İHANET
Gündüz komşu, gece düşman oldun,
Gelip kundaktaki bebeleri vurdun.
Ne vicdanın sızladı,ne pişman oldun,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain kardeş olmaz olsun....
Bunca yıldır sana gardaşım dedim,
Dedim ama ben söyledim, ben dinledim.
Sen bu gardaşlığın kıymetini bilmedin,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
İnsan demezken sana İran, Irak, Suriye,
Kucak açtı, ekmek, aş verdi Türkiye.
Bre nankör, ihanet olur mu bu ülkeye,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Askere, polise kurşun atan sensin,
Nazlı hilale kaşlarını çatan sensin.
Bu toprağı karış karış satan sensin,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Gökyüzünde melekler olsun şahit,
Haykırıyor yerden binlerce şehit.
Ya sahip ol vatana, ya da defol git,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Çoğu bulmak için aza kanaat et,
Doğrulukta yarış, birliğe gayret et.
Türksen övün.. değilsen itaat et,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Genç Ozanım yüreğim, taşımıyor zilleti,
Devlet millet elele, bitireceğiz illeti.
Yeter ki uyansın, şahlansın TÜRK MİLLETİ.
Şahit olsun gaziler, şehitler şahit olsun,
Haine hesap sormak, boynumuzun borcu.
Adı Mustafa Fehmi Kubilay. Baba adı Hüseyin, ana adı Zeynep. Giritli bir ailenin çocuğu. 1906 doğumlu. Kubilay bir öğretmen. Cumhuriyet öğretmeni. 1930 yılında İzmir'in Menemen İlçesi'nde askerlik görevini yapıyor. O sırada 24 yaşında.
Bu genç insan, Menemen’de 23 Aralık 1930’da şeriat isteyenler tarafından öldürüldü. Genç Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayı, 'Menemen Olayı - Kubilay Olayı' olarak tarihe geçti.
Menemen olayının izleri toplumsal bellekten hiç silinmedi. Kubilay 'devrim şehidi' olarak simgeleşti.
Menemen’de 23 Aralık 1930’da patlak veren Cumhuriyet karşıtı olayda yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen Kubilay şeriat isteyenler tarafından öldürüldü.
Olayın elebaşısı “mehdi” olduğunu iddia eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) adında Nakşibendi tarikatına bağlı biriydi. 7 Aralık’ta 6 müridiyle (Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan) Manisa’dan yola çıkan Derviş Manisa’dan yola çıkan Derviş Mehmet, 23 Aralık sabahı, gün doğarken Menemen’e girdi. Belediye Meydanında çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle zikrederek şeriat ilan etmeye kalkıştı. Meydandaki kalabalığın bir bölümü çağrısına uymuş, bir bölümü ise seyirci kalmayı yeğlemişti. Silahlı olan asiler bir müfrezenin başında olaya müdahale eden yedek subay Asteğmen Kubilay’ı hemen ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler.
Olay, arkadan yetişen askeri birlikler tarafından şiddetle bastırıldı. Bu arada Derviş Mehmet de vuruldu. Kaçanlar yakalandı, ilişkisi olanlar hakkında hemen kovuşturma başlatıldı.
Ha bir kurşun Ha bir Ekmek
Gerekirse yenilecek, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Bak uzakta değil, sesleniyor sana
Bayrak olmuş yatıyor, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Kimi Gökte, Kimi yerde asılı kaldılar direkte
Hepsi bu Vatan için
Kimi kumaştan, kimisi etten ve kemikten
Can alırken can verdiler ayrılırken ruh bedenden
Bayrak olup dalgalandılar dönde selamla asla imeyecek
Ha bir kurşun Ha bir ekmek
Vatan için yenilecek
Gerekirse can alırım, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Dağlara taşlara yazarım, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Bebeklerimi verdim,nice canlar bayrak oldu
Kafasında balta ile, nice kundaklar mezar oldu
Gerekirse kendi mezarımı kazarım bak A N A D O L U
Herşey senin için, senin için
HER ŞEY BU VATAN İÇİN!
Kollarımı aldınız, bacaklarımı kırdınız,yüreğimi sızlattınız
Size diyorum soysuzlar kana da doymadınız,
Unutmayın ey kansızlar bizde kan çok kurutamazsınız
Bir ölürken binleneceğiz, ölüp ölüp kinleneceğiz
Ama bu son yari sizlere asla vermeyeceğiz
Ha bir kurşun, ha bir ekmek
Vatan için yenilecek
Gerekirse gövde üzerindeki baş verilecek
Oklar yaylar hazır, emir gelsin gerilecek
Bu pislikler o zaman vatandan silinecek
Ekmeğini yiyerek ihanet edenler,
Bir gün mutlaka, kurşununu da yiyecek
Hainler için bu böyle biline
Ha bir kurşun ha bir ekmek
Gerekirse V A T A N için yenilecek
OTUZ KUPON
Radyo televizyon gazete dergi
Her bir şey meydanda sergi var sergi
Esnafa çiftçiye koy peşin vergi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Taksitle araba taksit taksit ev
Enflasyon kudursun dev oldu dev
İstersen küfür et istersen sev
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Sınavı düşünme! Kitabın bizden
Bedava deneme sınavın bizden
Yarıçıplak hatunlar son avın bizden
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Bardak, tabak, oyuncak, halı verdiler
Denizin dibinde yalı verdiler
Gül yaprağı gösterip, çalı verdiler
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Fatih'e İstanbul, Yavuz'a Mısır
Yüz kupona kilim, kırk kupon hasır
Kuponla gelecek ülkeye huzur
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
En son hediyeyi kızlar tanıttı
Gümbür gümbür çalan sazlar tanıttı
Utanmaz arlanmaz yüzler tanıttı
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kampanya dönemi geldi - geçiyor
Uyuma vatandaş fırsat kaçıyor
Millet çatır - çatır kupon seçiyor
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Her satırdan şiddet nefret akıyor
Kalemler bölücü tohum ekiyor
Ekranlar salyalı pislik kokuyor
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Makyaj, giyim - kuşam bunların işi
En sağlıklı yaşam bunların işi
'Siz emredin paşam' bunların işi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
İhtilâl yaparsın manşet atarlar
'Nü Resim' yaparsın topa tutarlar
Hangisini saysam katar katarlar
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Demokrasi lâiklik insan hakları
Örtüyle başladı ilk yasakları
İrtica geliyor (!) son tuzakları
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Lâiklik - Şeriat kavgası bitsin
Ülkeme duyulan bu nefret yetsin
Sevmeyen şerefsiz defolsun gitsin
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Görüntü Kemâlist aslı komünist
Hesaplar çok ince tam oportünist
Bunlar hem yalaka, hem kapitalist
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Atatürk maskesi işin yapısı
Atatürk'e kurban olsun hepisi
Bizim ulan memleketin tapusu
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Deniz Türkiye'li Önkuzu Türk'tü
Ay-yıldız bayrağı en büyük farktı
Evita sevenler Ülkü'den korktu
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kılıçkıran Özmen dağda gezmedi
Karakol basmadı huzur bozmadı
Beşbin şehit verdik kimse yazmadı
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Her günüm cenaze her günüm şehit
Çektiğim acıya yaradan şahit
Bunların sebebi bir it oğlu it
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kimine Rusya'da bedava tatil
Bedava dinamit bedava fitil
Çatlı'ya gelince 'faşist bir katil'
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Düşman gelmiş kapımıza dayanmış
Dört yanımız kampanyaya boyanmış
Kutuplara yaz gelmiş bak onlar da uyanmış
Uyan Türk evladı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Çanakkale hiç kampanya görmedi
Dumlupınar kampanyaya girmedi
Kocatepe mega kupon vermedi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
AHMET YILMAZ
Devrim, bir alandaki bozuk ve o alan insanına zarar veren düzeni kaldırıp daha çağdaş bir çözüm getirmektir.
Fakat bizim bahseddiğimiz emperyalist bir ülke kurmak üzerinedir.
Yalnız bu kavrama MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' Ü DE karıştırıyorlar.
Çöküş anında olan bir devleti düze çıkarıp çağdaş bir CUMHURİYET kurmak, ayrıdır, çağdaş bir CUMHURİYET' i emperyalizme kurban etmek ayrıdır.
BUNLAR ATASÖZÜ DEĞİLDİR!
-Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.(doğrusu: Dokuz köyden kovulacağını bilsen de doğru söyle.)
-Su küçüğün sofra büyüğün.(doğrusu: Sus küçüğüm, söz büyüğün.)
Bunlar da tamamen uydurmadır;
-Gemisini kurtaran kaptandır.
-Su içene yılan bile dokunmaz.(ne demek olduğunu hala anlayamadım.)
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
-Her koyun kendi bacağından asılır.
-Dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek it peşine düşmez.
-Kız yiğit oğlan it getirir.
-Misafir misafiri, evsahibi hiçbirini sevmez.
-Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Bu ve bunlar gibi birçok yanlış ve saçma sözler... Arkadaşlar, bunların hiçbiri Ata sözü değildir.
Hepsi de bencillik içeren ve TÜRK’ e yakışmayan sözlerdir. Bizim kültürümüzü ve yaşantımızı bozmak amaçlı ortaya atılmıştır. Lütfen dikkatli olalım.
Ya benim bildiğim bir dizi en fazla haftada iki defa oynatılır.Günde iki defa oynatılmaz ki!
Çevremdeki bazı çocukların sürekli bu diziyi izlemelerinden dolayı konuşma aksaanları değişmeye başladı.
PEKİ NEDEN MİLLİYETÇİLİK?
Dünya bir çarpışma alanıdır.Allah, dünayayı bir çarpışma düzeni içinde yaratmış,yaratılanlar bir çarpışma düzeni içinde yaşayıp bugüne gelmiştir.
Bunun neden niçin böyle oldugu hakkındaki yüksek felsefi düsünceleri bir yana bırakip gerçeği oldugu gibi kabul edersek,çarpışmaya hazır bulunmanın en hayati prensip oldugu sonucuna kendiliginden varırız.
Kızıl Elma Ülküsüne 'tehlikeli maceracılık' diyenler yahudilere bakıp düşünmelidirler.Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yanlız kitaplarda kalmış olan ibrani dilini diriltip bir konusma dili haline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünayaya örnek olmuşlardır.
İşte bu ülkü sahibi olmanın verdiği manevi güçle korkaklığı atasözü haline gelen bu millet milli ülküsünden aldığı güçle herhangi bir millet kadar cesaretle çarpışıyor.Milli kahramanalar yetiştiriyor ve bu milli kahramanlar ölüme mahkum edildikeri halde ve af dileseler bağışlanacakları halde ingiltereden af dilemeyerek milletlerine şeref verme suretiyle ölüyor.Bu miili ülkü sayesinde Flisitindeki bir avuç Yahudi yalnız Araplarla degil,koca İngiltere ile savaşı göze alıyor.
1945 Güvenlik Konseyi seçimleri göstermiştirki kimseden birsey istememek,herkesle hoş geçinmek ittifaklar yapmak bir millete itibar sağlamıyor. Nitekim, daha sonra Türkiye herkesle dost geçinmedigi, Kore savaşına katıldığı ve Kıbrıs yüzünden müttfefiki Yunanistan ile çatıştığı halde,itibarı eskisine göre çok yükselmiş ve 1960 ile 1963'te iki kere Güvenlik Konseyine seçilmiştir.
Kızıl Elma Türk Milletinin manevi besinidir. Açlar yiyecek bulamadıkları zaman nasil faydasız zararlı hatta zehirli besinleri yerlerse,Türk Milleti de 'Kızıl Elma' kendisine yasak edildiği icin Marksizm,kapitalizm.kozmopolitizm gibi zararlı fikirlere el uztıyor.
Fakat artık bu devir kapanmıştır. Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk Milleti'ni daha çok aldatamayacaktır.Kızıl Elma yolunu kapatamayacaklardır.
Biz çok misafirperver bir milletiz.
Bizim misafiri sevmememiz gibi bir Atasözümüz yoktur. Lütfen tamamen uydurmaca sözleri Atasözü diye tanıtmayalım. Bu tür sözler bizim kültürümüzü parçalamak amaçlı ortaya atılmış safsatalardır.
Duvara yazılmadıkça güzeldir. Üstelik bu iş için kimse kendi duvarını kullanmıyor. Ya kardeşim neden başkalarının mülkiyetine zarar veriyorsunuz ki?
Bir de duvarlarla yetinmeyip yollara yazan arkadaşlar var ki onlar başlı başına ayrı bir dert.
Ya kardeşim bu tür film ve dizilerin anlatmak istediklerine bakın.
Ne bu ya millet delikanlılığı tv'den öğrenir olmuş. Psikopata bağlayan erkek oluyor.
Türk ocağı binasında akşam saatlerinde Cumhuriyet kutlaması yapılmaktadır. Konuklar içinde bulunan Amerikalı genç bir bayan gazeteci Miss Ring ATATÜRK'e; Türkiye'nin ne zaman batılılaşacağını, Amerikanlaşacağını sorar. ATATÜRK'ün cevabı müthiştir: 'TÜRKİYE BİR MAYMUN DEĞİLDİR. HİÇBİR MİLLETİ TAKLİT ETMEYECEKTİR. TÜRKİYE NE AMERİKANLAŞACAK, NE BATILILAŞACAKTIR. O, SADECE ÖZLEŞECEKTİR'
Türk Milletinin tefekkürüne en az bin yıldan beri İslam Dini biçim vermektedir. Kurduğumuz muhteşem kitaplıklar incelendiğinde görülecektir ilim ve fikir adamlarımızca insanoğlunun meydana getirdiği her türlü kültür ve medeniyet ürünleri atalarımızca incelenmiş,araştırılmış, aşağı-yukarı bütün din ve inançlar süzgeçten geçirilmiş ve İslamiyet tam bir şuur ve yüksek bir irade ile tercih edilmiştir. Böylece “vahyin aydınlığına” ulaşan Türk’ün akıl ve idraki, İman-ı Buharileri, İmam-ı Gazalileri, Mevlana celaleddinleri, Yunus Emreleri, büyük mantıkçı ve şeyhülislam Mollafenarileri, Yunan felsefesini İmam-ı Gazali çapında tenkid edebilen ve yüce hünkar Fatih Mehmed Han’ın takdirlerine mazhar olan Hanzade efendileri; İmam-ı Birğivileri, İbn-i Kemalleri yetiştirdi ve onların fikir, kitap ve dersleri ile olgunlaşarak büyük imparatorluklar, dünyayı hayran bırakan kültür eserleri ve ölmez medeniyetler meydana getirdi.
Biz bu yazımızda ve bunu takip edecek yazılarımızda, Türk-İslam kültür çizgisinde yürüyerek “yerel felsefe problemleri” karşısındaki yerimizi ve –dünya görüşümüzü- yüce dinimiz İslamiyet’in aydınlığında kısada olsa ortaya koymaya çalışacağız. Bütün “sahte tanrıları ve mabutları” gönüllerden, kafalardan, zaman ve mekan köşelerinden çıkarıp atmak isteyen “Allah’tan başka ilah yoktur” prensibini temel ölçü kabul eden şanlı Türk Milletini “Allah’ın ordusu” bilen “Türk Milleti birlik, Türk Devleti güçlü olursa insanlık kurtulur, zulüm biter” ölçüsü içinde hareket eden Türk-İslam ülkücülerinin –fikir sistemi- yüce Peygamberler silsilesinin mukaddes alın teri ile ıslanmış, Peygamberlik mührünü kıyamete dek elinde tutan şanlı kurtarıcımızın ve Peygamberlerimizin (O’na ve ONLAR’a selam olsun) nurdan ellerinde biçimlenmiş onu takip eden muhteşem “sahabi kadrosu” tarafından “Cihad Ruhu” ile beslenmiş büyük Veliler eliyle yoğrulmuştur. Türk-İslam ülkücüsü “Cahid-ü fillah” (Allah için savaşan) dır Türk-İslam ülkücüsünün büyük İman, aşk aksiyon adamı yüce Fatih bu ülküsünü şöyle dile getirir:
“İmtisal-i Cahüd-u fillah oluptur niyyetim
Din-i İslam’ın mucerred gayretidir gayretim
Fazl-ı Hak-u himneti cund-i nicalullah ile
Ehl-i küfrü ser-teser kahreylemektir, niyyetim
Enbiyavu evliyayaistiradım var benim
Cutuf-i haktandır hemen ümüt-i feth-i nusreti
Nefis-ü mal ile nola kılsam cihanda ictihad
Hamd-ü lillah var gazaya sad-hezaran nağbetim
Umarım galib ola adayıdinedevletim.”
İşte Türk-İslam ülküsünü yoğuran bu kadro ve bu ruhtur. Bu ruh, büyük Türk-İslam kültür ve medeniyetinden kaynaklanmaktadır. Bu dava ve ülkünün eskimediğini, modası geçmediğini bütün Türk-İslam düşmanları Allah’ın izni ile idrak edeceklerdir. Türk’e ve İslam’a kefen biçenlerin sonu korkunç olacaktır.
Kül Tigin (Tegin)
Göktürklerin Kutlug devri kumandanlarından, Bilge Kağan’ın kardeşi. Babası, Göktürklerde millî şuuru uyandırarak, İkinci Hâkanlık devrinin kurucusu İlteriş Kutlug Kağan, annesi İl-Bilge Hâtun idi. Babası Kutlug Kağan 692 senesinde vefât ettiğinde, yedi yaşındaydı. Ağabeyi Bilge ile amcası Kapagan Kağan’ın yanında büyüyüp, yetişti. Atabegi, büyük edip ve prens Yollug Tegin idi. Onun terbiyesinde yetişip, Türk töresini, devlet idâresini ve lüzumlu âdap ve erkânı öğrendi. Küçük yaşından îtibâren Bilge ile berâber amcası Kapagan Kağan’ın yanında akınlara, seferlere katılmaya başladı.
702 senesinde devlet hizmetine girdiğinde, on altı yaşında idi. Amcası Kapagan Kağan ile Mâveraünnehir’deki Suğdakiler üzerine yapılan sefere katıldı. Muvaffakiyetle dönüldü. 706 senesinde, elli bin kişilik Çin ordusunun imhâ edilmesinde çok büyük hizmeti geçti. Piyâde kuvvetleriyle hücuma geçerek Çin kumandanını esir etti. Esir Çin kumandanını Kağana gönderdi. 707 senesinde, Çinliler ile yapılan muhârebede, üç at değiştirecek kadar çetin mücâdelelere katıldı. Yaralanmasına rağmen muhârebeye devâm etti. Bu muhârebede Çin ordusu yok edildi. Çinlilerin teşvik ettiği isyanların bastırılmasında mühim hizmetlerde bulundu.
Kapagan Kağan’ın 716 senesinde vefâtıyla, ağabeyi Bilge’nin kağanlığa geçmesine çalıştı ve muvaffak oldu. Kendisi cesâret ve muharipliği ile meşhûr olduğundan, ordu kumandanı ve doğu bölgesi şadlığına getirildi. İç isyanların ve taht kavgalarının bastırılmasında vazîfe aldı. Âsîleri mağlup ederek, Türklerin birlik ve berâberliğini sağladı. 731 târihinde Moga Kurgan’daki karargâhında öldü. Onun ölümü, başta Bilge Kağan olmak üzere Türk milletini mâteme boğdu.
Kül Tegin adına âbidevî bir eser yapıldı. Orhun Nehri sâhilinde Orhun Âbideleri veya Türük Bengü Taşları da denilen eser, Türk yâni Orhon Alfâbesiyle yazıldı. Âbide, Yollug Tegin tarafından yazılıp, 21 Kasım 731’de Orhun Nehri sâhiline dikildi. Âbide’de; Alpliği, cesâreti, muhâripliği, kumandanlığı ve Türk Milleti’ne hizmeti, edebî bir lisanla anlatılır. Kül Tegin Âbidesi, Göktürk Târihi, kültürü, Türk dil ve edebiyâtı yönünden emsalsiz bir eserdir. Âbide’nin metni Türkçe yazılmış, ayrıca Çince tercümesine yer verilmiştir.
REZZAK OLAN ALLAH’IN ASLANI BİR GAZADAN BESMELEYLE HANESİNE VASIL OLDULAR.KADİR OLAN ALLAH’IN RIZASI İÇİN NAMAZ KILIP DUA ETTİLER.İSLAMIN ÜÇ HALİFESİ (HZ.EBUBEKİR SIDDIK R.A,HZ.ÖMER R.A,HZ.OSMAN R.A) ONUN HANESİNE GELDİLER GAZAN MÜBAREK OLSUN EY ALLAHIN ASLANI DEDİLER.SOHBET EDİP BİRBİRLERİNE MÜJDELER VERDİLER.MÜJDELER ALDILAR HAZRETİ FATMA R.A ONLARA İKRAMEN KALAYLI BİR TAS İÇİNDE BAL GETİRDİ.BALIN ÜZERİNDE İNCE BİR KIL GÖRDÜLER.
HZ.EBUBEKİR SIDDIK R.A ‘’ DÖRDÜMÜZDE BİR AÇIKLAMA YAPALIM ‘’DİYE BUYURDULAR.
HAZRETİ EBUBEKİR SIDDIK RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Namaz kılanın kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Namaz kılmak TATLIDIR bu baldan,
- Namazı Taadili-erkanına uygun olarak kılmak İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ ÖMER RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Misafir seven hane sahibinin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
-Misafirlerle sohbet edip,onlara ikram etmek TATLIDIR bu baldan,
- Misafirin kalbi İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ OSMAN RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Kur’an okuyanın kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Alimlerle sohbet etmek TATLIDIR bu baldan,
- Kur’ana mana vermek İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ ALİ KEREMALLAHU VECHEH DEDİLER Kİ;
- Gazaya giden Gazilerin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Kafirlerle cenk edip al kanlar içinde kalmak TATLIDIR bu baldan,
- Üzerine kul hakkı geçirmeden insanın hanesine dönmesi İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ FATİMETÜZZEHRA RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Erkeği ile hoş geçinmek,ona cefa etmemek TATLIDIR bu baldan,
- Erkeğin Rızasını yerine getirmek İNCEDİR bu kıldan.
HZ.PEYGAMBERİMİZE (S.A.V) HABER SALDILAR.
EFENDİMİZ HAZRETLERİ GELMİŞ VE BUYURMUŞ Kİ;
- Benim Ümmetimin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Benim Şeriatım TATLIDIR bu baldan,
- Benim Şeriatım İNCEDİR bu kıldan.
- Benim HABİBİMİN Nübüvvet nuru NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Cennetimin Kevseri TATLIDIR bu baldan,
- Sırat köprüsü İNCEDİR bu kıldan.diye buyurmuş.
Ondan sonra Resulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem el kaldırıp dua ettiler;
YARABBİ! ! Bu Bal Tefsirini okuyana,dinleyene ikiyüz peygamber sevabı isteriz senden dediler.Cebrail’in önünde AMİN! Dediler.Merhamet sahibi ALLAH’TAN Nida geldi;
YA MUHAMMED! Her kim bu Bal Tefsirini okursa,yahut okutursa,yazdırıp üzerinde taşırsa,senin ümmetine hediye ederse İzzet ve Celalim Hakkı için ben o kimseye İkiyüz Yirmidört bin peygamber sevabı veririm buyurdu.Bir kimse kendisine adet edinse bu tefsiri okursa ve okutmaya devam ederse,katiyyen Dünya darlığı görmez,Fakru zarurete düşmez
Ölürken Hüsnü aleme nasip olur.Ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini CENAB-I HAKTAALA muhafaza eder.
Kürtçe Windows
10.08.2006 - 23:08Boşa masraf. Yani ne gerek var ki?
vatan haini
08.07.2006 - 18:22İHANET
Gündüz komşu, gece düşman oldun,
Gelip kundaktaki bebeleri vurdun.
Ne vicdanın sızladı,ne pişman oldun,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain kardeş olmaz olsun....
Bunca yıldır sana gardaşım dedim,
Dedim ama ben söyledim, ben dinledim.
Sen bu gardaşlığın kıymetini bilmedin,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
İnsan demezken sana İran, Irak, Suriye,
Kucak açtı, ekmek, aş verdi Türkiye.
Bre nankör, ihanet olur mu bu ülkeye,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Askere, polise kurşun atan sensin,
Nazlı hilale kaşlarını çatan sensin.
Bu toprağı karış karış satan sensin,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Gökyüzünde melekler olsun şahit,
Haykırıyor yerden binlerce şehit.
Ya sahip ol vatana, ya da defol git,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Çoğu bulmak için aza kanaat et,
Doğrulukta yarış, birliğe gayret et.
Türksen övün.. değilsen itaat et,
Bahçelerde güllerin açmadan solsun,
Senin gibi hain gardaş olmaz olsun...
Genç Ozanım yüreğim, taşımıyor zilleti,
Devlet millet elele, bitireceğiz illeti.
Yeter ki uyansın, şahlansın TÜRK MİLLETİ.
Şahit olsun gaziler, şehitler şahit olsun,
Haine hesap sormak, boynumuzun borcu.
menemen olayı
07.07.2006 - 23:05Adı Mustafa Fehmi Kubilay. Baba adı Hüseyin, ana adı Zeynep. Giritli bir ailenin çocuğu. 1906 doğumlu. Kubilay bir öğretmen. Cumhuriyet öğretmeni. 1930 yılında İzmir'in Menemen İlçesi'nde askerlik görevini yapıyor. O sırada 24 yaşında.
Bu genç insan, Menemen’de 23 Aralık 1930’da şeriat isteyenler tarafından öldürüldü. Genç Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayı, 'Menemen Olayı - Kubilay Olayı' olarak tarihe geçti.
Menemen olayının izleri toplumsal bellekten hiç silinmedi. Kubilay 'devrim şehidi' olarak simgeleşti.
Menemen’de 23 Aralık 1930’da patlak veren Cumhuriyet karşıtı olayda yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen Kubilay şeriat isteyenler tarafından öldürüldü.
Olayın elebaşısı “mehdi” olduğunu iddia eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) adında Nakşibendi tarikatına bağlı biriydi. 7 Aralık’ta 6 müridiyle (Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan) Manisa’dan yola çıkan Derviş Manisa’dan yola çıkan Derviş Mehmet, 23 Aralık sabahı, gün doğarken Menemen’e girdi. Belediye Meydanında çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle zikrederek şeriat ilan etmeye kalkıştı. Meydandaki kalabalığın bir bölümü çağrısına uymuş, bir bölümü ise seyirci kalmayı yeğlemişti. Silahlı olan asiler bir müfrezenin başında olaya müdahale eden yedek subay Asteğmen Kubilay’ı hemen ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler.
Olay, arkadan yetişen askeri birlikler tarafından şiddetle bastırıldı. Bu arada Derviş Mehmet de vuruldu. Kaçanlar yakalandı, ilişkisi olanlar hakkında hemen kovuşturma başlatıldı.
milliyetçilik
28.06.2006 - 14:49ATATÜRK İLKELERİ' nden biridir.
TÜRK MİLLETİ' ne bağlı kalmak ve sadık olmak.
vatan
28.06.2006 - 12:16H E R Ş E Y BU V A T A N İ Ç İ N!
Ha bir kurşun Ha bir Ekmek
Gerekirse yenilecek, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Bak uzakta değil, sesleniyor sana
Bayrak olmuş yatıyor, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Kimi Gökte, Kimi yerde asılı kaldılar direkte
Hepsi bu Vatan için
Kimi kumaştan, kimisi etten ve kemikten
Can alırken can verdiler ayrılırken ruh bedenden
Bayrak olup dalgalandılar dönde selamla asla imeyecek
Ha bir kurşun Ha bir ekmek
Vatan için yenilecek
Gerekirse can alırım, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Dağlara taşlara yazarım, HER ŞEY VATAN İÇİN!
Bebeklerimi verdim,nice canlar bayrak oldu
Kafasında balta ile, nice kundaklar mezar oldu
Gerekirse kendi mezarımı kazarım bak A N A D O L U
Herşey senin için, senin için
HER ŞEY BU VATAN İÇİN!
Kollarımı aldınız, bacaklarımı kırdınız,yüreğimi sızlattınız
Size diyorum soysuzlar kana da doymadınız,
Unutmayın ey kansızlar bizde kan çok kurutamazsınız
Bir ölürken binleneceğiz, ölüp ölüp kinleneceğiz
Ama bu son yari sizlere asla vermeyeceğiz
Ha bir kurşun, ha bir ekmek
Vatan için yenilecek
Gerekirse gövde üzerindeki baş verilecek
Oklar yaylar hazır, emir gelsin gerilecek
Bu pislikler o zaman vatandan silinecek
Ekmeğini yiyerek ihanet edenler,
Bir gün mutlaka, kurşununu da yiyecek
Hainler için bu böyle biline
Ha bir kurşun ha bir ekmek
Gerekirse V A T A N için yenilecek
CELAL ÖZTEMİZ
vatansever
28.06.2006 - 00:33OTUZ KUPON
Radyo televizyon gazete dergi
Her bir şey meydanda sergi var sergi
Esnafa çiftçiye koy peşin vergi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Taksitle araba taksit taksit ev
Enflasyon kudursun dev oldu dev
İstersen küfür et istersen sev
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Sınavı düşünme! Kitabın bizden
Bedava deneme sınavın bizden
Yarıçıplak hatunlar son avın bizden
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Bardak, tabak, oyuncak, halı verdiler
Denizin dibinde yalı verdiler
Gül yaprağı gösterip, çalı verdiler
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Fatih'e İstanbul, Yavuz'a Mısır
Yüz kupona kilim, kırk kupon hasır
Kuponla gelecek ülkeye huzur
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
En son hediyeyi kızlar tanıttı
Gümbür gümbür çalan sazlar tanıttı
Utanmaz arlanmaz yüzler tanıttı
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kampanya dönemi geldi - geçiyor
Uyuma vatandaş fırsat kaçıyor
Millet çatır - çatır kupon seçiyor
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Her satırdan şiddet nefret akıyor
Kalemler bölücü tohum ekiyor
Ekranlar salyalı pislik kokuyor
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Makyaj, giyim - kuşam bunların işi
En sağlıklı yaşam bunların işi
'Siz emredin paşam' bunların işi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
İhtilâl yaparsın manşet atarlar
'Nü Resim' yaparsın topa tutarlar
Hangisini saysam katar katarlar
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Demokrasi lâiklik insan hakları
Örtüyle başladı ilk yasakları
İrtica geliyor (!) son tuzakları
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Lâiklik - Şeriat kavgası bitsin
Ülkeme duyulan bu nefret yetsin
Sevmeyen şerefsiz defolsun gitsin
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Görüntü Kemâlist aslı komünist
Hesaplar çok ince tam oportünist
Bunlar hem yalaka, hem kapitalist
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Atatürk maskesi işin yapısı
Atatürk'e kurban olsun hepisi
Bizim ulan memleketin tapusu
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Deniz Türkiye'li Önkuzu Türk'tü
Ay-yıldız bayrağı en büyük farktı
Evita sevenler Ülkü'den korktu
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kılıçkıran Özmen dağda gezmedi
Karakol basmadı huzur bozmadı
Beşbin şehit verdik kimse yazmadı
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Her günüm cenaze her günüm şehit
Çektiğim acıya yaradan şahit
Bunların sebebi bir it oğlu it
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Kimine Rusya'da bedava tatil
Bedava dinamit bedava fitil
Çatlı'ya gelince 'faşist bir katil'
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Düşman gelmiş kapımıza dayanmış
Dört yanımız kampanyaya boyanmış
Kutuplara yaz gelmiş bak onlar da uyanmış
Uyan Türk evladı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
Çanakkale hiç kampanya görmedi
Dumlupınar kampanyaya girmedi
Kocatepe mega kupon vermedi
Uyan Türk evlâdı! Uyuma uyan
Otuz kupona alınmadı bu vatan
AHMET YILMAZ
devrimci
27.06.2006 - 10:00Devrim, bir alandaki bozuk ve o alan insanına zarar veren düzeni kaldırıp daha çağdaş bir çözüm getirmektir.
Fakat bizim bahseddiğimiz emperyalist bir ülke kurmak üzerinedir.
Yalnız bu kavrama MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' Ü DE karıştırıyorlar.
Çöküş anında olan bir devleti düze çıkarıp çağdaş bir CUMHURİYET kurmak, ayrıdır, çağdaş bir CUMHURİYET' i emperyalizme kurban etmek ayrıdır.
ER MEYDANI
26.06.2006 - 12:03Korkak ve müsvette delikanlıların yanından bile geçemediği yer.
atasözü
25.06.2006 - 20:48BUNLAR ATASÖZÜ DEĞİLDİR!
-Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.(doğrusu: Dokuz köyden kovulacağını bilsen de doğru söyle.)
-Su küçüğün sofra büyüğün.(doğrusu: Sus küçüğüm, söz büyüğün.)
Bunlar da tamamen uydurmadır;
-Gemisini kurtaran kaptandır.
-Su içene yılan bile dokunmaz.(ne demek olduğunu hala anlayamadım.)
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
-Her koyun kendi bacağından asılır.
-Dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek it peşine düşmez.
-Kız yiğit oğlan it getirir.
-Misafir misafiri, evsahibi hiçbirini sevmez.
-Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Bu ve bunlar gibi birçok yanlış ve saçma sözler... Arkadaşlar, bunların hiçbiri Ata sözü değildir.
Hepsi de bencillik içeren ve TÜRK’ e yakışmayan sözlerdir. Bizim kültürümüzü ve yaşantımızı bozmak amaçlı ortaya atılmıştır. Lütfen dikkatli olalım.
Cennet Mahallesi
25.06.2006 - 16:02Ya benim bildiğim bir dizi en fazla haftada iki defa oynatılır.Günde iki defa oynatılmaz ki!
Çevremdeki bazı çocukların sürekli bu diziyi izlemelerinden dolayı konuşma aksaanları değişmeye başladı.
milliyetçilik
25.06.2006 - 15:55PEKİ NEDEN MİLLİYETÇİLİK?
Dünya bir çarpışma alanıdır.Allah, dünayayı bir çarpışma düzeni içinde yaratmış,yaratılanlar bir çarpışma düzeni içinde yaşayıp bugüne gelmiştir.
Bunun neden niçin böyle oldugu hakkındaki yüksek felsefi düsünceleri bir yana bırakip gerçeği oldugu gibi kabul edersek,çarpışmaya hazır bulunmanın en hayati prensip oldugu sonucuna kendiliginden varırız.
Kızıl Elma Ülküsüne 'tehlikeli maceracılık' diyenler yahudilere bakıp düşünmelidirler.Yahudiler 2000 yıl önce kaybettikleri vatanlarını yeniden ele geçirmek ve yanlız kitaplarda kalmış olan ibrani dilini diriltip bir konusma dili haline getirmek uğrundaki çalışmaları ile dünayaya örnek olmuşlardır.
İşte bu ülkü sahibi olmanın verdiği manevi güçle korkaklığı atasözü haline gelen bu millet milli ülküsünden aldığı güçle herhangi bir millet kadar cesaretle çarpışıyor.Milli kahramanalar yetiştiriyor ve bu milli kahramanlar ölüme mahkum edildikeri halde ve af dileseler bağışlanacakları halde ingiltereden af dilemeyerek milletlerine şeref verme suretiyle ölüyor.Bu miili ülkü sayesinde Flisitindeki bir avuç Yahudi yalnız Araplarla degil,koca İngiltere ile savaşı göze alıyor.
1945 Güvenlik Konseyi seçimleri göstermiştirki kimseden birsey istememek,herkesle hoş geçinmek ittifaklar yapmak bir millete itibar sağlamıyor. Nitekim, daha sonra Türkiye herkesle dost geçinmedigi, Kore savaşına katıldığı ve Kıbrıs yüzünden müttfefiki Yunanistan ile çatıştığı halde,itibarı eskisine göre çok yükselmiş ve 1960 ile 1963'te iki kere Güvenlik Konseyine seçilmiştir.
Kızıl Elma Türk Milletinin manevi besinidir. Açlar yiyecek bulamadıkları zaman nasil faydasız zararlı hatta zehirli besinleri yerlerse,Türk Milleti de 'Kızıl Elma' kendisine yasak edildiği icin Marksizm,kapitalizm.kozmopolitizm gibi zararlı fikirlere el uztıyor.
Fakat artık bu devir kapanmıştır. Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk Milleti'ni daha çok aldatamayacaktır.Kızıl Elma yolunu kapatamayacaklardır.
ölmek
25.06.2006 - 14:56Ölmeyi bayılmak mı zannettiniz?
Davetsiz Misafir
25.06.2006 - 12:24Biz çok misafirperver bir milletiz.
Bizim misafiri sevmememiz gibi bir Atasözümüz yoktur. Lütfen tamamen uydurmaca sözleri Atasözü diye tanıtmayalım. Bu tür sözler bizim kültürümüzü parçalamak amaçlı ortaya atılmış safsatalardır.
Mustafa Yıldızdoğan
25.06.2006 - 11:30ÜLKÜCÜ GENÇLİK sizinle gurur duyuyor.
ALLAH Hepinizin Yar ve Yardımcısı Olsun
duvar yazısı
25.06.2006 - 11:00Duvara yazılmadıkça güzeldir. Üstelik bu iş için kimse kendi duvarını kullanmıyor. Ya kardeşim neden başkalarının mülkiyetine zarar veriyorsunuz ki?
Bir de duvarlarla yetinmeyip yollara yazan arkadaşlar var ki onlar başlı başına ayrı bir dert.
mafya filmi
25.06.2006 - 00:36Ya kardeşim bu tür film ve dizilerin anlatmak istediklerine bakın.
Ne bu ya millet delikanlılığı tv'den öğrenir olmuş. Psikopata bağlayan erkek oluyor.
bozkurt
24.06.2006 - 23:53BOZKURT MARŞI
Bozkurtlar'la, Bozkurtlar'la;
Türk yükselir Bozkurtlar'la.
Elde sancak, gökte bayrak,
Hak birliktir Bozkurtlar'la! ..
Fedadır yurda canımız.
Er meydanı mekanımız.
Donatacak dokuz tuğu,
Damardaki al kanımız!
Emir senden, ölmek bizden,
Adanmışız bu ülkeye,
Dönmek yoktur sözümüzden! ..
Hain, kahpe yoktur bizde,
Birlik vardır ülkümüzde! ..
Adımıza Bozkurt derler
Korku yoktur gözümüzde! ..
İnanmışız bir Allah'a
Rehberimiz hem Kur'an'a!
Uzak değil, çok yakında
Varacağız biz Turan'a.
şarlatan
24.06.2006 - 22:54Sanal devrimci ve sanal delikanlılar.
devrim
24.06.2006 - 22:41Türk ocağı binasında akşam saatlerinde Cumhuriyet kutlaması yapılmaktadır. Konuklar içinde bulunan Amerikalı genç bir bayan gazeteci Miss Ring ATATÜRK'e; Türkiye'nin ne zaman batılılaşacağını, Amerikanlaşacağını sorar. ATATÜRK'ün cevabı müthiştir: 'TÜRKİYE BİR MAYMUN DEĞİLDİR. HİÇBİR MİLLETİ TAKLİT ETMEYECEKTİR. TÜRKİYE NE AMERİKANLAŞACAK, NE BATILILAŞACAKTIR. O, SADECE ÖZLEŞECEKTİR'
Onlar bilir kimdik biz, ayaktayız dimdik biz! Silahları gömdük biz, unuttuk sanılmasın! (24.06.2006 18:04)
maaş bordrosu
24.06.2006 - 13:13Her ay düzenlemekten sıkıntı basan bordro.
seyyid ahmet arvasi
24.06.2006 - 10:51TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜNÜ YOĞURANLAR
Türk Milletinin tefekkürüne en az bin yıldan beri İslam Dini biçim vermektedir. Kurduğumuz muhteşem kitaplıklar incelendiğinde görülecektir ilim ve fikir adamlarımızca insanoğlunun meydana getirdiği her türlü kültür ve medeniyet ürünleri atalarımızca incelenmiş,araştırılmış, aşağı-yukarı bütün din ve inançlar süzgeçten geçirilmiş ve İslamiyet tam bir şuur ve yüksek bir irade ile tercih edilmiştir. Böylece “vahyin aydınlığına” ulaşan Türk’ün akıl ve idraki, İman-ı Buharileri, İmam-ı Gazalileri, Mevlana celaleddinleri, Yunus Emreleri, büyük mantıkçı ve şeyhülislam Mollafenarileri, Yunan felsefesini İmam-ı Gazali çapında tenkid edebilen ve yüce hünkar Fatih Mehmed Han’ın takdirlerine mazhar olan Hanzade efendileri; İmam-ı Birğivileri, İbn-i Kemalleri yetiştirdi ve onların fikir, kitap ve dersleri ile olgunlaşarak büyük imparatorluklar, dünyayı hayran bırakan kültür eserleri ve ölmez medeniyetler meydana getirdi.
Biz bu yazımızda ve bunu takip edecek yazılarımızda, Türk-İslam kültür çizgisinde yürüyerek “yerel felsefe problemleri” karşısındaki yerimizi ve –dünya görüşümüzü- yüce dinimiz İslamiyet’in aydınlığında kısada olsa ortaya koymaya çalışacağız. Bütün “sahte tanrıları ve mabutları” gönüllerden, kafalardan, zaman ve mekan köşelerinden çıkarıp atmak isteyen “Allah’tan başka ilah yoktur” prensibini temel ölçü kabul eden şanlı Türk Milletini “Allah’ın ordusu” bilen “Türk Milleti birlik, Türk Devleti güçlü olursa insanlık kurtulur, zulüm biter” ölçüsü içinde hareket eden Türk-İslam ülkücülerinin –fikir sistemi- yüce Peygamberler silsilesinin mukaddes alın teri ile ıslanmış, Peygamberlik mührünü kıyamete dek elinde tutan şanlı kurtarıcımızın ve Peygamberlerimizin (O’na ve ONLAR’a selam olsun) nurdan ellerinde biçimlenmiş onu takip eden muhteşem “sahabi kadrosu” tarafından “Cihad Ruhu” ile beslenmiş büyük Veliler eliyle yoğrulmuştur. Türk-İslam ülkücüsü “Cahid-ü fillah” (Allah için savaşan) dır Türk-İslam ülkücüsünün büyük İman, aşk aksiyon adamı yüce Fatih bu ülküsünü şöyle dile getirir:
“İmtisal-i Cahüd-u fillah oluptur niyyetim
Din-i İslam’ın mucerred gayretidir gayretim
Fazl-ı Hak-u himneti cund-i nicalullah ile
Ehl-i küfrü ser-teser kahreylemektir, niyyetim
Enbiyavu evliyayaistiradım var benim
Cutuf-i haktandır hemen ümüt-i feth-i nusreti
Nefis-ü mal ile nola kılsam cihanda ictihad
Hamd-ü lillah var gazaya sad-hezaran nağbetim
Umarım galib ola adayıdinedevletim.”
İşte Türk-İslam ülküsünü yoğuran bu kadro ve bu ruhtur. Bu ruh, büyük Türk-İslam kültür ve medeniyetinden kaynaklanmaktadır. Bu dava ve ülkünün eskimediğini, modası geçmediğini bütün Türk-İslam düşmanları Allah’ın izni ile idrak edeceklerdir. Türk’e ve İslam’a kefen biçenlerin sonu korkunç olacaktır.
SEYYİD AHMET ARVASİ
derin devlet
23.06.2006 - 21:35Bir devlet ne kadar derinse o kadar devlettir.
Kül Tigin
23.06.2006 - 21:00Kül Tigin (Tegin)
Göktürklerin Kutlug devri kumandanlarından, Bilge Kağan’ın kardeşi. Babası, Göktürklerde millî şuuru uyandırarak, İkinci Hâkanlık devrinin kurucusu İlteriş Kutlug Kağan, annesi İl-Bilge Hâtun idi. Babası Kutlug Kağan 692 senesinde vefât ettiğinde, yedi yaşındaydı. Ağabeyi Bilge ile amcası Kapagan Kağan’ın yanında büyüyüp, yetişti. Atabegi, büyük edip ve prens Yollug Tegin idi. Onun terbiyesinde yetişip, Türk töresini, devlet idâresini ve lüzumlu âdap ve erkânı öğrendi. Küçük yaşından îtibâren Bilge ile berâber amcası Kapagan Kağan’ın yanında akınlara, seferlere katılmaya başladı.
702 senesinde devlet hizmetine girdiğinde, on altı yaşında idi. Amcası Kapagan Kağan ile Mâveraünnehir’deki Suğdakiler üzerine yapılan sefere katıldı. Muvaffakiyetle dönüldü. 706 senesinde, elli bin kişilik Çin ordusunun imhâ edilmesinde çok büyük hizmeti geçti. Piyâde kuvvetleriyle hücuma geçerek Çin kumandanını esir etti. Esir Çin kumandanını Kağana gönderdi. 707 senesinde, Çinliler ile yapılan muhârebede, üç at değiştirecek kadar çetin mücâdelelere katıldı. Yaralanmasına rağmen muhârebeye devâm etti. Bu muhârebede Çin ordusu yok edildi. Çinlilerin teşvik ettiği isyanların bastırılmasında mühim hizmetlerde bulundu.
Kapagan Kağan’ın 716 senesinde vefâtıyla, ağabeyi Bilge’nin kağanlığa geçmesine çalıştı ve muvaffak oldu. Kendisi cesâret ve muharipliği ile meşhûr olduğundan, ordu kumandanı ve doğu bölgesi şadlığına getirildi. İç isyanların ve taht kavgalarının bastırılmasında vazîfe aldı. Âsîleri mağlup ederek, Türklerin birlik ve berâberliğini sağladı. 731 târihinde Moga Kurgan’daki karargâhında öldü. Onun ölümü, başta Bilge Kağan olmak üzere Türk milletini mâteme boğdu.
Kül Tegin adına âbidevî bir eser yapıldı. Orhun Nehri sâhilinde Orhun Âbideleri veya Türük Bengü Taşları da denilen eser, Türk yâni Orhon Alfâbesiyle yazıldı. Âbide, Yollug Tegin tarafından yazılıp, 21 Kasım 731’de Orhun Nehri sâhiline dikildi. Âbide’de; Alpliği, cesâreti, muhâripliği, kumandanlığı ve Türk Milleti’ne hizmeti, edebî bir lisanla anlatılır. Kül Tegin Âbidesi, Göktürk Târihi, kültürü, Türk dil ve edebiyâtı yönünden emsalsiz bir eserdir. Âbide’nin metni Türkçe yazılmış, ayrıca Çince tercümesine yer verilmiştir.
bal tefsiri
23.06.2006 - 20:24----------
BAL TEFSİRİ
REZZAK OLAN ALLAH’IN ASLANI BİR GAZADAN BESMELEYLE HANESİNE VASIL OLDULAR.KADİR OLAN ALLAH’IN RIZASI İÇİN NAMAZ KILIP DUA ETTİLER.İSLAMIN ÜÇ HALİFESİ (HZ.EBUBEKİR SIDDIK R.A,HZ.ÖMER R.A,HZ.OSMAN R.A) ONUN HANESİNE GELDİLER GAZAN MÜBAREK OLSUN EY ALLAHIN ASLANI DEDİLER.SOHBET EDİP BİRBİRLERİNE MÜJDELER VERDİLER.MÜJDELER ALDILAR HAZRETİ FATMA R.A ONLARA İKRAMEN KALAYLI BİR TAS İÇİNDE BAL GETİRDİ.BALIN ÜZERİNDE İNCE BİR KIL GÖRDÜLER.
HZ.EBUBEKİR SIDDIK R.A ‘’ DÖRDÜMÜZDE BİR AÇIKLAMA YAPALIM ‘’DİYE BUYURDULAR.
HAZRETİ EBUBEKİR SIDDIK RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Namaz kılanın kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Namaz kılmak TATLIDIR bu baldan,
- Namazı Taadili-erkanına uygun olarak kılmak İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ ÖMER RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Misafir seven hane sahibinin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
-Misafirlerle sohbet edip,onlara ikram etmek TATLIDIR bu baldan,
- Misafirin kalbi İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ OSMAN RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Kur’an okuyanın kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Alimlerle sohbet etmek TATLIDIR bu baldan,
- Kur’ana mana vermek İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ ALİ KEREMALLAHU VECHEH DEDİLER Kİ;
- Gazaya giden Gazilerin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Kafirlerle cenk edip al kanlar içinde kalmak TATLIDIR bu baldan,
- Üzerine kul hakkı geçirmeden insanın hanesine dönmesi İNCEDİR bu kıldan.
HAZRETİ FATİMETÜZZEHRA RADYALLAHU ANHUMA DEDİLER Kİ;
- Erkeği ile hoş geçinmek,ona cefa etmemek TATLIDIR bu baldan,
- Erkeğin Rızasını yerine getirmek İNCEDİR bu kıldan.
HZ.PEYGAMBERİMİZE (S.A.V) HABER SALDILAR.
EFENDİMİZ HAZRETLERİ GELMİŞ VE BUYURMUŞ Kİ;
- Benim Ümmetimin kalbi NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Benim Şeriatım TATLIDIR bu baldan,
- Benim Şeriatım İNCEDİR bu kıldan.
HZ.CEBRAİL ALEYHİSSELAM YÜCE ALLAHTAN VAHİY GETİRDİ;
- Benim HABİBİMİN Nübüvvet nuru NURLUDUR bu kalaylı tastan,
- Cennetimin Kevseri TATLIDIR bu baldan,
- Sırat köprüsü İNCEDİR bu kıldan.diye buyurmuş.
Ondan sonra Resulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem el kaldırıp dua ettiler;
YARABBİ! ! Bu Bal Tefsirini okuyana,dinleyene ikiyüz peygamber sevabı isteriz senden dediler.Cebrail’in önünde AMİN! Dediler.Merhamet sahibi ALLAH’TAN Nida geldi;
YA MUHAMMED! Her kim bu Bal Tefsirini okursa,yahut okutursa,yazdırıp üzerinde taşırsa,senin ümmetine hediye ederse İzzet ve Celalim Hakkı için ben o kimseye İkiyüz Yirmidört bin peygamber sevabı veririm buyurdu.Bir kimse kendisine adet edinse bu tefsiri okursa ve okutmaya devam ederse,katiyyen Dünya darlığı görmez,Fakru zarurete düşmez
Ölürken Hüsnü aleme nasip olur.Ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini CENAB-I HAKTAALA muhafaza eder.
Toplam 46 mesaj bulundu