Hikmet Çiftçi Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Nükteli güzel bir yergi şiiri.

Günün şiirini ve şairini kutluyorum.

Sevgi ve saygı ile.

'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'

Gayet güzel.
TV kanallarından birinde sohbet tarzı program da yapıyor.
Tok sesi, akıcı konuşması ve Türkçeyi gayet güzel kullanışı ile kendini dinletiyor.
İsmini yazıp arama yapılırsa pek çok videosunu bulmak mümkün olacaktır.

Bir sohbetinde Necip Fazıldan şu beyiti okumuştu. Ben de çok beğen ...

'Bekleyen dervişler ermiş murada
Sevdiğine koş da kalma arada
Ahmet Hadimi'yim gönlüm yarada
Kısmetse sipariş bağlamaz seni
Nazar etmesen de görürsün beni'

Dünya halinden yavaş yavaş sıyrılıp gerçek aleme yöneliş...
Mutasavvıfların felsefesine uygun bir yöneliş şekli.

Kavuşulmak isten ...

Arada işte böyle TİP olmak lazım.

1959 da, aşağı yukarı 20’li yaşlarda, kanı deli deli akan, biraz asi, biraz ele avuca sığmaz bir genç Attila Aşut.
Şimdi, “yine aynı şeyleri yapar mısın?” diye sorulsa, belki de “GEÇTİ BİZDEN” der ve konuyu geçiştirir.

O yıllarda asi, ele avuca sığmaz delikan ...

ALEV ALEV YANAR KOR OLUR

Ben daha ilk dörtlüğün ilk dizelerinde takıldım kaldım. Diğerlerine geçtim de, geçtim sayılmaz.
Sanki ilk dize ile ikinci dize arasında olgu bakımından bir uyumsuzluk varmış gibime geldi.
Bir nesne, odun, kömür vs, alev alev, alaz alaz yanmadıkça için için yanıp da, so ...

'Ben' 'Dane'

Ay yüzün herhangi bir yerindeki nokta da, divan şairleri için boğazın düğümlendiği, sözün bittiği aşka tuzak 'dane' gibidir.
Böylesi bir 'ben'le dil susar, gönül konuşur.

GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'

DUDAKLARA YAKIŞAN…

Yalnızlığıyla söyleşen bir şiir.
İlk iki dörtlükte, aynaya bakarak kendiyle konuşur gibi, yalnızlığıyla konuşmakta, dertleşmekte…

Her ne kadar hayırlı gibi görünse de, şeytanlı tarafı da olan rüyalar. Günahlara sokan düşünceler ve düşler… Bir yandan sevaba yol alırken, gü ...

Güzel ve anlamlı bir şiir olmuş Muhittin Bey.

Biraz gazel tarzına uygun gibi görünüyor. Sanki gazelin ilk beyiti en sona aktarılmış. Farklı olarak bütün beyitlerin 1. dizeleri kendi aralarında, 2. dizeleri de kendi aralarında uyaklı. Son beyit kendi içinde uyaklı.

'Dert değil' redifli gazel de ...

CELLÂDIN MAHCUBU

Çok nadir rastladım, şiirde böylesi benzetmelere. Gerçekten akla geliyormuş ve yerli yerinde de şiirde kullanılabiliyormuş.
Cellâda mahcubiyet yakışır mı bilmem, ama bu sıfat yakışmış doğrusu.
Cellât ve yağlı ip. Öyle ya, ip yağlanmazsa boyuna acı verir. Ağırlığın etkisiyle bi ...

Arlı arıyla, hırsız hırıyla…

Belki mi diyelim, yoksa Allah doğru yolu göstersin temennisinde mi bulunalım.
Bizler yine de “Allah ıslah etsin” diyelim…

Sevgi ve saygı rüzgarları esenliğiniz olsun.

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

BEYAZ KİR TUTMAZ…

Sonsuzluğun, özgürlüğün, kendine güvenin rengi mavi.
Bu yüzdendir mavi türküler söylenmesi.
Bu yüzdendir, bulutlar hafifliğinde, sadeliğinde bir tutam karıştırılmış beyazlı mavi sevdalar.
Büyüdükçe çocuk, önce mavileri mesken tutunup beyaz martılar gibi kanat çırpıp, sonra de ...

YARIŞAMAZSIN!..

Bence, asıl yarışılması gereke gerçek aşık, Mecnun’dur. Mecnun, Leyla’yı vermek istemeyen babası yüzünden çöllere düşer. Leyla, olsa olsa çaresizliğin, mecburiyetin, elden bir şey gelmeyişliğin, ezilmişliğin örneği olabilir.

“aşkla” ve “selamla” kelimeleri ancak ve ancak redifl ...

Gazel
-GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE-

Gel ey cân eyleme cânânı zayi'
Edersin gonca-i verdânı zayi'

“Ey can! Gel, sevgiliyi yitirme
Gül goncasını kaybetmiş olursun.”

*
Gül olmayan bağa bülbül gelir mi
Edersin ol güzel gülşanı zayi'

“Gül olmayan bağa bülbül gelmez
O güzelim gül bahçesini ...

ÖZGÜN

Gerçekten, şimdiye kadar okuduğum şiirler içinde, gerek serbestliği ile gerek duyguların vurgulanışı ile tamamen farklı bir anlatımı olan, kendine has, özgün bir şiir.

“Sen beni hiç bekledin mi?” sorusuyla başlayan benzetme bölümünün cevabını devamındaki bölümde vurgulayarak veriyor şair ...

S/ O / NE…

Bu Ramazan ayında ormanda ne işiniz vardı Allah aşkına?

Bu şiirin şairi “Gayr-ı Müslim”miş…
Gezerler efendim, sevgilisini yanına alıp, eli elinde yol boyunca salına salına gezerler. Her zaman dil konuşmaz, eller de sıcaklığıyla, sarmalayışıyla, tutuşuyla konuşur. Hem de öylesine bi ...

Sanat sanat için mi, yoksa toplum için midir?

*

Sanat; sadece bir inancı, bir ideali, bir fikri ortaya koyan, herkesin faydalanabileceği bir değer değildir.

Estetik değer oluşturulması bakımından da zevklere ve anlayışa hitap eden güzel eserlerdir.

Sanatın, zevklere yansıması da görecel ...

FAYDASIZ…

Sevgisiz hayat çekilir mi bilmem.
Sevgiden, sevgiliden uzak kalındığı zaman hangi gönül sekteye uğramaz.
İbresi durmuş saat gibi geçmeyen zamanda, gezilen limanların ne kadarlık mesafelerde olduğu kimin umurunda olur?

Kayan bir yıldız misali bahtsızlığı yaşarsa sevdalı yürek, sevda ...

Redif üzere kurulmuş, uyak kaygısı güdülmeden içten geldiği gibi yazılmış, kendine özgü bir şiir.

Esas alınan unsur, duyguların uyaklarla çerçevelendirilmeden anlatılması ise, bu şiir işte böylesi bir şiir. Bence ölçüye de mahkum edilmemeliydi. Belki daha farklı olabilirdi.

Aşk adına; ne geçmi ...

TAKDİRE ŞAYAN, GÜNE LAYIK

Ben şiiri çok beğendim.
Gerçekten hiçbir hata, hiçbir kusur bulamayacağımız, oldukça güzel ve güzelden de öte mükemmel yazılmış bir şiir.
Bence “ozanca” bir tavırdan çok, “şairane” bir tavırla yazılmış.

Takdire şayan.
Öncelikle şairini kutluyor ve şiiri, günü şi ...

ŞEKİL YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

Erzurumlu ressam, şair, halk bilimci sanatçı olarak tanıtılmış, rahmetli İhsan Coşkun Atlıcan.
Allah rahmet etsin.
Eserleriyle yaşayacağı muhakkak.

***
Mademki halk şiiri tarzında, ozan geleneğine uygun yazılmış bir şiirle karşı karşıyayız, bu seferlik de bu t ...

İSİM BENZERLİĞİ YOKSA…

Şiirin şairi ile erişebildiğimiz bilgiler birbirini tutuyorsa ki, aynı kişi olduğu kanaatiyle yazıyorum, şair bir ilim adamı ve aynı zamanda dekan.

Hiçbir şiir, şairinin kişiliğiyle çelişmez. Genellesek de sonuçta kişi, kendi kimliğinden, kişiliğinden, hayata bakışından, ...

BEN AMERİKADAYKEN – CANAVAR DÜDÜĞÜ ÇALARSA!..

Eskiden (!), ki bu bir gerçek, yurt dışına çıkan kişiler veya eğitimciler yahut topluma/topluluğa hitap edenler, ellerini başparmaklarından birini veya ikisini, ceketinin omuz hizasına yakın yerinden ceket yakasının altına koyarak;
Bir kısım hatip de ...

NE KALKAN, NE ROZET, NE BÜST…

Herkes kendi idolünü yaratır.
İdealleştirdiği kişi ne bir puttur, ne bir büst, ne rozet, ne kalkan.

Günümüzde sadece “Atatürk” diyerek kendini aydın zannedip ağzından cerahat akıtan o kadar yobaz, kara cahil var ki…
Bütün bildikleri “Atatürk şu tarihte şurada d ...

MAVİ GÖZLÜ ALNI AK SARIŞIN

Her prense bir Külkedisi denk gelir mi, bilinmez.
Peki ya her Külkedisi’ne bir prens tesadüf eder mi?
Elbette bu da meçhul…

Aşk; ne köşke, ne saraya; ne güce, ne mevkiye; ne zengine, ne fakire; ne imanlıya, ne imansıza; ne esmere, ne sarışına; ne uzuna, ne kısaya ...