Sebahattin Zorlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

Ayetler

02.03.2007 - 11:19

Sonra onları siz öldürmediniz, lâkin Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, lâkin Allah attı. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Allah işitendir, bilendir. (Enfal 17)

damar

02.03.2007 - 11:12

Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kaf 16)

idare

02.03.2007 - 11:08

'Ben muhakkak ki, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmaktayım. Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, idaresi ve yönetimi O'nun elinde olmasın. (Hud 56)

kalp

02.03.2007 - 11:04

Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman, Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile KALBi arasına girer. (Enfal 24)

deve

02.03.2007 - 11:02

Ayetlerimizi yalanlayıp, onlara karşı kibirlenenlerlere onlara Sema kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete dahil olamazlar. (Araf 40)

Yakın

02.03.2007 - 10:57

Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler. (Bakara 186)

nankör

01.03.2007 - 13:01

Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.

Ve kendisi de buna şahittir. (Adiyet 6.7)

küsmek

01.03.2007 - 12:58

Andolsun kuşluk vaktine.

Ve sakinleştiği zaman geceye ki,

Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.

Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.

Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.

(Duha 1.2.3.4.5.)

nefis

01.03.2007 - 12:53

Güneş'e ve onun parıltısına,

Güneş'in ardından gelen Ay'a,

Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,

Onu örten geceye,

Göğe ve onu bina edene,

Yere ve onu döşeyene,

Nefse ve onu biçimlendirene,

Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,

Elbette nefsini temizleyip arindiran kurtulmuştur.

Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.

(ŞEMS 1.2.3.4.5.6.7.8.9.10)

nefis

01.03.2007 - 12:45

Hiçbir nefis yoktur ki başında bir gözetici bulunmasın. (Tarik 4)

irade

01.03.2007 - 12:42

O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir. (Buruc 9)

insan

01.03.2007 - 12:40

Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın. (insikak 6)

istemek

01.03.2007 - 12:36

İçinizden doğru gitmek isteyenler için.

Âlemlerin Rabbi olan Allah istemedikce, siz dileyemezsiniz. (Tekvir 28.29)

serap

01.03.2007 - 12:31

Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur. (Nebe 20)

istemek

01.03.2007 - 12:28

İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. (insan 29.30)

mazeret

01.03.2007 - 12:23

Doğrusu insan kendi nefsini sahittir,

Bir takım mazeretlerini ortaya atsa da. (Kiyamet 14.15)

Ayetler

01.03.2007 - 12:15

Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak! (?) (Müddesir 11)

Ayetler

01.03.2007 - 12:10

Ey örtüsüne bürünen (?) (Müzzemmil 1)

Ayetler

01.03.2007 - 12:05

Sözünüzü ister gizleyin ister onu açık söyleyin. Muhakkak ki O, kalplerin ZATı olarak Bilen’dir.

Yaratan bilmez mi? ... O, Latiyf’tir, Habiyr’dir. (Mülk 13.14)

abdülkadir geylani

01.03.2007 - 11:55

Ya Gavs-ı Âzam, insanın cismi ve 'nefs'i ve kalbi ve ruhu ve işitişi ve görüşü ve eli, ayağı ve tamamını 'nefs'imle izhar ettim. O, yok`tur, ancak, 'Ben' varım ve 'Ben' de O`nun gayrı değilim.'

muhiddin ibni arabi

01.03.2007 - 11:52

Şahsin: Elinde tutan, gözünde bakan, dilinde söyleyen, ayaginda yürüyen, kulagindan isiten ve her duygusunda tasarruf eden O´dur.

Ayetler

28.02.2007 - 13:13

Semavat’ta ve Arz’da ne var bilir...Gizlediklerinizi de, aleni ettiklerinizi açığa çıkardıklarınızı da bilir. Allah kalplerin ZATI olarak Bilen’dir. (Tegabun 4)

Ayetler

28.02.2007 - 13:07

Kendilerine Tevrat yükletilip sonra onu yüklenip taşımayanların misali, kitablar taşıyan eşeğin misali gibidir. (Cuma 5)

Ayetler

28.02.2007 - 13:04

Allah’ı (hakikatlarını) unuttular da Allah da bu yüzden onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın! (?) (Hasr 19)