Kral Artur bir soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak,aksi halde ölecektir.Soruya dogru cevap verebilmesi icin tam 1 senesi vardır. Soru aynen söyledir.
KADINLAR NE İSTER? Bu soru tabiki dünyanın en zor sorusu.Ancak kralın secme sansı yok.Ülkesine dönünce türlü alimlere, bilgelere,bilir kişilere danısır sorunun doğru cevabını bulamaz.Yalnız sorunun cevabını yaşlı bir cadı bilmektedir.Artık son gün gelinmiş, karal mecburen cadının yolunu tutmuştur.Cadı cevabı verebılecegini yalnız karsılık olarak en yakısıklı ve en ıyı şovalyesıyle evlenemk ıster.Artur boyle bır seyı hıcbır sovalyesının ıstemıyecegını duusunerek uzgun bır sekılde cadının yanından ayrılır.Sovalye olup bıtenı duymustur ve kosup,hiç bir şeyin arturun hayatından daha onemlıolmayacagını soyleyerek evlenmeyı kabul eder..Boylelıkle cadı cevabı verir. ’KADINLAR HER ZAMAN KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE KARAR VERMEK İSTERLER’
Evet kesinlikle dogru cevap budur.Cevab sayesınde kralın hayatı kurtulur. Nihayet sovalye icin en kotu an gelir. Gerdek gecesi gelmiştir.Odaya girdiginde karşısında cadı yerine dünyanın en guzel kadınını gorunce şaşırarak sorar.’ Sen kımsın’ Kadın cevap verır.’Ben evlendiğin cadıyım. Ancak gündüzleri son derece çirkin, geceleri ise son derece güzel olurum. Yada gündüzleri çirkin, geceleri guzel olurum. Nasıl gözükecegime sen karar vereceksin’ der Şovalye kısa bir sure düsünür.’Geceleri güzel bir kadın mı,yoksa gündüzleri eşiyle bereber kazanacagı bır saygınlık mı’. Sonra karar verir.’ Nasıl olmak istedigine sen karar ver lütfen, ben senin her haline karşı saygılıyım’. Cadı bu cevaba cok sevınmıstır. Ve ‘Sen bana seçme özgürlügümü verdin,bundan sonra ömür boyu yanında güzel olacagım der
BENCE KADINLAR İSTER ÇOK GÜZEL OLSUN,İSTER ÇOK ÇİRKİN.HER ZAMAN CADIDIRLAR.AMA TATLI CADİ :)
Papa II. Urban ve Piyer Lermit'in çabalarıyla Avrupa'da kalabalık bir ordu hazırlanmıştı. Anadolu'ya ilk gelen düzensiz gruplar, I. Kılıç Arslan tarafından yok edilmişlerdir. Ancak bu grubun ardından şövalye, kont ve düklerden oluşan bir ordu, Anadolu'ya girdi. Türkiye Selçuklularının merkezi İznik kuşatıldı. Kılıç Arslan, İznik'i boşaltmak zorunda kaldı. Haçlılara karşı başarı ile mücadele eden Kılıç Arslan, Haçlıları çok kalabalık olmalarından dolayı durduramamıştır. Antakya'yı işgal eden Haçlılar, 1099'da Kudüs'ü Fatımilerden aldılar. Sonuçta:
Kudüs, Haçlıların eline geçti.
İznik ve Batı Anadolu, Bizans'ın eline geçti.
Anadolu Selçukluları, İznik'i kaybedince Konya'yı başkent yaptılar.
Haçlılar, ellerine geçirdikleri Antakya, Urfa, Trablusşam, Sur, Yafa, Nablus gibi şehirlerde feodalite rejimine dayanan dükalık ve kontluklar kurdular.
II. Haçlı Seferi (1147-1149)
Musul Atabeyi İmadeddin Zengi, Urfa'yı 1144'te Haçlılardan aldı. Ardından Halep ve Şam alınınca Kudüs Krallığı Papa'dan yardım istedi. Papa'nın çağrısı ile Alman İmparatoru III. Konrad ile Fransa Kralı VII. Lui, ayrı yollardan Anadolu üzerine sefere çıktılar. İki ordu da Anadolu Selçukluları tarafından bozguna uğratıldı. Ordularının büyük kısmını kaybeden iki kral, Şam'a saldırdılar, fakat başarılı olamadılar.
III. Haçlı Seferi (1189-1192)
Mısır'da devlet kurmuş olan Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla amansız bir savaşa tutuştu. Amacı, Suriye'deki Haçlı üstünlüğüne son vermekti. Selahaddin Eyyubi, bu mücadelede başarılı olarak 1187'de 'Hıttin' denilen yerde Haçlıları yendi. Kudüs dahil olmak üzere Suriye'nin büyük bir bölümünü Haçlı istilasından kurtardı.
Kazanılan bu zaferler, Avrupa'da duyulunca, her yerde dini propagandalar yapıldı. Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı Filip Ogüst ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar komutası altındaki yeni Haçlı orduları harekete geçtiler. Kara ve deniz yollarıyla gelen Haçlı orduları, Kudüs'ü almayı başaramayarak geri döndüler.
IV.Haçlı Seferi (1204)
Eyyubiler, Haçlılarla mücadeleye devam ediyorlardı. Filistin'deki Yafa ve sahil şeridindeki bazı kaleler, Eyyubilerin eline geçince Papa, bütün Hıristiyanları sefere çağırdı. Haçlılar, bu defa deniz yolunu kullanmak istediler ve Venedik ile anlaştılar. Bu sırada Bizans'ta taht kavgaları sürüyordu. İmparator olmak isteyen Aleksi Angelos, Haçlılardan çeşitli vaadlerle yardım istedi. Papa'nın muhalefetine rağmen İstanbul'a gelen Haçlılar, tahttan indirilen İzak ve oğlu Aleksi'yi imparator ilan ettiler ve İstanbul'u yağmaladılar.
İstanbul halkının ayaklanarak imparatoru ve oğlunu öldürmesi üzerine Haçlılar, İstanbul'u işgal ederek Latin İmparatorluğu'nu kurdular (1204) . İstanbul'dan kaçan Bizans soyluları, İznik Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1261) ve Trabzon Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1461) kurdular. İznik Rum İmparatorluğu, 1261 yılında Latin İmparatorluğu'nu yıkarak Bizans'ı tekrar canlandırmıştır.
V. Haçlı Seferi (1228)
Papa'nın çağrısı üzerine Alman imparatoru II. Frederik, deniz yolu ile Akka'ya geldi (1228) . Bu sırada Eyyubiler, iç mücadeleler ile uğraşıyorlardı. Haçlılar, bundan yararlanarak Sayda ve Kudüs'ü kuşattılar. Haçlılarla başa çıkamayacağını anlayan Eyyubi Hükümdarı Melik Adil, Haçlıların Kudüs'te serbestçe oturma şartını kabul ederek 10 yıllık bir anlaşma yaptı (1229) . Böylece Haçlılar amaçlarına ulaştılar. Ancak Filistin'e kadar inen Harzem Türklerinin Haçlıları yenmesiyle Eyyubiler Kudüs'ü yeniden ele geçirdiler (1244) .
VI. Haçlı Seferi (1248)
Kudüs, tekrar Türklerin eline geçince, Papa yeniden Hıristiyanları sefere çağırdı. Ancak Avrupalılar seferlerden bıkmışlardı. Sadece Fransa Kralı Sen Lui sefere çıktı. Sen Lui de Eyyubi Hükümdarı Turanşah'a esir düştü. Önemli miktarda kurtuluş parası vererek Fransa'ya dönebildi.
VII. Haçlı Seferi (1270)
Fransa Kralı Sen Lui, kardeşinin kışkırtmalarıyla son Haçlı Seferi'ne çıktı. O sırada Tunus'tan kalkan Arap korsanları, doğuya giden Hıristiyan gemilerine zarar veriyordu. Bu yüzden Tunus'a sefer düzenleyen Sen Lui ve ordusunun yarısı, veba salgını nedeniyle öldü.
küçükken ' BUYUYUNCE FUTBOLCU OLUCAM VE YILLARCA FUTBOL OYNUYACAGIM ' dediğim takım...şimdi bu ismi duyunca yüzümde hala ufak bır tebessum oluyor..ne guzel :))
Ne kaldı geriye zaten
Bir sürü boş hatıra
Yaşamak değil ki bu
Görüntüler var adeta
Sana gülüm demiştim ya
O gül soldu...
Hani bu son demiştim ya
O gün sondu...
Sarılınca sana, hemde titreyerek
Sevişince benimle sabahlara dek
Gideceksen eğer gelirim diyerek
Bir daha geri gelme
Elde ne varsa sende kalsın
Umurumda değil eller alsın
O kadar zararım olsun varsın
Gelip hiç birşey verme
Bir daha geri gelme
Sana gülüm demiştim ya
O gül soldu...
Hani bu son demiştim ya
O gün sondu...
Ne kaldı geriye zaten
Bir sürü boş hatıra
penceremin perdesini havalandıran rüzgar
denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar
gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar
yabancısın buralara nerelerden geliyorsun
otur dinlen başucuma belli ki çok yorulmuşsun
bana esmeyi anlat, bana sevmeyi anlat
bana esmeyi anlat, esip geçmeyi anlat
anlat ki çözülsün dilim ben rüzgarım demeliyim
rüzgarlığı anlat bana senin gibi esmeliyim....
bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat
bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat
edebıyat final sınavında karsına cıkan tek bir soruya(risk nedir?) sorusuna; sınav kagıdının en son satırına risk budur yazarak sınav sorumlusuna vermektır.
karşısındaki insana deli gibi aşık olan ve artık kendisini sevmesini isteyen bir insanın sarf edebileceği cümledir.
ya da karşısındaki insanın onu sevmeyeceğini bile bile hala onu sevmekte ısrar eden bir insanın sadece onun kendisini sevebilme ihtimalini düşünerek mutlu olmasıdır
bu sensiz geçen kaçıncı yılbaşı
bir ihtimalde olsa arar diye bekledim
ne bır demet karanfil, ne bır damla gözyaşı
hal hatır sormayı dener dıye bekledım
iki ayrı yüz fotografını yan yana koydugunda, onları birbirinden ayıran ne cok sey oldugunu görüp sasırırsın. ama iki yüz yirmi ücü birden karsına serilince, bir anda gördügünün sadece tek bir yüzün cok sayıda cesitlemesi oldugunu ve birey diye bir seyin hic bir zaman var olmadıgını anlıyorsun.'
Benım arkadasım....Hem deli dolu hem sakin olsun,cok konussun ama susmasinida bilsin,gözleriyle ne düsündügünü anlatsin sonra kafami sisirene kadar sohbet etsin,hakliysa bilmislik taslasin haksizsa yerinde oturup sussun,hem aglatsin hem güldürsün ama ...
ben
24.06.2005 - 21:55ben benim ya sen kimsin?
ayrıntı
24.06.2005 - 21:55gerçekleri bulmanın en kolay yolu
cacık
24.06.2005 - 21:53fenerbahçe
cadı
24.06.2005 - 21:47Kral Artur bir soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak,aksi halde ölecektir.Soruya dogru cevap verebilmesi icin tam 1 senesi vardır. Soru aynen söyledir.
KADINLAR NE İSTER? Bu soru tabiki dünyanın en zor sorusu.Ancak kralın secme sansı yok.Ülkesine dönünce türlü alimlere, bilgelere,bilir kişilere danısır sorunun doğru cevabını bulamaz.Yalnız sorunun cevabını yaşlı bir cadı bilmektedir.Artık son gün gelinmiş, karal mecburen cadının yolunu tutmuştur.Cadı cevabı verebılecegini yalnız karsılık olarak en yakısıklı ve en ıyı şovalyesıyle evlenemk ıster.Artur boyle bır seyı hıcbır sovalyesının ıstemıyecegını duusunerek uzgun bır sekılde cadının yanından ayrılır.Sovalye olup bıtenı duymustur ve kosup,hiç bir şeyin arturun hayatından daha onemlıolmayacagını soyleyerek evlenmeyı kabul eder..Boylelıkle cadı cevabı verir. ’KADINLAR HER ZAMAN KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE KARAR VERMEK İSTERLER’
Evet kesinlikle dogru cevap budur.Cevab sayesınde kralın hayatı kurtulur. Nihayet sovalye icin en kotu an gelir. Gerdek gecesi gelmiştir.Odaya girdiginde karşısında cadı yerine dünyanın en guzel kadınını gorunce şaşırarak sorar.’ Sen kımsın’ Kadın cevap verır.’Ben evlendiğin cadıyım. Ancak gündüzleri son derece çirkin, geceleri ise son derece güzel olurum. Yada gündüzleri çirkin, geceleri guzel olurum. Nasıl gözükecegime sen karar vereceksin’ der Şovalye kısa bir sure düsünür.’Geceleri güzel bir kadın mı,yoksa gündüzleri eşiyle bereber kazanacagı bır saygınlık mı’. Sonra karar verir.’ Nasıl olmak istedigine sen karar ver lütfen, ben senin her haline karşı saygılıyım’. Cadı bu cevaba cok sevınmıstır. Ve ‘Sen bana seçme özgürlügümü verdin,bundan sonra ömür boyu yanında güzel olacagım der
BENCE KADINLAR İSTER ÇOK GÜZEL OLSUN,İSTER ÇOK ÇİRKİN.HER ZAMAN CADIDIRLAR.AMA TATLI CADİ :)
ansızın
24.06.2005 - 21:38umulmadık bır zamanda...
haçlı seferleri
11.05.2005 - 14:54. Haçlı Seferi (1096-1099)
Papa II. Urban ve Piyer Lermit'in çabalarıyla Avrupa'da kalabalık bir ordu hazırlanmıştı. Anadolu'ya ilk gelen düzensiz gruplar, I. Kılıç Arslan tarafından yok edilmişlerdir. Ancak bu grubun ardından şövalye, kont ve düklerden oluşan bir ordu, Anadolu'ya girdi. Türkiye Selçuklularının merkezi İznik kuşatıldı. Kılıç Arslan, İznik'i boşaltmak zorunda kaldı. Haçlılara karşı başarı ile mücadele eden Kılıç Arslan, Haçlıları çok kalabalık olmalarından dolayı durduramamıştır. Antakya'yı işgal eden Haçlılar, 1099'da Kudüs'ü Fatımilerden aldılar. Sonuçta:
Kudüs, Haçlıların eline geçti.
İznik ve Batı Anadolu, Bizans'ın eline geçti.
Anadolu Selçukluları, İznik'i kaybedince Konya'yı başkent yaptılar.
Haçlılar, ellerine geçirdikleri Antakya, Urfa, Trablusşam, Sur, Yafa, Nablus gibi şehirlerde feodalite rejimine dayanan dükalık ve kontluklar kurdular.
II. Haçlı Seferi (1147-1149)
Musul Atabeyi İmadeddin Zengi, Urfa'yı 1144'te Haçlılardan aldı. Ardından Halep ve Şam alınınca Kudüs Krallığı Papa'dan yardım istedi. Papa'nın çağrısı ile Alman İmparatoru III. Konrad ile Fransa Kralı VII. Lui, ayrı yollardan Anadolu üzerine sefere çıktılar. İki ordu da Anadolu Selçukluları tarafından bozguna uğratıldı. Ordularının büyük kısmını kaybeden iki kral, Şam'a saldırdılar, fakat başarılı olamadılar.
III. Haçlı Seferi (1189-1192)
Mısır'da devlet kurmuş olan Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla amansız bir savaşa tutuştu. Amacı, Suriye'deki Haçlı üstünlüğüne son vermekti. Selahaddin Eyyubi, bu mücadelede başarılı olarak 1187'de 'Hıttin' denilen yerde Haçlıları yendi. Kudüs dahil olmak üzere Suriye'nin büyük bir bölümünü Haçlı istilasından kurtardı.
Kazanılan bu zaferler, Avrupa'da duyulunca, her yerde dini propagandalar yapıldı. Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı Filip Ogüst ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar komutası altındaki yeni Haçlı orduları harekete geçtiler. Kara ve deniz yollarıyla gelen Haçlı orduları, Kudüs'ü almayı başaramayarak geri döndüler.
IV.Haçlı Seferi (1204)
Eyyubiler, Haçlılarla mücadeleye devam ediyorlardı. Filistin'deki Yafa ve sahil şeridindeki bazı kaleler, Eyyubilerin eline geçince Papa, bütün Hıristiyanları sefere çağırdı. Haçlılar, bu defa deniz yolunu kullanmak istediler ve Venedik ile anlaştılar. Bu sırada Bizans'ta taht kavgaları sürüyordu. İmparator olmak isteyen Aleksi Angelos, Haçlılardan çeşitli vaadlerle yardım istedi. Papa'nın muhalefetine rağmen İstanbul'a gelen Haçlılar, tahttan indirilen İzak ve oğlu Aleksi'yi imparator ilan ettiler ve İstanbul'u yağmaladılar.
İstanbul halkının ayaklanarak imparatoru ve oğlunu öldürmesi üzerine Haçlılar, İstanbul'u işgal ederek Latin İmparatorluğu'nu kurdular (1204) . İstanbul'dan kaçan Bizans soyluları, İznik Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1261) ve Trabzon Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1461) kurdular. İznik Rum İmparatorluğu, 1261 yılında Latin İmparatorluğu'nu yıkarak Bizans'ı tekrar canlandırmıştır.
V. Haçlı Seferi (1228)
Papa'nın çağrısı üzerine Alman imparatoru II. Frederik, deniz yolu ile Akka'ya geldi (1228) . Bu sırada Eyyubiler, iç mücadeleler ile uğraşıyorlardı. Haçlılar, bundan yararlanarak Sayda ve Kudüs'ü kuşattılar. Haçlılarla başa çıkamayacağını anlayan Eyyubi Hükümdarı Melik Adil, Haçlıların Kudüs'te serbestçe oturma şartını kabul ederek 10 yıllık bir anlaşma yaptı (1229) . Böylece Haçlılar amaçlarına ulaştılar. Ancak Filistin'e kadar inen Harzem Türklerinin Haçlıları yenmesiyle Eyyubiler Kudüs'ü yeniden ele geçirdiler (1244) .
VI. Haçlı Seferi (1248)
Kudüs, tekrar Türklerin eline geçince, Papa yeniden Hıristiyanları sefere çağırdı. Ancak Avrupalılar seferlerden bıkmışlardı. Sadece Fransa Kralı Sen Lui sefere çıktı. Sen Lui de Eyyubi Hükümdarı Turanşah'a esir düştü. Önemli miktarda kurtuluş parası vererek Fransa'ya dönebildi.
VII. Haçlı Seferi (1270)
Fransa Kralı Sen Lui, kardeşinin kışkırtmalarıyla son Haçlı Seferi'ne çıktı. O sırada Tunus'tan kalkan Arap korsanları, doğuya giden Hıristiyan gemilerine zarar veriyordu. Bu yüzden Tunus'a sefer düzenleyen Sen Lui ve ordusunun yarısı, veba salgını nedeniyle öldü.
ac milan
04.05.2005 - 13:27küçükken ' BUYUYUNCE FUTBOLCU OLUCAM VE YILLARCA FUTBOL OYNUYACAGIM ' dediğim takım...şimdi bu ismi duyunca yüzümde hala ufak bır tebessum oluyor..ne guzel :))
resim
04.05.2005 - 13:23fotojenik degılım...
baraka
04.05.2005 - 13:22son bır kac haftadır evimin son halıyle anımsattıgı yer..temızlık sart oldu :))
favori şarkılarım
04.05.2005 - 13:20Ne kaldı geriye zaten
Bir sürü boş hatıra
Yaşamak değil ki bu
Görüntüler var adeta
Sana gülüm demiştim ya
O gül soldu...
Hani bu son demiştim ya
O gün sondu...
Sarılınca sana, hemde titreyerek
Sevişince benimle sabahlara dek
Gideceksen eğer gelirim diyerek
Bir daha geri gelme
Elde ne varsa sende kalsın
Umurumda değil eller alsın
O kadar zararım olsun varsın
Gelip hiç birşey verme
Bir daha geri gelme
Sana gülüm demiştim ya
O gül soldu...
Hani bu son demiştim ya
O gün sondu...
Ne kaldı geriye zaten
Bir sürü boş hatıra
üniversite
30.04.2005 - 21:24ÖNEMLİ OLAN İNSANIN KENDİNİ YETİŞTİREBILMIŞMİŞ OLMASI. BU DEMEK DEGILKI UNIVERSITE YE KASMA..ONCE KZAN BITIR SONRA KENDINI GELISTIR...
Liv Tyler
30.04.2005 - 21:20YARATAN OZENEREK YARATMIS NEDENSE...GERCEKTEN COK HOS BIR BAYAN
ferrari
30.04.2005 - 21:19575 M MARANELLO
jean reno
23.04.2005 - 16:46tam bır ıtalyan...
sevgının gucu
rüzgar
23.04.2005 - 16:44penceremin perdesini havalandıran rüzgar
denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar
gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar
yabancısın buralara nerelerden geliyorsun
otur dinlen başucuma belli ki çok yorulmuşsun
bana esmeyi anlat, bana sevmeyi anlat
bana esmeyi anlat, esip geçmeyi anlat
anlat ki çözülsün dilim ben rüzgarım demeliyim
rüzgarlığı anlat bana senin gibi esmeliyim....
bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat
bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat
risk
23.04.2005 - 16:33edebıyat final sınavında karsına cıkan tek bir soruya(risk nedir?) sorusuna; sınav kagıdının en son satırına risk budur yazarak sınav sorumlusuna vermektır.
ihtimal
23.04.2005 - 16:29karşısındaki insana deli gibi aşık olan ve artık kendisini sevmesini isteyen bir insanın sarf edebileceği cümledir.
ya da karşısındaki insanın onu sevmeyeceğini bile bile hala onu sevmekte ısrar eden bir insanın sadece onun kendisini sevebilme ihtimalini düşünerek mutlu olmasıdır
bitti
23.04.2005 - 16:20her şeyin sonu sonun başlangıcı
beklenen
23.04.2005 - 16:18bu sensiz geçen kaçıncı yılbaşı
bir ihtimalde olsa arar diye bekledim
ne bır demet karanfil, ne bır damla gözyaşı
hal hatır sormayı dener dıye bekledım
aranıyor
23.04.2005 - 16:16wanted
birey olmak
23.04.2005 - 16:15iki ayrı yüz fotografını yan yana koydugunda, onları birbirinden ayıran ne cok sey oldugunu görüp sasırırsın. ama iki yüz yirmi ücü birden karsına serilince, bir anda gördügünün sadece tek bir yüzün cok sayıda cesitlemesi oldugunu ve birey diye bir seyin hic bir zaman var olmadıgını anlıyorsun.'
herşey çok güzel olacak
23.04.2005 - 16:13kandırma kendini..hayat kime bugüne kadar istediğini vermiş..zaten verse sıkıcı olmaz mıydı :)))
zamanı değiştirmek
23.04.2005 - 16:11ZAMANI DEĞİŞTİRMEK İMKANSIZDIR.ZAMAN KAVRAMIYLA ILISKILI HİÇ BİRŞEY DEGİŞTİRİLEMEZ...
yaşamak
23.04.2005 - 15:48nefes almak her şeye deger
Toplam 548 mesaj bulundu