zile bastı. beklemeye başladı. nasıl olurda asansörü olmayan bir apartmanın girişinde bulunurken, bir anda daha önce yaşadığı bir çok şehrin apartman kapılarından sırayla geçip, asansörlerine binip, aynı anda o apartman girişlerini ve asansör kokularını içinde hissedebildiğini düşündü.
şimdi hangi şehrin, hangi apartmanının kapısındayım diye hafızasını toparlamaya çalıştığı anda... evde kimsenin olmadığını bildiği halde ısrarla zile bastığını da farketti.
ürpermişti. kendinden korkarak, titreyerek anahtarları çantasından çıkarmaya çalıştığında... bugün bunu ikinci defadır yapıyorum, diye düşündü.
.....
mutfağa hızlıca girdi. çaydanlığa doldurduğu suyu ocağın üzerine bıraktı. raftan aldığı fincana kuru çayı doldurdu.
yanlış oldu diyerek, kuru çayı demliğin içine boşaltırken, çay yapmayacağını fincanı kahve için çıkardığını hatırladı.
ama bu defa apartman kapısının önündeki gibi kendinden korkmamıştı.sadece kendine sessizce güldü.
rahatsız etmeyen tempo ile esen ferahlatıcı yel.kuşların kanat sesi. çoook uzaklardan gelen insan sesleri. kitaplar, defterler, kalemler...
çokça ahşap ve çay. cennet böyle birşey sanırım.
Ne zaman ruhen keyfim kaçsa kedimin gelip benimle yatması...mirlamasi....
Başımın üstüne dayanmış vaziyette kalp atışını dinletiyor.
Şu an.
Kafamın içinde düşünce kalmadı sadece nefes alıp verişi ve kalp atisinin sesi var.
göğsümdeki simsiyah düğümleri çözmeye çalışırım ellerimle, sonra üstüne eylul yağmur olur kar olur yağar.ellerim donar çözemem artık.
demistim...bir düğüm acilamayabilir ama kesilir.
Elmada beni sevsin...Aslında ağzıma tadını bırakarak bunu gösteriyor.Salt beklentisiz sevgi olamaz. İlla ufakta olsa beklersin, önemsiz gibi göstersekte bekleriz.
zihnimde duvar dipleri, köprü altları var.oralara takılınca tüm hayatım orasıymış gibi oralarda kala kalıyorum.
gökyüzü yok, ışık yok. duvar var sadece duvar ve duvar dibi...kivrildim yine kendi içime.
saatlerce kendi zavalligima acıyarak günü tamamlayabilirim.
kipirdamaya mecalim yok çünkü.
anne karnı pozisyonuyla gezegene dönüşüyorum.
sonra, dönüyorum, dönüyorum, dönüyorum...
bir yanım kızılgaz bir yanım buzlu krater
dünyalı biri yaşayamaz
senin azını kaniksayamam. hücrelerime bile yayiliyorsun hemen bir an da kapliyorsun tüm benliğimi...daha fazlası varsa eğer ben de varım. daha fazla yoksan hayatımda ben de yokum.
ummadığım beklemediğim o yüzdenbilmediğim benim için olan,benim için olacak olan tüm hayrına,hediyene muhtacım....lütfet.
umup beklediklerimi ise zaten ikimizde biliyoruz...lütfet.
bir ritmin akışını bir manzaranın bir tablonun güzelliğini idrak etmenin, var olmamın anlamını içerebileceğini düşündüğüm günler vardı...bir kutunun içinde hapsolduğum şu dünyada, niye yaşadığımı düşündüğüm günlerde vardığım son noktalardandı.
şu an hiçbir şey beni ikna edemiyor niye buradayim niye yaşıyorum.
kimsenin ikna etmediğinin de farkındayım.ikna etmeyeceğinin de...
ama bu sıkışmışlık hissiyle beraber yaşamak adil değil.
ürperti
04.09.2024 - 11:53zile bastı. beklemeye başladı. nasıl olurda asansörü olmayan bir apartmanın girişinde bulunurken, bir anda daha önce yaşadığı bir çok şehrin apartman kapılarından sırayla geçip, asansörlerine binip, aynı anda o apartman girişlerini ve asansör kokularını içinde hissedebildiğini düşündü.
şimdi hangi şehrin, hangi apartmanının kapısındayım diye hafızasını toparlamaya çalıştığı anda... evde kimsenin olmadığını bildiği halde ısrarla zile bastığını da farketti.
ürpermişti. kendinden korkarak, titreyerek anahtarları çantasından çıkarmaya çalıştığında... bugün bunu ikinci defadır yapıyorum, diye düşündü.
.....
mutfağa hızlıca girdi. çaydanlığa doldurduğu suyu ocağın üzerine bıraktı. raftan aldığı fincana kuru çayı doldurdu.
yanlış oldu diyerek, kuru çayı demliğin içine boşaltırken, çay yapmayacağını fincanı kahve için çıkardığını hatırladı.
ama bu defa apartman kapısının önündeki gibi kendinden korkmamıştı.sadece kendine sessizce güldü.
bana göre
04.09.2024 - 11:51duygu durumumuza göre etkilenmeyen varlık alemi.
ama nedense varlık aleminin her milimetresinden etkilenen biz.
hani biz bir bütündük.
durağan
04.09.2024 - 11:48rahatsız etmeyen tempo ile esen ferahlatıcı yel.kuşların kanat sesi. çoook uzaklardan gelen insan sesleri. kitaplar, defterler, kalemler...
çokça ahşap ve çay. cennet böyle birşey sanırım.
vayy
11.08.2024 - 15:03Olmak istediğim her şeyi olmam, yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil. İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil.
İstememin nedeni ne peki? Hayatımda, olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini, tonunu ve her çesidini yaşamak istiyorum.
Sylvia Plath
neden tanrım ! neden...
11.08.2024 - 00:07o kadar yüksek sesle çığlık atmıştım ki...beni duyacagini ve cevap vereceğini sanmıştım.
tedavi
18.02.2024 - 00:36Ne zaman ruhen keyfim kaçsa kedimin gelip benimle yatması...mirlamasi....
Başımın üstüne dayanmış vaziyette kalp atışını dinletiyor.
Şu an.
Kafamın içinde düşünce kalmadı sadece nefes alıp verişi ve kalp atisinin sesi var.
çürük
16.02.2024 - 19:30çürüdüm, bu hayatta çiçek açmayacağım kesin
Sonra dedim ki
16.02.2024 - 19:29sorun bende değil sende bu kesin
eylülde gel
16.02.2024 - 19:28göğsümdeki simsiyah düğümleri çözmeye çalışırım ellerimle, sonra üstüne eylul yağmur olur kar olur yağar.ellerim donar çözemem artık.
demistim...bir düğüm acilamayabilir ama kesilir.
beklentisiz sevgi
16.02.2024 - 19:13Elmada beni sevsin...Aslında ağzıma tadını bırakarak bunu gösteriyor.Salt beklentisiz sevgi olamaz. İlla ufakta olsa beklersin, önemsiz gibi göstersekte bekleriz.
Adaleti beklediğimiz gibi,aydınlığı beklediğimiz gibi...
en komik dalgınlığınız
16.02.2024 - 19:11ait olmadığım yere kalbimi bıraktım
komik
15.02.2024 - 10:51gönlüne yakistirdigini yanına yakıştıramadı...zavallı belki de gönlüne yakistirdigini sandı.
kısa öykü
15.02.2024 - 02:00uyuyabilsem,geçecek...
kısa öykü
14.02.2024 - 23:12tekrar tekrar üzmek en büyük zevkiydi
Sonra dedim ki
14.02.2024 - 21:43?si=xD0twNRHyjgN4yO6
Oya - Bora/ Sevme Zamani
meczup
14.02.2024 - 19:03zihnimde duvar dipleri, köprü altları var.oralara takılınca tüm hayatım orasıymış gibi oralarda kala kalıyorum.
gökyüzü yok, ışık yok. duvar var sadece duvar ve duvar dibi...kivrildim yine kendi içime.
saatlerce kendi zavalligima acıyarak günü tamamlayabilirim.
kipirdamaya mecalim yok çünkü.
anne karnı pozisyonuyla gezegene dönüşüyorum.
sonra, dönüyorum, dönüyorum, dönüyorum...
bir yanım kızılgaz bir yanım buzlu krater
dünyalı biri yaşayamaz
şu an ne dinliyorum
13.02.2024 - 13:35?si=cFEh1v0vTGRerXi8
Yıllar
Devrim Gürenç ve Yücel Arzen Hacıoğulları'nın şarkısı
kısa öykü
08.02.2024 - 10:48senin azını kaniksayamam. hücrelerime bile yayiliyorsun hemen bir an da kapliyorsun tüm benliğimi...daha fazlası varsa eğer ben de varım. daha fazla yoksan hayatımda ben de yokum.
rab
08.02.2024 - 08:48ummadığım beklemediğim o yüzdenbilmediğim benim için olan,benim için olacak olan tüm hayrına,hediyene muhtacım....lütfet.
umup beklediklerimi ise zaten ikimizde biliyoruz...lütfet.
kısa öykü
07.02.2024 - 00:32tüm gece tanrıyla kavga etti...çünkü baska kimsesi yoktu.
Neyse
06.02.2024 - 22:47olan oldu artık henüz konusunu kapatamadigimiz bir yaşam söz konusu
derdimi kimlere desem
06.02.2024 - 22:19hayatın akışını öğrenmek de ayrı bir iç sıkıntısı...son nefeste biteceğini bilmek derdin tasanın kederin.
derdimi kimlere desem
06.02.2024 - 21:45bir ritmin akışını bir manzaranın bir tablonun güzelliğini idrak etmenin, var olmamın anlamını içerebileceğini düşündüğüm günler vardı...bir kutunun içinde hapsolduğum şu dünyada, niye yaşadığımı düşündüğüm günlerde vardığım son noktalardandı.
şu an hiçbir şey beni ikna edemiyor niye buradayim niye yaşıyorum.
kimsenin ikna etmediğinin de farkındayım.ikna etmeyeceğinin de...
ama bu sıkışmışlık hissiyle beraber yaşamak adil değil.
zemheri
30.01.2024 - 23:10içimiz tek karakış olsa neyse...acılarımız da köpekler gibi havlayip dolaşıyor...it gibi uluyor.
Toplam 484 mesaj bulundu