Ey Resul,
Gel de bir gör ümmetinin halini...
Çöller hiç böyle suya hasret kalmadı
Böyle yanmadı yanardağlarda ateş
Üstümüze böyle sağanak yangınlar yağmadı
Ey Resul, gel
Bir mucize de bize göster;
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadet’e
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Yokuşlarda susayıp çatlamış dudağımız,
Çatlamış her yanından, çatlamış vicdanımız.
Ey Resul Sen ki ateşte açan gülsün,
Elbette ki alemlere gönderilen ödülsün,
Gel, son bir kez dünyanın yüzü gülsün
Gel ey Resul
Bir mucize de bize göster.
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Rabb’imin rızasına ulaşmamız için gel,
Mahşerden önce son defa kavuşmamız için gel,
Nurunu görüp hayırda yarışmamız için gel...
Ey Resul gel de bir sor topraklar neden ağlar
Ey Resul,Mekke’de neden durmaz çığlıklar,
Neden durmaz gözyaşı, gökten neden kan damlar
Neden delinmiş sema, neden çatlak bulutlar
Ey Resul gel de bir sor camiler niye ağlar
Neden susmuş yürekler, nerde kalmış dualar...
Ey Resul bekliyoruz son duamız için gel
Gerçekte gelmesen de gel, rüyamız için gel
Gök kubbede çınlayan feryadımız için gel
Her Kadir Gecesinde Kur’an’ımız için gel
Elden gitmekte olan imanımız için gel
İçimizde her dem kopan figanımız için gel
Ey Resul sen gideli putlarımız çoğaldı
Gel, yeniden Allah’a yönelmemiz için gel
Ey Resul gel. Bir mucize de bize göster
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete...
Ey ölüm!
Sen gelince aklıma bir can kopuyor bağrımda
Tüylerim ürperiyor
Sonra Allah diyorum
Allah’ım diyorum
Sen gelince aklıma bir düğüm daha atıyorum zamanın bitimi şafağa
Çünkü bana Allah korkusunu öğreten sen
Peygamberimi özleten sen
İdris’i, Harun’u, Musa’yı, Yusuf’u özleten İbrahim’i özleten sen
Yollarda Hattaboğlu Ali’yi, Ömer’i, Hamza’yı, Ebu Bekir’i aratan sen
Ey ölümüm!
Benim en iyi arkadaşım, faniyatın düşmanı
Bazen seni anar insanoğlu
Ağzının tadı kaçar
Bu yerin üstü gibi altıda var derler
Derler ya yerin altı için hiçbir hazırlık yapmazlar
Üç günlük bir seyahat için bavullarca eşya hazırlarlar
Ama kaç gün süreceği bilinmeyen seyahat için bir incir çekirdeği
büyüklüğünde bile hayır işlemekten acizdirler.
Ölenle ölünmez derler ve bir daha asla hatırlamazlar seni
Dalarlar yine dünyanın seyrine
En sevdikleri şarkıları dinlerler
Eğlenir dans eder, dünya baki sanırlar
Ve ölenin ardından bir fatiha bile okuyamazlar
Oysa bilmezler mi ki her gecenin bir sabahı
Ve her sabahın bir akşamı var
Bilmezler mi ki son durak sensin
Senin kaçınılmazlığını hiç mi akıl edemezler
Ey ölümüm!
Neler yaptılar sana
Artık hiç tesir etmiyorsun nefislere
Sen anıldığında artık donmuyor insanın kanı
Artık insanlar hiç anmıyor ki seni
Ey ölüm sen ne fanisin bu dünyada!
Sana birde isim taktılar fani ölüm diye
Şimdi senden çok fani ölüm var
Öyle bir etkilemiş ki dünyayı
Kalplerden silmiş seni
Seni var edeni
Unutturdu insana mahşeri, hesabı, mizanı
Öyle çok yakınımı aldı ki
Annemi aldı benden, babamı, ailemi aldı, arkadaşlarımı, eşimi, dostumu aldı,
Bitirdi bütün dünyamı, her yanım onunla doldu..
Ey ölümüm seni bekliyorum
Fani ölüm gelmezden gel,
Dünyam kararmadan gel,
Güllerim solmadan,
Gözlerim kapanmadan,
Gönlüm kararmadan gel,
Allah rızası için, Muhammed aşkı için gel
Gel ölümüm seni bekliyorum
Yar diye diye, Allah diye diye, Muhammed diye diye, aşk ile sevda ile
Hasretle seni bekliyorum, sana yanıyorum, sana ağlıyorum
Gel ey ahretin gizli anahtarı
Dünyanın son, ebediyetin ilk soluğu
Gel ve götür beni sevgiliye, kurtuluşa götür
Yar’e kavuştur ölümüm..
Ey ölümüm benim can yoldaşım refakat et bana bu seslenişimle
Allah’ım bu kulun bana böyle seslenmişti de
Beni yalnız bırakma orada
Gerçi biliyorum eğer Allah dostu isem beni kimlerin karşılayacağını
Ben biliyorum Yusuf’un kuyusunu, Musa’nın asasını, İbrahim’in baltasını,
Yunus’u yutan balığı, Hızır’ın aşkını ben biliyorum
Ve aşk ile, Kur’an ile Sünnet ile hazırlanıyorum sana
Ey ölümüm gel
Vuslata ramak kala sana sesleniyorum
Yetti bu hasretlik gel
Yetti bu gurbetlik gel
Ey Ölüm!
Benim en iyi arkadaşım
Sen ne fanisin bu dünyada..
De ki: “Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle
karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen
Allah’a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Cuma
suresi, 8)
İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız. (KEHF SURESİ / 102)
'De ki: 'Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan Allah) , ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va'dedileni -ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir. (MERYEM SURESİ / 75)
Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz. (MERYEM SURESİ / 86) '
Fasık olanlar içinse, artık onların da barınma yeri ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: 'Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın' denir. (SECDE SURESİ / 20)
İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız. (FATIR SURESİ / 36)
İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: 'Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım.' Size orda (dünyada) , öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. (FATIR SURESİ / 37)
(RABBİM SEN BİZ ACİZ KULLARINI CEHENNEM AZABINDAN KORU)
Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, biz de bugün onları unutacağız. (A'RAF SURESİ / 51)
Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. (NİSA SURESİ / 136)
özellikle bayram sabahlarını çooOook seviyorum..Amcamlar yengemler çoluk çocuk hep biraraya geliriz.heyecanlaa ve özenle hazırlanan kahvaltı masası ııımm harikaaa..beraber geçirilen bi önceki bayram sabahı hatırlanır kaşık,çatal,gülüşmeler eşliğinde geçer zaman...küçüklüğümde en sevdiğim bölüm kahvaltı sonrasında büyüklerin ellerini yeniden öpmek ve ellerini ceplerine atmalarını beklemek... :)) bundan vazgeçmiş değilim tabii büyük bi inat ve azimle ısrarla ellerini ceplerine atmalarını bekliyorum.. :)) bayram bu büyüdün demekle olmaz ki ama yaaa..gelenekleri sürdürmek lazımm uğraşım ondan yanii.. :) bideee benim elimi cebime atmamı bekleyenler vaarr onlarıda düşünüyorum.. :))
ahh bayramlarr beklemesi ayrı yaşaması ayrı sevinç,mutluluk veriyo insana...
mahallemin şekerciklerii şekerlerinizi almaya gelin gene emiiii...
bana bir masal anlat
03.05.2006 - 13:02tabii anlatayım da şimdi işim çok....döncem ben sana.. :))
hayırlı işler
03.05.2006 - 13:00Sizede efendim sizede..... :)))
fil diyeti
03.05.2006 - 12:59bi bu diyeti duymamıştımm pP
Hırsız Polis
03.05.2006 - 12:56diziyi hiç seyretmedim....ama şarkı süper.....
çeçenler
22.03.2006 - 08:57Sordum Çeçenli'me DEDİM: „Nasılsın? “
DEDİKİ: „Cevabım mahşere kalsın! “
DEDİM: „Bekleyemem şimdi söylesen? “
DEDİ: „Sabrederdin bu aşkı bir bilsen! ..“
DEDİM: „Kışın, hava soğuk donarsın! “
DEDİ: „Bu aşk sende olsa yanarsın! “
DEDİM: „Yalnız kaldın hiç yokmuş şansın? “
DEDİ: „Gafil müslümanlar utansın! “
DEDİM: „Bu savaşın nice sürecek? “
DEDİ: „Iman küfrü yere serecek! “
DEDİM Kİ: „Zaferin işareti ne? “
DEDİ: „Pek yakında herkes görecek! “
DEDİM: „Bu silah ne?
DEDİ: „Kardaşım! “
DEDİM: „Ya bu otlar? “
DEDİ Kİ: „Asım! “
DEDİM: „Varisin kim ey kardeşim? “
DEDİ: „Yavrum gelir, onu gözlerim! “
DEDİM: „Mirasın ne? “
DEDİ Kİ: „Cihad! “
DEDİM: „Ne kazandın? “
DEDİ Kİ: „Miyad! “
DEDİM: „Bu cefadan aldın mı bir tad? “
DEDİ: „Belli etmiyor mu sözlerim? “
DEDİM: „Şu güneş ne? “
DEDİ Kİ: „Kanım! “
DEDİM: „Ya şu yara? “
DEDİ: „Nişanım! “
DEDİM: „Otur dinlen, ne olur canım? “
DEDİ: „Daha yorulmadı dizlerim! “
DEDİM: „Azimlisin? “
DEDİ Kİ: „Bildin! “
DEDİM: „Bıkmadın mı? “
DEDİ: „Yanıldın! “
DEDİM Kİ: „Yavrundan nasıl ayrıldın? “
DEDİ: „O hasreti kalbe gizlerim! “
DEDİM: „Zafer? “
DEDİ: „Hakkın olacak! “
DEDİM: „Tanklar? “
DEDİ: „Yolda kalacak! “
DEDİM: „Yavrun seni nasıl bulacak? “
DEDİ: „Kanım akar, belli izlerim! “
DEDİM: „Evin var mı? “
DEDİ Kİ: „Viran! “
DEDİM: „Rehberin ne? “
DEDİ Kİ: „Kur’an! “
DEDİM: „Peki ona yokmu saldıran? “
DEDİ: „Ezer kafasını düzlerim! “
DEDİM: „Ya ölüm ne? “
DEDİ: „Nişanlım! “
Anladım seni Çeçenlim
Alevlendi kalbimdeki közlerim!
ŞAMİLLER ÖLÜRMÜ...1 İ GİDER 10000 İ GELİR..
muhammed
21.02.2006 - 09:58sana canım feda Ey Resulullah..
sana canlar feda Ey Habibullah..
Seni Seviyoruz Ya Resullullah......
muhammed
09.02.2006 - 10:20Ey Resul,
Gel de bir gör ümmetinin halini...
Çöller hiç böyle suya hasret kalmadı
Böyle yanmadı yanardağlarda ateş
Üstümüze böyle sağanak yangınlar yağmadı
Ey Resul, gel
Bir mucize de bize göster;
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadet’e
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Yokuşlarda susayıp çatlamış dudağımız,
Çatlamış her yanından, çatlamış vicdanımız.
Ey Resul Sen ki ateşte açan gülsün,
Elbette ki alemlere gönderilen ödülsün,
Gel, son bir kez dünyanın yüzü gülsün
Gel ey Resul
Bir mucize de bize göster.
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış,
Öyle yanmış içimiz gözlerimiz dağlanmış,
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış.
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete.
Rabb’imin rızasına ulaşmamız için gel,
Mahşerden önce son defa kavuşmamız için gel,
Nurunu görüp hayırda yarışmamız için gel...
Ey Resul gel de bir sor topraklar neden ağlar
Ey Resul,Mekke’de neden durmaz çığlıklar,
Neden durmaz gözyaşı, gökten neden kan damlar
Neden delinmiş sema, neden çatlak bulutlar
Ey Resul gel de bir sor camiler niye ağlar
Neden susmuş yürekler, nerde kalmış dualar...
Ey Resul bekliyoruz son duamız için gel
Gerçekte gelmesen de gel, rüyamız için gel
Gök kubbede çınlayan feryadımız için gel
Her Kadir Gecesinde Kur’an’ımız için gel
Elden gitmekte olan imanımız için gel
İçimizde her dem kopan figanımız için gel
Ey Resul sen gideli putlarımız çoğaldı
Gel, yeniden Allah’a yönelmemiz için gel
Ey Resul gel. Bir mucize de bize göster
Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış
Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış
Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış
Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete
Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete...
hakan gündüz
29.11.2005 - 08:58sabah erkenden kalkarımmmm...arabalardan sarkarımmm..trafikten çok korkarımmm...... :)))) bu cingıl çok komik eğlenceli bişii...
adam sabah sabah o enerjiyi nerden buluyoo...bravo walla....
tam bi maniac..... :)))))
sinir
17.11.2005 - 15:01krizi tuttu gene
ölüm
14.11.2005 - 09:37Ey ölüm!
Sen gelince aklıma bir can kopuyor bağrımda
Tüylerim ürperiyor
Sonra Allah diyorum
Allah’ım diyorum
Sen gelince aklıma bir düğüm daha atıyorum zamanın bitimi şafağa
Çünkü bana Allah korkusunu öğreten sen
Peygamberimi özleten sen
İdris’i, Harun’u, Musa’yı, Yusuf’u özleten İbrahim’i özleten sen
Yollarda Hattaboğlu Ali’yi, Ömer’i, Hamza’yı, Ebu Bekir’i aratan sen
Ey ölümüm!
Benim en iyi arkadaşım, faniyatın düşmanı
Bazen seni anar insanoğlu
Ağzının tadı kaçar
Bu yerin üstü gibi altıda var derler
Derler ya yerin altı için hiçbir hazırlık yapmazlar
Üç günlük bir seyahat için bavullarca eşya hazırlarlar
Ama kaç gün süreceği bilinmeyen seyahat için bir incir çekirdeği
büyüklüğünde bile hayır işlemekten acizdirler.
Ölenle ölünmez derler ve bir daha asla hatırlamazlar seni
Dalarlar yine dünyanın seyrine
En sevdikleri şarkıları dinlerler
Eğlenir dans eder, dünya baki sanırlar
Ve ölenin ardından bir fatiha bile okuyamazlar
Oysa bilmezler mi ki her gecenin bir sabahı
Ve her sabahın bir akşamı var
Bilmezler mi ki son durak sensin
Senin kaçınılmazlığını hiç mi akıl edemezler
Ey ölümüm!
Neler yaptılar sana
Artık hiç tesir etmiyorsun nefislere
Sen anıldığında artık donmuyor insanın kanı
Artık insanlar hiç anmıyor ki seni
Ey ölüm sen ne fanisin bu dünyada!
Sana birde isim taktılar fani ölüm diye
Şimdi senden çok fani ölüm var
Öyle bir etkilemiş ki dünyayı
Kalplerden silmiş seni
Seni var edeni
Unutturdu insana mahşeri, hesabı, mizanı
Öyle çok yakınımı aldı ki
Annemi aldı benden, babamı, ailemi aldı, arkadaşlarımı, eşimi, dostumu aldı,
Bitirdi bütün dünyamı, her yanım onunla doldu..
Ey ölümüm seni bekliyorum
Fani ölüm gelmezden gel,
Dünyam kararmadan gel,
Güllerim solmadan,
Gözlerim kapanmadan,
Gönlüm kararmadan gel,
Allah rızası için, Muhammed aşkı için gel
Gel ölümüm seni bekliyorum
Yar diye diye, Allah diye diye, Muhammed diye diye, aşk ile sevda ile
Hasretle seni bekliyorum, sana yanıyorum, sana ağlıyorum
Gel ey ahretin gizli anahtarı
Dünyanın son, ebediyetin ilk soluğu
Gel ve götür beni sevgiliye, kurtuluşa götür
Yar’e kavuştur ölümüm..
Ey ölümüm benim can yoldaşım refakat et bana bu seslenişimle
Allah’ım bu kulun bana böyle seslenmişti de
Beni yalnız bırakma orada
Gerçi biliyorum eğer Allah dostu isem beni kimlerin karşılayacağını
Ben biliyorum Yusuf’un kuyusunu, Musa’nın asasını, İbrahim’in baltasını,
Yunus’u yutan balığı, Hızır’ın aşkını ben biliyorum
Ve aşk ile, Kur’an ile Sünnet ile hazırlanıyorum sana
Ey ölümüm gel
Vuslata ramak kala sana sesleniyorum
Yetti bu hasretlik gel
Yetti bu gurbetlik gel
Ey Ölüm!
Benim en iyi arkadaşım
Sen ne fanisin bu dünyada..
De ki: “Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle
karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen
Allah’a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Cuma
suresi, 8)
makyaj
12.11.2005 - 16:09yanıltıcı bir MASKE....
cehennem
08.11.2005 - 12:18İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız. (KEHF SURESİ / 102)
'De ki: 'Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan Allah) , ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va'dedileni -ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir. (MERYEM SURESİ / 75)
Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz. (MERYEM SURESİ / 86) '
Fasık olanlar içinse, artık onların da barınma yeri ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: 'Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın' denir. (SECDE SURESİ / 20)
İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız. (FATIR SURESİ / 36)
İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: 'Rabbimiz, bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım.' Size orda (dünyada) , öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur. (FATIR SURESİ / 37)
(RABBİM SEN BİZ ACİZ KULLARINI CEHENNEM AZABINDAN KORU)
cehennem
08.11.2005 - 12:13Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, biz de bugün onları unutacağız. (A'RAF SURESİ / 51)
ahiret
08.11.2005 - 12:03Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktir.(duha93/4)
ahiret
08.11.2005 - 12:01Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. (NİSA SURESİ / 136)
merhamet
08.11.2005 - 10:02sen Halimize MERHAMET Eyle ALLAHIM!
beddua
01.11.2005 - 15:44Annem birine beddua etme döner seni bulur der..
Sinirlendiimde galiba bu sözü unutuyorum..
Hayal kırıklığı
01.11.2005 - 15:39İnsanı çok incitiyo
huzur
01.11.2005 - 15:32bugünlerde çok ihtiyacım var....
ayrılık şarkıları
31.10.2005 - 12:33çoğunlukla ayrılan insanların dillerindedir böyle şarkılar,bi de etrafındaki arkadaşlarının..teselli babıındaa eşlik ederler.. :)
Recep Tayyip Erdoğan
31.10.2005 - 12:28her daim seninleyiz..yanındayız,arkandayız.
tamer karadağlı
31.10.2005 - 12:25çok sempatik bi gülüşün var ama ben genede seni sefmiyom.. :))
Abdulbasit Abdussamed
31.10.2005 - 12:15Kur'ani Kerim'i en Mükemmel okuyan ses,Kur'an okuyuşunu dinlediğinde insanı kendinden eden bir ses..ti..
Mekanı CENNET olsun...
ramazan bayramı
31.10.2005 - 12:08özellikle bayram sabahlarını çooOook seviyorum..Amcamlar yengemler çoluk çocuk hep biraraya geliriz.heyecanlaa ve özenle hazırlanan kahvaltı masası ııımm harikaaa..beraber geçirilen bi önceki bayram sabahı hatırlanır kaşık,çatal,gülüşmeler eşliğinde geçer zaman...küçüklüğümde en sevdiğim bölüm kahvaltı sonrasında büyüklerin ellerini yeniden öpmek ve ellerini ceplerine atmalarını beklemek... :)) bundan vazgeçmiş değilim tabii büyük bi inat ve azimle ısrarla ellerini ceplerine atmalarını bekliyorum.. :)) bayram bu büyüdün demekle olmaz ki ama yaaa..gelenekleri sürdürmek lazımm uğraşım ondan yanii.. :) bideee benim elimi cebime atmamı bekleyenler vaarr onlarıda düşünüyorum.. :))
ahh bayramlarr beklemesi ayrı yaşaması ayrı sevinç,mutluluk veriyo insana...
mahallemin şekerciklerii şekerlerinizi almaya gelin gene emiiii...
herkese şimdiden hayırlı bayramlar..
Toplam 79 mesaj bulundu