Ömer Keller Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Aynı görüşü paylaşmaktan ben de memnunum Cahit bey. Bu Amerikalı çiçekçi zenci, karanfile Kudüs şarkıları söyletiyor. Bütün çiçeklerin söylediği şiddet. Amerika'daki büyük şehir varoşlarından Filistin'e kadar uzanan bir duyarlılık. Evet bütün coğrafyalarda şiddetin bir tarafı Müslümanlar. Acı değil ...

Şiirin hikayesinde şair her şeyi anlatmış, bana bir şey bırakmamış. Şair, okuyabildiğim kadarı ile Torosların eteklerine yetişmiş bir yörük çocuğu. Onun için çobanlardan, yaylalardan ve kavaldan bahsediyor. Ama kavaldan saksafona bir yolculuk yapmış anlaşılan. Anadolu türkülerinden caza...
Ama ben ...

Yine bir siyahi duyarlılığa ait bir şiir. Şair siyahi insanı, tüm ezilmiş ve dışlanmışların imgesi mi yapmış ne?
Şu söyleyişe bakın: 'bir demet alev: ısınsın için ölüler!' Bana Necip Fazıl'ın şu mısralarını hatırlattı: 'Ne hasta bekler sabahı,/Ne taze ölüyü mezar.'
Necip Fazıl'ın paltosundan umarı ...

Şair bir müddet Amerika'da yaşamış. Orada sahi insanların hayat tarzını özümsemiş ve bu şairde caz şiirleri olarak dışa vurmuş. Bu şiir de onlardan biri...
'bir saksafon bir saksafon/bütün siyahları ağlayabilir bir saksafon.' Yine bir şiirinde söyle diyor şair; 'bir saksafon daha çok Afrika’ya benz ...

Çocuklarımız bizim etimizden ve tırnağımızdan açan birer güldür. Şair baba olma duygusunu ne güzel işlemiş. Tebrikler...

Siyahi bir kadın ansızın sahneye fırlayarak Afrika figürleri ile dans ediyor. Simyacı imgesi, dans figürlerinin kadim bir uygarlığa ait olduğuna işaret ediyor. O kadim uygarlığın bugüne ait görünümüne biraz şiddet karışmış, ama bununla birlikte masumiyeti ve temizliği de temsil ediyor.

Manevi değerlerin gitgide kaybolması nedeniyle duyulan korku, tema olarak kullanılmış. Şairin lirik bir sesi var. Antoloji'deki bütün şiirlerini okudum. Doğrusu bu dil beni sardı.

evet vicdanımızın sıcak yüzlü yılanları şimdi yok

Söyleyin bu insanlar neyi sevsin şimdi
neye inansın sonsuz ve mavi
çünkü ö l m ü ş t ü r g ö k y ü z ü, ölmüşse kuş!

nehirler en sağlam düşleri bile böler ya
bölücüdür biraz hem Mississippi hem caz.

Şiirde geçen çöl imgesi ile İslam'ın kastedildiğini söyleyebiliriz. Khalid Ashly Müslüman bir kimlik ve cazı farlı yorumluyor.

'Asırlardır taş gibi övünürüm özgül ağırlığımla
kılavuzsuz çıkmam gün ışığına bile
kimse bilsin istemem gecenin ikinci adını
ne yana baksan içinden çıkılması zor bir mavilik
bir mavilik ki yoksullukların en kutsalı...'
Sayın şair bunlar gerçekten çok güzel ifadeler. Ben şiir denince bunu a ...

Şair bu şiirde siyahi yaşam tarzını, babalık, ahbap, evlat, bebek gibi o siyahi insanlarla özdeşleşmiş kelimelerle şiirleştiriyor.

Ekmek gibi aziz ol denir ya, karı kocanın sevişmesi de ekmek gibi azizdir. Helaldir. Sonra çocuklar olur buğday başakları gibi ve artık iki sevgili varoluş amaçlarını gerçekleştirmiş olarak toprağa giderler şükürle.

rüzgar her zaman taze konuşur
taze inanır ardından gidilecek kadar

Bu şahane tabiatta
ben de bir şahane tabiatım aslında
ama bakıp da görememek
kurumak, unutulmak
bir mürekkep lekesi olarak kalmak da var kağıtta.

Bu şiirde şair kendi kimliği ile kaplumbağanın kimliğini birleştiriyor. Tabi vahdet-i vücut felsefesi ile zaman ve mekan sorgulaması da var.

su hayattır, yaşam kaynağımız sudur.