Meryem Türkeri Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • çömez

    23.05.2006 - 16:32

    Senden sonra işe girmiş veya okula başlamışsa bir alt kademedeye denir.

  • Malatya Türküleri

    23.05.2006 - 16:30

    malatya iline ait bir türkü

    yüksek eyvanlarda bülbüller öter
    bülbülün figanı aleme yeter
    benim çektiklerim ölümden beter
    gel anam gel bacım gelin olasın
    perşembe gecesi dile gelesin

    elinin kınasın al eylemişler
    gözünün sürmesi bol eylemişler
    seni bir yiğide mal eylemişler
    gel anam gel bacım gelin olasın
    perşembe gecesi dile gelesin

  • Malatya Türküleri

    23.05.2006 - 16:30

    malatya türküsüdür
    sözleri

    al yeşil giyinmiş anam geline bakın,
    salınıp giden o yavrum boyuna bakin.
    ak gerdan altına yavrum gülleri takın,
    ben sarmadım saran kollar murat almasın.

    al yeşil giyinmiş anam nere gidersin,
    has bahçe içinde yavrum seyran edersin.
    bu güzellik sende yavrum mali neylersin,
    ben sarmadım saran kollar murat almasın.

  • Malatya Türküleri

    23.05.2006 - 16:28

    güzel şehrimizde yaşayan aşıklar,ozanlar tarafından söylenmiş türkülerdir.

  • ibrahim tatlıses

    22.05.2006 - 15:40

    sesine diyecek yok.

  • başbakan

    22.05.2006 - 15:31

    büyük baş......

  • yanlızlık

    22.05.2006 - 15:03

    yalnızlık paylasılmaz, paylasılsa yalnızlık olmaz

  • yanlızlık

    22.05.2006 - 15:02

    suru kalabalıgından, bır kartalın yalnızlıgıdır benımkısı.yagmur sonrası gozyası gıbı cıg tanesının yalnızlıgıdır, ask ıcın solan yalnızlıgıdır

  • dünyaya küsmek

    22.05.2006 - 14:43

    insanlarla iletişimi koparmak.iç dünyamıza kapanmak

  • güven

    22.05.2006 - 14:31

    Paylaşım,sadakat,saygı

  • deneme

    22.05.2006 - 14:28

    montaigne denemelerini adlı eserini güzel yazmış.

  • can dostum

    19.05.2006 - 15:26

    Can Dostum


    Senle tanışmak çok güzeldi
    sesin bana mutluluk verdi
    gülüşün dünyalara bedeldi
    kırgınım sana can dostum.

    Kurşun yedi bu yürek
    iyileşir bir gün elbet
    üzme tatlı canını
    vardır bir hikmet
    kırgınım sana can dostum.

    Sırrıma ortak oldun
    bir nefeste içime doldun
    sıradan bir yol oldum
    kırgınım sana can dostum.

    Yara sarmaz merhem olmaz
    bu yürek derman bulmaz
    bu yaptığını yaban eller yapmaz
    kırgınım sana can dostum.

    Biliyorum pişmansın
    gözlerin bulut olur ağlarsın
    sen benim için bir cansın
    ne yapayım?
    Unutamıyorum can dostum.

  • can dostum

    19.05.2006 - 15:23

    Eskindendi o.şimdi o kelimede benliğini yitirdi.

  • veda

    19.05.2006 - 14:40

    Vakit tamam, seni terk ediyorum
    Bütün alışkanlıklardan öteye
    Yorumsuz bir hayatı seçiyorum
    Doymadım inan, kanmadım sevgiye.

    Korkulu geceleri sayar gibi
    Birdenbire bir yıldız kayar gibi
    Ellerim kurtulacak ellerinden
    Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi.

    Aşk sabitti gülse hiç dermedik
    Bul kendine kuytularda hadi dal
    Seninle bir bütün olabilirdik
    Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
    Hoşçakal canımın içi, hoşçakal
    Hoşçakal iki gözüm, hoşçakal.

    Vakit tamam seni terk ediyorum
    Bu incecik bir veda havasıdır
    Parmak uçlarına değen sıcaklık
    İncinen bir hayatın yarasıdır.

    Kalacak tüm izlerin hayatımda
    Gözümden bir damla yaş aktığında
    Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
    Kan tarlası gelincik şafağında.

    Ölümse korktum savaşsa hep kaçtım
    Vur kendini korkularda hadi al
    Sen bir suydun sen bir ilaçtın
    Hoşçakal canımın içi, hoşçakal
    Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
    Hoşçakal iki gözüm, hoşçakal.

    -

    Bir Veda Havası

    Vakit tamam, seni terk ediyorum.
    Bütün alışkanlıklardan öteye...
    Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
    Doymadım inan, kanmadım sevgine.
    Korkulu geceleri sayar gibi,
    Birden bire bir yıldız kayar gibi,
    Ellerim kurtulacak ellerinden
    Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi.
    Aşk sabittir gülse hiç dermedik
    Bul kendini kuytularda hadi dal
    Sen bir suydun, sen bir ilaçtın.
    Hoşçakal iki gözüm hoşçakal.

    Vakit tamam seni terk ediyorum
    Bu incecik bir veda havasıdır
    Parmak uçlarına değen sıcaklık
    İncinen bir hayatın yarasıdır
    Kalacak tüm izlerin hayatımda
    Gözümden bir damla yaş aktığında
    Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
    Kan tarlası gelincik şafağında
    Ölümse korktum savaşsa hep kaçtım
    Vur kendini korkularda hadi al
    Seninle bir bütün olabilirdik Hoşçakal iki gözüm hoşçakal.

  • veda

    19.05.2006 - 14:38

    VEDA

    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın!
    Sizi canımda
    canımın içinde,
    kavgamı kafamda götürüyorum.
    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın...
    Resimlerdeki kuşlar gibi
    dizilip üstüne kumsalın,
    mendil sallamayın bana.
    İstemez...
    Ben dostların gözünde kendimi
    boylu boyumca görüyorum...

    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..! ! .
    Tek hecesiz elveda..

    Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
    pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
    Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
    mapusane türküsünü.

    Yine görüşürüz
    dostlarım benim
    yine görüşürüz...
    Beraber güneşe güler,
    beraber dövüşürüz...

    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..! ! .
    ELVEDA..! ! ......

  • gülcan

    19.05.2006 - 14:35

    emrahın filmlerini çağrıştırıyor.

  • gülcan

    19.05.2006 - 14:32

    çok sevdiğim arkadaşımın adı

  • imkansız aşk

    19.05.2006 - 14:30

    olmayacak duaya amin denmez

  • nato

    19.05.2006 - 11:39

    19 uye ulkesi vardir:
    amerika birlesik devletleri
    kanada
    ingiltere
    fransa
    ispanya
    portekiz
    italya
    almanya
    hollanda
    belcika
    luksemburg
    polonya
    izlanda
    norvec
    turkiye
    macaristan
    cek cumhuriyeti
    yunanistan
    danimarka

  • 19 mayıs 1919

    19.05.2006 - 11:25

    Mustafa Kemal'in Bandırma vapuru ile Samsun'a çıktığı ve Ulusal Kurtuluş mücadelesinin resmen başladığı gündür.

  • 19 mayıs 1919

    19.05.2006 - 11:15

    devrim ve ilkelerinin yılmaz bekçileri olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı bugün memleketin her tarafında kutlanıyor.

  • Bülent Ecevit

    19.05.2006 - 10:45

    adımı veren adam. bunak dendi bu adama, medya ne yakıştırmalar yaptı, peki ne yaptı ecevit.

    -bir tek kadına aşık oldu, o kadınla bir ömür yaşadı.

    -bir tek ülkeyi sevdi, o ülke için yaşadı. o ülkeden bir şeyler almak için değil vermek için.

    -kıbrıs'a çıktı amerika'ya meydan okudu, dünyaya meydan okudu. abdullah öcalan onun döneminde yakalandı.

    ecevit yaşlandı ve zamana meydan okudu tek hatası da bu oldu. kurt kocayınca köpeğin maskarası oldu.(alıntı)

  • Bülent Ecevit

    19.05.2006 - 10:40

    1925'te İstanbul'da doğdu. 1944 yılında İstanbul Amerikan Koleji'ni bitirdi. 1944'te çalışma yaşamına girdikten sonra, işten ayırabildiği zamanlarda Ankara Üniversitesi'nde İngiliz dil ve edebiyatı, Londra Üniversitesi'nde Sanskrit, Bengalce, sanat tarihi bölümlerine devam etti. 1957'de de ABD' de Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay incelemelerde bulundu.

    1944'te Ankara'da Basın-Yayın Genel Müdürlüğü'ne İngilizce çevirmeni olarak girdi. 1946-50 arasında Londra'da Türk Basın Ateşeliği'nde çalıştı. 1950-60 arasında 'Ulus' gazetesinde, ve 'Ulus'un kapatıldığı yıllarda 'Yeni Ulus' ve 'Halkçı' gazetelerinde, yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. 1954 sonu ile 1955 başlarında ABD'de, Kuzey Carolina'da yayınlanan 'Winston-Salem' gazetesinde konuk gazeteci olarak görev yaptı. 1965'de 'Milliyet' gazetesinde günlük yazılar yazdı. 1950'lerde 'Forum' dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı. 1972'de aylık 'Özgür İnsan', 1981'de haftalık 'Arayış', 1988'de aylık 'Güvercin' dergilerini çıkarttı.

    1957-1980 arasında, önce Ankara, sonra Zonguldak'tan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Milletvekili oldu. 1960-61'de Kurucu Meclis üyeliği yaptı. 1961-65 yılları arasında Çalışma Bakanlığı yaptı. 1966'da, CHP Genel Sekreterliğine getirildi. 1971'de Partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı. 1972 Mayısında CHP Genel Başkanlığına seçildi. 1974 yılında kurulan CHP-MSP koalisyonunun başbakanı oldu. Bu dönemde Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleşti.

    1977'de bir azınlık hükümeti kurdu fakat güvenoyu alamadı. 1978'de, Partisinin TBMM'de çoğunluğu bulunmamakla beraber, bazı bağımsız üyelerin ve küçük partilerin katkısıyla bir hükümet kurdu. Bu Başbakanlık dönemi 21 ay sürdü. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra, askeri yönetime karşı çıkışları nedeniyle üç kez hapse mahkum oldu.

    KESİTLER

    Müderris Mustafa Efendi’nin torunu
    'Edebiyatçı olmak istiyorum'
    Ulus’tan politikaya
    Ortanın solu Kavgası
    Başbakan Ecevit
    Güneş Motel olayı
    Demokratik Sol Parti


    Bülent Ecevit, yasaklı döneminde, eşi Rahşan Ecevit başkanlığında kurulan Demokratik Sol Partinin kuruluşuna katkıda bulundu. 1987'deki halkoylamasıyla, siyasal haklarına yeniden kavuşunca, DSP Genel Başkanlığına Bülent Ecevit seçildi. Kısa bir süre sonra yapılan genel seçimlerde Partisi iyi sonuç alamayınca bu görevden ayrıldı. Fakat 1989 başlarında, yerel yönetim seçimlerinin yaklaştığı bir sırada Genel Başkanlık boşalınca toplanan Olağanüstü Kurultay'da yeniden Genel Başkan seçildi. 1991 seçimlerinde de Zonguldak'tan milletvekili seçildi. 28 Şubat sürecinden sonra oluşan siyasal kaosta azınlık hükümeti kurma görevi verildi ve 70 milletvekili ile başbakan oldu. 18 Nisan 1999 yılında yapılan genel seçimlerde partisini birinci parti yaparken, MHP ve ANAP ile ortak hükümet kurdu ve bu hükümetin başbakanı oldu.

    ----------

    MÜDERRİS MUSTAFA EFENDİ’NİN TORUNU
    28 Mayıs 1925 gününün ilk saatlerinde Beşiktaş’ın Valideçeşme semtindeki Pembe Köşk’te Fahri-Nazlı Ecevit çiftinin dünyaya gelen erkek çocuğuna Bülent ismi verildi. Babası Kastamonulu, annesi ise İstanbulluydu. Ecevit soyadı, Kastamonu yöresindeki bir bucağın isminden esinlenilerek alınmıştı. Hem anne babası hem de dedeleri Osmanlı ve Cumhuriyet’in “seçkin” üyeleriydi. Baba Prof. Fahri Ecevit Cumhuriyet’in ilk yüksek öğretim kadrosundan, sonraları milletvekili; anne Nazlı Ecevit de sanatçı ve ressamdı. Dedesi ise Osmanlı ulemasından müderris Mustafa Efendi’ydi. Diğer dedesi ise Alay Kumandanı Mehmet Emin Bey’di. Babası Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi adli tıp profesörüydü. Fahri Ecevit 1943’ten beri CHP Kastamonu Milletvekili olarak Meclis’te görev yapıyordu. Ancak 1950 seçimlerinde yeniden seçilemedi. (13 Ocak 1999-Fuat Akyol/Zaman)

    ----------

    “EDEBİYATÇI OLMAK İSTİYORUM”
    Ecevit Robert Kolej’in edebiyat kolundan mezundu. Annesi Nazlı Hanım, mimar ya da mühendis olmasını isterken babası, edebiyat kolundan mezuniyeti sebebiyle Ankara Hukuk Fakültesi’ne yazılmasını istedi. “Edebiyatçı olmak istiyorum.” diyen genç Bülent’in bu görüşü etkili olmadı. Ancak Hukuk Fakültesi’nde yalnızca üç ay dayanabildi. Israrın fayda sağlamayacağını gören anne ve baba Ecevitler onu serbest bıraktılar. Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü’ne tercüman olarak girdi. Bu sırada Çetin Altan da Galatasaray Lisesi mezunu olması sebebiyle Fransızca mütercim olarak aynı büroda görev yapıyordu. Ertesi yıl Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırdı ve ikinci sınıftan başladı. Ancak Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ndeki öğrenimini de yarıda bıraktı. Bu sıralarda Doğu mistisizmine ve Hint felsefesine büyük ilgi duyuyordu, en büyük tutkusu da şiir yazmaktı. Doğu mistisizmi ile Batı rasyonalizmi arasında bir bocalama devresi yaşıyordu. Klasik Batı müziği dinleyen ve Türk halk müziğine hayranlık duyan Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Basın Ataşeliği’ne kâtip olarak gönderildi. (13 Ocak 1999-Fuat Akyol/Zaman)

    ----------

    ULUS’TAN POLİTİKAYA
    Bülent Ecevit, Londra Üniversitesi’ne kaydını yaptırmıştı. Sanat tarihi ve Doğu dillerinin Latincesi olarak kabul edilen Sanskritçe okuyacaktı. Fakat üniversiteyi terk etmesi ve basın ataşeliği gibi geleceği olmayan bir işte bulunması baba Ecevit’i tatmin etmiyordu. Bu sebeple Bülent’i Türkiye’ye geri çağırdı. O sırada başbakan yardımcısı olan Nihat Erim’e durumu anlattı. Bülent, Basın Yayın Müdürlüğü’ndeki işine dönmek istemediği için Erim onu CHP’nin yayın organı Ulus’a yerleştirdi. Böylece Ecevit’in gazetecilik yaşamı da başlamış oldu. Aslında gazeteciliği onun CHP liderliği ve Türkiye Cumhuriyeti başbakanlığına uzanan politika hayatının da başlangıcı oldu. Çetin Altan’la birlikte Ulus gazetesinde mütercimlik ve sekreter yardımcılığı görevini yürütüyorlardı.

    Ecevit’i politikaya Ulus’ta çalışıyor olması itti. Yoksa o tarihe kadar, politikacı bir babanın oğlu olmasına rağmen politikayla hiç ilgilenmiyordu. Demokrat Parti’nin öncülüğünde Meclis, CHP’nin mallarını Hazine’ye devredince Ulus gazetesi kapanmış, Nihat Erim ve kadrosu Halkçı gazetesini çıkarmaya başlamıştı. Ecevit Halkçı gazetesinde fıkra yazarıydı. Daha sonra Ulus gazetesi ismiyle yeniden yayına başlayınca o da yeniden Ulus’un yazarı oldu. Ulus’ta Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan sonra iki numaralı yazardı. Demokrat Parti’yi destekleyen Zafer’in başyazarı Bahadır Dülger’le bir ara sert polemiklere girdi. Cüneyt Arcayürek ve Altan Öymen gibi isimlerle birlikte çalışıyordu. Bir ara Rahşan Hanım’ın da çalıştığı Ankara’daki Amerikan Haberler Merkezi’nin daveti ile dört aylığına 1954 Ekim ayının başında ABD’ye gitti. Çağrı Amerikan Basın Enstitüsü ve ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Eğitim Mübadele Programı’ndan yapılmıştı. Bu davetin amacı gelişmekte olan ülkelerde liderlik yeteneği olan ve iyi derecede dil bilen isimlere Amerika’yı tanıtmaktı. İngiltere ve Amerika’dan sık sık davet alan bir gazeteciydi. Milletvekili seçildiği 1957 seçimleri öncesinde de Amerika’daydı. Batı dünyasını iyi tanımış olması ona politikanın basamaklarını tırmanmasında yardımcı oldu. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 15 Ekim 1961’de yapılan genel seçimlerin sonucunda Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, hükümeti kurma görevini CHP lideri İsmet İnönü’ye verdi. İnönü kabinesinin Çalışma Bakanı Bülent Ecevit’ti. 32 yaşında milletvekili, 36 yaşında da bakan olmuştu. 1965’e kadar İnönü’nün kurduğu hükümetlerde bu görevini sürdürdü. (13 Ocak 1999-

  • Bülent Ecevit

    19.05.2006 - 10:37

    Dün gece beyin kanaması geçirmiş olup yogun bakım ünitesinde kalıyor.geçmiş olsun bir an önce iyileşir inşallah

Toplam 471 mesaj bulundu