogları:
katır (yüksek volümle) : canım akşam niye benim odamda kalmadın
civciv (yüksek volümle) : utandım ya
katır (yüksek volümle) : ev arkadaşlarım anlayışlıdır, rahat ol
civciv (yüksek volümle) : ne bilim utandım ya
katır (yüksek volümle) : yarın akşam benim odamda yatıyorsun,ok?
diyalogları mecburen dinleyenlerden kaportacı çırağı,arkadaşına dönerek
(yüksek volümle) : yarın akşam kızı kesin öpecek(! ! ! !)
bütün otobüs yerlerde. kıssadan hisse, sessiz diyaloglar altındır.
reklamlar
21.07.2006 - 10:05gözlüğümü takıp,antoloji sayfasını açtığımda, sağ üst köşeden cinsiyeti belirsiz bir karikütür’ün ağzından “hey sen dörtgöz” yazısıyla karşılaştım,”kime dörtgöz diyon lan? ” sualime ”yoksa camgözmü demeliyim” cevabını alınca “ananı…”diyip üzerine tıkladım, göz sağlığıyla ilgili almanca bir sağlık sitesi çıktı: dumur- dubledumur-tripleks dumur! yani bu ülkeye özgü sözlü tacizlerin arkasından, almanca bir site! şaka gibi!
not: farkında olmadan reklama katkıda mı bulunduk ne? (paylaşalım dedik)
balkon
21.07.2006 - 10:02'çocuk düşerse ölür çünkü balkon
ölümün cesur körfezidir evlerde
yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
anneler anneler elleri balkonların demirinde...'
sezai karakoç
tommiks
17.07.2006 - 09:46ergenliğimizin kötü modülü; doktor ve konyakçıya uyup alkol alsa,
kınımızdan fırlayıp kendimizi yenileyecektik! suzi’yi bir kere öpse
hayatımız değişecekti, tommiks öpmedi,bizde uyduk! hele militarist
tutumu ve ortadan ayırdığı saç stili varki hiç değinmeyelim, kısaca
fenomen felan değildir, bir neslin törpüsüdür!
yerçekimli karanfil
17.07.2006 - 09:14'biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
oysaki seninle güzel olmak var
örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi...'
edip cansever
Zinedine Zidane
13.07.2006 - 10:34makyavelist materazzi’ye ötekileştirilenler adına,altın kafayı vuran insan.
bkz. meşru müdafa
güzel
10.07.2006 - 13:28'kimse toz konduramaz
kesip attıgımız tırnağa bile.
sen en güzel kızısın
bütün galaksilerin...'
ahmed arif
yeşilçam şarkıları
10.07.2006 - 11:26“ tamba tumba esmer bomba
tamba tumba tamba tumba... “
türkan şoray’ın içeriğe uygun fiziği ve egzotik dansıyla, bütünlük arzeden, tekerlememsi bir şarkıdır, nostaljiktir,nefistir...
pediatri
05.07.2006 - 15:51pediatri uzmanlarına yapılmaması gereken iğrenç espiriler vardır,şöyledir:
pediatri uzmanı: senin çocuğun yok ama çevrendeki tanıdıklarının çocuklarına bakarım.
iğrenç espirici: çocuğum var! içimde bir çocuk var ,ona bakarsın, ahahaaaa.
pediatri uzmanı: ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! hımm tamam sonra bakarım.
yaşlanmak
05.07.2006 - 15:49kadükleşen yanlarınız, ortaya çıkmaya başlamıştır ! vücudunuzdan ve ruhunuzdan, sesli-sessiz çağrılar almaktasınızdır: envai çeşit tahliller,şakaklardaki grilikler,küçücük bir olayda dahi tepkiselleşmeler,dargınlıklar,sevinçler.…
somutlaştırırsak; değişimler belirginleşmiştir; ufacık bir yaralanmanızı dahi, çocuksu yanlarınızın, şefkat istemiyle sevdiklerinize göstermenize sebep olmaktadır! gerçi bilirsiniz,sevdikleriniz yaranızı kanatmaz, tam tersine usul,usul okşayarak,öperek sağaltır ama eskiden böylemiydi? en ufak zaafınız dahi bir giz olarak kalırdı…her şeyiniz hızla değişiyordur; ilişkileriniz ve bakış açınızda; varolan ilişkilerinizi masaya yatırıp,gözden geçirirsiniz. gereksiz,anlamsız, ilişkilerinizi diskalifiye edip,ayağı yere basanlarla yola devam etme kararı alırsınız,öğretmenlik,yol göstermeler artık ağır gelmeye başlamıştır.oysa eskiden-bu cümle bile yeteri kadar veridir:oysa eskiden…-devam edelim,oysa eskiden bir çok insanı öznel-nesnel koşullarıyla değerlendirip,teorik açılımlarla(! ! !) ,tölere etme genişliğiniz vardı. artık kalmamıştır! ... duygusal yanlarınız dururmu? karşınıza çıkan insanları, iyi hoş, fakat, ama bağlaçları eşliğinde kalbinize filtre uygulayarak yaşantınızın dışına itersiniz,adını ne koyarsanız koyun böyledir! bunun yanında seyrettiğiniz filmdeki bir kare,bir mesajdaki çıplak bir kelime,bir dize,bir ses duygularınızın ayaklanmasına sebep olmaktadır,çelişiktir ama gerçektir…her şeyiniz büyük bir hızla değişiyordur…
nasıl,ne zaman başlamıştır bu değişim? …düşünürsünüz, cevabınız gecikmez: değişiminizin sebebi, takvimsel yaşınız ve getirdikleridir! artık bu gerçeklikle yüzleşip, duruma uygun yaşam tarzları belirlemek zorundasınızdır. (18 yaşındaki bir gençle güreşe tutuşmamalısın,bir el enseyle alaşağı ediverir sizi.) .fakat bu gerçekliği heyecanlarınızın ve coşkularınızın törpülenmesi olarak değil tersine yaşamı,yaşınıza uygun aktiviteler ve yaşantılarla olgunca zenginleştimek olarak düşünülmelisinizdir,yoksa işiniz zordur… garip zamanlardır, çelişik zamanlardır(yazdıklarınızda dahil!) tuhaf zamanlardır…
not: birisi çıkıp, orta yaş bunalımı, derse, oda kabülümüzdür!
giden sevgilinin bıraktıkları
30.06.2006 - 22:19'bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru...'
sunay akın
sahte prenses
29.06.2006 - 14:58üretim maliyeti düşük ülkelerde, fason olarak yetiştirilen prensesler.
olası diyaloglar serisi:
made in asya prensesi: dadıcım, ben kuşsütü istiyorum,cildim,güzelliğim.
dadı: kızım, pirinç lapası yapmıştım, bol sulu, onunla idare ediver.
made in asya prensesi: kaderime tüküreyim,elin prensesleri saçlarını hacim yapan şampuanlarla yıkayıp,şatodan aşağı sarkıtır,biz yeşil sabunu bulamayız,külle yıkana yıkana saçım grileşti,
dadı: büyük konuşma kızım, gümrük vergileri yükseltilirse evde kalır, bir ömür, muson rüzgarlarıyla saçına fön çekersin.
not: bu diyaloglar dizide kullanılırsa dava açılacaktır, duyurulur.
Yeni Rakı
29.06.2006 - 14:39piknik tipli eski şişe daha samimi,muhabbetkar,içten duruyordu! şimdikisi, çöp mankenleri andıran endamda soğuk, mesafeli,yapay gözüküyor.
olası diyaloglar serisi:
çöp manken şişe: süzme yoğurt, süzme yoğurt varmı benden estetiği?
süzme yoğurt: var, eski piknik tipli şişe
çöp manken şişe: ne o lan, kıskandınmı, süt tozu.
süzme yoğurt: yok kızım, ne kıskanacam, bizimkisi değerlerin yitimine gönderme.
çöp manken şişe: trend olm,trend bu arada mideye gidecek 8.15 yolcularının kaşıktaki yerlerini alması rica olunur
süzme yoğurt: ananı, gnammarrph(yutulma efekti
bloke
27.06.2006 - 13:30postmodern sansürdür
MEALİ: sizin adınıza kara verip,bazı zararlı (!) siteleri bloke ettik,Allah esirgesin ufkunuz felan açılır,bilinçlenirsiniz neyim, arkasındanda sistemi sorgularsınız, ne gereği vardır,hadi açın afyonlu siteleri oynaşın, demektir
MEALE CEVAP: ey terliksi hayvanlar,yıllarca dilleri,isimleri,düşünce ve ürünleri olan kitap,film,tiyatro vs. yasakladınızda ne oldu? ağır bedeller ödeme pahasına bu ülkenin dört bir yanında isyan bayrakları dalgalandı,sonuçta özgürlüklerimizi söke söke aldık. alın teknolojik devriminizi,iletişim özgürlüğünüzü lülenizde bloke edin.
aşk tesadüfleri sever
27.06.2006 - 11:40müslüm babanın aşmış yüz ifadesi,hayatı sorgulayan sesiyle dillendirdiği nefis bir bjork parçasıdır.
not:sentez-harman kaygısı gütmeden,günün her saati, her türlü ruh haliyle dinlenebilecek güzelliktedir,ısrarla tavsiye edilir.
bir kıza ofsaytı anlatmak
26.06.2006 - 09:37-aşkım, anlatsana şu ofsaytı
+şimdi sen bana pas at,eğer top senin ayağından çıkmadan önce, benim göğsümün kılı dahi rakip defans oyuncusunun önünde olsa.
-aayyyymmhh
+hişt ne oldu be?
-göğüs kılı,pas felan bir hoş oldum, gel yanıma
Toplam 332 mesaj bulundu