Naime Erlaçin Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Şiirin annesine saygıyla...

S. Sepehri, İran 20. yüzyıl şiiri ve “Yeni Şiir” akımı denilince akla ilk gelen isimlerdendir. Türkiye’de de oldukça tanınmış olup pek çok şiiri dilimize çevrilmiştir. Aynı akımdan Nima Yuşic’i bu sayfalarda birkaç gün önce okumuştuk. Ahmad Shamlou (Ahmed Şamlu) , Mehdi Akhavan-Sales ve Füruğ Ferruh ...

“insan
etten kemikten /
yürek çelikten olmalı /
bilenmeli çelişkiden…

çelişki olmasa
çeliğe dönüşür müydü demir /
böyle güçlü ve esnek /

bir kerameti vardır elbet /
vardır bir hikmeti
su ve ateşten…/…(N.Erlaçin)

Yıllar sonra seni bu sayfada görmek güzeldi çelik yürekli sevgili A ...

Brecht’in bir hayat öyküsü eklenmemiş bu sayfaya. Aslında oldukça fırtınalıdır. “Yerin-göğün kabul etmediği” türden bir yazar ve şairdir o. Epik tiyatronun kurucusu ve babası olarak tanıdığımız bu kalem şiirlerinde de destansı ve anlatımcı bir üslubu benimsemiştir. Şiirden çok hikâyeye yatkın tarz ...

'en iyi sen bilirsin vurulmayı /
bana hayatı anlat...
.
.
.
nasıl bir şeydir
kalbindeki menevişleri okşarken /
kırlangıç kanadında
özgürlük yakalamak /

bana uçmayı anlat!.../...' (N.Erlaçin)

Duvarlar arasında bir ileri, bir geri, bana acıyı anlat!

bıktım şu yağmacı yasaklardan!
kuşatılmış hissetmekten kendimi /
ve “yıkım kararları”ndan…

acıyı sever şair /
ama bir o kadar da
dirençlidir acıya /
su cenderesi olmayı bildiği kadar…

bileşik kaptan yansıyan algılar /
sürgün zamanların dumanı gibi
insanı ağırlar…

(N.Erlaçin)

Sı ...

Lafını sakınmayan, değerli bir fikir adamı olarak bilirdik kendisini.

“Feleğin bir topu var /
Mermisi kezzap gülüm…/… demişti.

Yeri geldiğinde sözü de kezzap gibiydi.
Ama anacığına yazdığı şiirlerden ne denli duygusal ve hassas olduğunu da anlardık.
Nur içinde yatsın…

“sınırları aşmak göğün bağrında /
suyla taşmak /
suyla kalkışmak iyidir/

iyidir bazen derinde yüzmek /
kıyıda tökezlemekten iyidir /

ve susmak kimi zaman /
ölü bir cenin doğurmaktan iyidir…/…” (N.Erlaçin)

Turgut Uyar gibi bir şairin karşısında da susarız zaten…
Rahmetle anarak ve saygı ...

Çok sade ve güzel bir anlatım.
Tebriklerimle...

Bu şiirdeki derin hüzün çok etkilemiştir beni. Yıllar önce Kavafis için şu dizeleri yazmıştım. Amacım şiirdeki umutsuzluğa karşı taze bir umut sunmaktı belki…


__BELKİ!__


“yeni ülkeler bulamayacaksın /
başka denizler /
bu kent peşini bırakmayacak…” - K. Kavafis


yeni bir yer yok
ye ...

'Ey çılgın /
Kanadı kırık her kuşa
Kanat olmaktan yorulmuşsun /

Bulutları çarpışa çarpışa yorgun
Bir gökyüzüdür artık gülüşün.../...'

Bu kadarı yeterli benim için...

“Ay Işığı Sonatı” deyince benim aklıma Beethoven’in do diyez minör sonatı ve tabii ki sadece piyano için yazılmış bir eser geliyor. Başlık bana, elimde olmaksızın, bu çağrışımı yaptırıyor. Dolayısıyla şiirdeki viyolonsel, obua, kastanyet figürlerini bir yere oturtmakta zorlanıyorum. Piyanodan başka ...

Şiir güzel...
İçimizde derin bir keder...

Her şey yerli yerinde.
Bir yıldız gibi parlamış şiir...
Tebriklerimle...

Okudum Sinyali dost. Metinde “brooyyy” sözcüğü geçiyor ki Ruhi Su’nun bir türküsünden esinlenerek Seyit Nezir’in yayın yönetmenliğini de yaptığı “Broy” dergisinin adı buradan gelir.

Bu ekip ve daha niceleri o dergide uzunca zaman yazmıştır. Sonra, aynı çizgi üzerinde yayın yapan “Kavram-Kargaşa” ...

“Ne zaman yüzüne çalışsam gökyüzü oluyor”

Veysel Çolak gibi bir şair/yazara çok yakışan bir dize bu…
Her ne kadar erotizm ağır basıyor gibi görünse de aşka yarasına derinden dokunup geçmiş şair.

Ayrıca, Kayserili dostlarımızın emeği ile çıkarılmış, bir dönemin en önemli dergilerinden “Kavram- ...

Hurûfattan bir harf düşerse eğer,
güz de düşer,
kül de düşer gökyüzünden.
Ve dil düşer,
insan düşer…

Bir nehir şiirle karşılaştım bugün. Evrenin ve tarihin içinde yolculuğa çıktım. Sıyırdım çağcıl barkod numaralarını tenimden; firavuna Musa, Musa’ya firavun oldum. Zamanın aynasına baktım ...

Şiire değer veren, emek harcayan, anlaşılma kaygısı olmadan yazan, imgeleri ağır basan, duyguyu abartmaksızın şiire yedirmeyi becerebilen güçlü bir kalem Keziban Arpacı.

Şiirlerini okurken İsmet Özel, Mümtaz Toy (Şair Nehreyn), Emine Tansu gibi şairlerden aldığım tadı ve keyfi bulduğum ender isi ...

Uzun lafın kısası, büyük şairdir Oktay Rıfat.

Birikim, birikim, birikim…

O birikim ki
gölgesi ağır düşer,
koyu-kara rengini
kuvvetle vurur şiire…

Şair, şiirin başlığından başlayarak haykırıyor farklılığını. Biçimden edime (energia’ya) geçişi; eidos’tan energia’ya olan yolculuğu özetleyiveriyor bize. Var oluşun sırlarına doğru (causa ...

Pessoa denilince dururum biraz. Derin bir nefes almak için… Dünya edebiyatının en üretken, en ilginç, en değerli yazar ve şairlerinden biridir o. Sağlığında az sayıda şiir ve yazısı yayımlanmıştır. Ama ölümünden sonra sandığında sakladığı yazılar gün ışığına çıkarıldığında dünya onun kıymetini anlam ...

Gülizâr Hanım, “karaşın” sözcüğünü başka kaynaklara atıfta bulunarak kullandığım için başlıkta tırnak içinde yazdım. Anadolu’da yüzyıllar boyunca telaffuz edilmiş ama sonra unutulmuş bir sözcüktür bu. Örneğin Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Nur Baba” kitabında, yine Nedim Gürsel’in “Allah’ın Kızları” ...

Bir haftadır buralarda yoktum, seferîydim. Dolayısıyla şiirini kaydettiğini yeni fark ettim. ( Hatırlarsan benim Turgut Uyar çalışmamın altına eklemiştin.) O zaman da sevmiştim, şimdi de bayıldım Şükrü. “Kalbinde bir ülkesi olanlara” ve göğün değerini bilenlere gitsin bu şiir…
Turgut Uyar, bir çapu ...

Osman Bey, gerçekten hiç bozmaksızın yeniden ve çok güzel yazmışsınız şiiri.
Tebriklerimle...