Selahattin Yetgin Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

Kimbilir kaç kez gördüm bu rüyayı…
Uzak bir deniz özlemi çekiyor kimbilir kaç kez kalbim…
Ve özlemini çektiğim her sahil, karanlık yangınlarla yakılıyor.
Denizin mavisini bile göremiyor güz’üm…
Her mevsim bir sonbahar rüyası yaşıyorum velhasıl…
Korkuyorum isyan isyan büyüyen gecelerden…
...

uyanış çağırıyor derinlerden
sarıyor sancısı doğumun
dağların gölgesindeki hüdhüd kuşunu
köpük köpük taşan bahar vurgununu
sığındığım limanların kuytusunu
leylakların haylaz kokusunda
ben olmayı özlüyorum

şiirlerimi kulağıma fısıldayan adam,
sesinle dönmeliyim
..................
...

Irak gelirse sana, bastığım bu topraklar
Sararıp gidiyorsa, yere düşen yapraklar
Dolmuyorsa bir türlü, dibi delik ibrikler
Derim aşkım kayıp da, geçmişimi silerim
Hesap soramam sana, ben yerimi bilirim
.................
Emek verilmiş ve hak etmiş yürek alkışını.
Kutlarım Türkan hanım.

gün yeniden doğmakta belki
kim bilir henüz kararmakta
ben zamanı kaybettim
zamansa benim için ağlamakta
bakışlarım
su katılmamış hislerime tercüman
ben gülen ayım
etrafımda pervane yıldızlar
halet-i ruhiye’m bu işte
hoş bir sedâ içindeyim
sessiz ve derin
kıskanmalı halimi de ...

Düş bozumu bahar yorgunu bu yürek
Bozkır sevdandan vazgeçer senin uğruna
Sarı hüzün damlalar son deminde
Yaralı yüreğimle,kanattığın sol yanımla kal yar!

..............
Yara bereli bir yüreğin hüzün damlalarıyla kavrulur göğsümüzün alyansı. Güneşli yollara vururken gölgemiz peşimizdeki ...

çöl susuzu yüreğimde
kanımı içiyorum atmaca pençelerinden
bin fersah dipte gömülü kaldım
kum fırtınası düştükçe parşömenlere
hin eskizlerin esaretindeyim


milyon kere sen desem
sen, hep sen
dölsüz yarınların uzağında
sahipsiz düşlerin koynunda
teldeki kuşum asılan
gevrek dalla ...

yansımaların kurşunî yalan olduğu günleri de yazmalı cancağızım
anlasana, şizofrenik bir şehir kayardı ayaklarımızın altında
ağlamaların gülüşlere karıştığı dengesizlikte umudun türküsüydük
paranoyak havalarda bulutlar sokulurdu tan kızılı içimize
alnımızın siperliğine yağardı sonra sepken y ...

İşte sırf bu yüzden yüreğinin aydınlığa bakan yüzüyüm ben.
Bu yüzden sevdamız sonsuz, hasretimiz ise kelebek ömürlü olacak hep...
Gurbet kuşlarının havalandığı o ıssız mevsimde eksilterek yüreğimdeki ölümleri
Gözlerindeki hayata emanet ediyorum nisan yağmurlarında kendimi...
İyi bakacağına emini ...

Mutlu bir kahkahanın esintisidir, yüreğimizde özlemli hareler bırakan zaman. Cam kırığı gönlümüzün slaytlarına bir eski resim düşer yıllar sonra, acımasız düşünüşlerin iç çekişleriyle uzaklara, çok uzaklara bakarız. Sancılı bir tetiktir o an el, sol yanımızdaki ağrıyla özlemin tetiğine basarız...
...

Kelimeler kırılacak dudaklarımda
Irmak olup çağlayacak yanaklarımda
Kederlerim dolanacak şakaklarımda
Gitmeliyim bu şehirden unutmak için

Sessizliği avutacak şimdi nefesin
Seni sana anlatacak bencil kafesin
Aşkımızı yok etti bak! Her bir hevesin
Gitmeliyim bu şehirden unutmak için
...

Güle güle ASKERİM
Güle Güle Mehmedim, Vatan sana emanet
Sen de Allah’a emanet ol, gözün arkada,
Aklın bizlerde kalmasın. Hepimizin gururu
Bizim MEHMETCİKLERİMİZ onlar…

...................
Evet. Onlar bizim MEHMET'lerimiz, MEHMET'çiklerimiz. Gönülden tebriklerimle...

Sense düğümler attın
Sana gelen sevdamın önüne
Setler çektin, köprülerimi yıktın
Ben seni nasıl sevdim
Bilmiyorum…
......................
Bütün bilinmez denklemlerin düş kuşaklarıyla ruhumuzun pastil ovalarını dolaşır, gönlümüzdeki sevda yelleriyle mevsimler geçeriz...
Tebriklerimle...

oysa inan benim tek bildiğim
yüzyıllardır tek hazinem 'dilim'.
hoş gör
dön sende
dön deli divane,
dön döne döne.
.....................
Tebriklerimle Nurten hanım.

Dolunayın aşkı yansır, koyu lacivert sularına
Saklarsın sen sevdalıları, siyah koylarında
Sevdalım sende istanbul
Dolaşır limanlarında,mahzun ve mağrur.
..................
İçten tebriklerimle...

yorgun bir günbatımında
yeni doğan gece gibi titremek
yıkanmak yakamozun tuzunda
ve kaçak mülteci gibi
umuda açmak yelkenleri
henüz
adı konmamış ayrılıkları
göze almak belki de

güneşin terk ettiği akşam üstleri hüznü
tenlerin yakıcı izleri avuçlarında
sızıp kaldığı yüreklerde
...

Damıtılmış mutlulukların vakitsiz zemherilerinde hüzne sarılıp uyuduğumuz an’ların öyküleri çalar kapımızı. Dumanlar yürür kirpiğimizin üzerine, yasaklı türküler gibi mevsimleri geçer, canhıraş çığlıkların kirmeniyle aşkı öreriz..
Tebrikler…

Bütün yağmurların kutsanmış dökülüşleriyle bir mevsim üşür kapımızda. Güzlerimizdeki gözyaşları ve ömrümüzdeki deli dolu sevdaların düş slaytlarıyla ölümsüzlüğü getirir aşk, üzerimizden hiç çıkmayan…Tebriklerimle.

Yine de siz
Sefer taslarınızı bırakmayın yanınızdan
Pek etliye sütlüye karışmayın
Haberiniz bile olmadan
0rtasında kalırsınız yangınların
Haklı olduğunuzu
Kanıtlayamadan daha.....

........................
Tebriklerimle dost. Yüreğine, kalemine sağlık.

Dinle beni aşk yolcusu
Kalem ucundaki sözler hüner değil
Marifet; toprak kokan avuçlarımla
Ölümü sunduğumda
Canını bağışlamaktır dudağıma…
...................
Dilimizin kaygan zeminlerine ışık düşer sevdanın ismini hecelediğimizde. Kıpır kıpır büyüyen bir hüzünle kolkola yürürken ve gecen ...

Dokunma!
Dokunmasın ses tellerime hiç kimse
gönül telime de...
ahrazım
isyanımı yutacak kadar koca bir hiçlikte kaybolmuşken
ve tamtakır bir hayatın çetelesini tutmaya çalışırken
sevgide de işsizim…
Oysa baktırdığım fallarda
üç vaktin üçünde de kısmetsiz değildim
daldığım her yürek ...

Olsun be yar, istersen canımı al. Adresli olsa da gönül mektupların, salkım salkım umut toplarım gecelerin gözlerinden. Yüreğinin ateşinde yakarım özleminle mayaladığım düşlerimi… Sakın söndürme karalar bağlamış alevlerimi… Gidişinin küfürsü tadına sövmedim hiçbir zaman, silmedim yüreğimden gelişini ...

Avuçlarında hala benim kokum, nefesinde benim canım varken nasıl derim ben… ben gidiyorum. Söyle nasıl kıyarım sana, kıyamazken bir damla ah/ına. Ateşin elleri olsa benim yüreğim olurdu yana yana kül olan. Ateşin elleri olsa benim gözlerim olurdu kör karanlığa mahkûm olan. Ateşin elleri olsa benim s ...

Hep yaşamın sancılarıyla ovarız günlere yüzümüzü. Karanlık bir denizdir içimizdeki derin sızılar. Günler çevirdiğimiz düşler sarmalında ruhumuzdur dağlardan inen yankımız.
Tebriklerimle Rengin hanım. Kaleminizden yine eşsiz bir eser okumanın mutluluğunu duyumsadım...

Sen bütün yıldızların güzelliğini görmek istedin.
Bense seni bir tek ayın güzelliğinde yaşamak istedim.
Nasıl yelkovanın tek düşmanı akrepse
Senin tuvalinden eksilen de bir Beyaz gül kokusudur.
Bir damla yaş inerse gözlerinden
Sende unuttuğum aşkımın acısıdır.
Tablo karardı fırçalar görü ...