Keşke çocukluğumdaki gibi, alsam boya kalemlerimi elime
Boyasam dünyayı, boydan boya gök kuşağındaki o umut dolu renklere .
Kirlenmeye yüz tutmuş, yeryüzüne çeksem bembeyaz kalem,
Ve kucaklasam gök yüzünü kocaman bir sevgiyle ,
Keşke haykırabilsem çocukluğumdaki gibi, hayallerimi, düşlerimi
Ve yine yakalasam çocukluğumdaki gibi, elma şekeri tadında yaşadığım umutlarımı ve hayallerimi
KEŞKE, KENDİMİZLE BİR KONUŞABİLSEK, KENDİMİZİ BİR SORGULUYA BİLSEK,
KEŞKE, DAHA BÜYÜK ACILARA YOL AÇMADAN, BİRBİRİMİZE SEVEBİLSEK, YARALARIMIZI SARABİLSEK.
KEŞKE, KEŞKELERLE DOLU BİR YAŞAMIN YANLIŞLARINI HAYATIMIZA SOKMADAN BİRBİRİMİZE SARILABİLSEK
KEŞKE KÜÇÜCÜK MUTLULUKLARINI, BİZLERLE PAYLAŞANLARA KUCAK AÇABİLSEK.
KEŞKE, BİRBİRİMİZ KAYBETMEDEN, BİRBİRİMİZE DEĞER VEREBİLSEK,
KEŞKE KARANLIKLARINA AYDINLIK ARAYANLARA IŞIK OLABİLSEK,
Bazen insan dalıp gidiyor işte,
Bıkmadan usanmadan çalışarak, topladığı o elma şekeri tadındaki,
Kaybolan yitip giden umutlarını, tekrar bulurmuyum acaba diye.
Sonra uzanmaya çalışıyor o gökyüzüne, bin bir umutla, bir kez, bir kez belki yakalayabilirim diye,
Sanki kıpkırmızı elmayı dalından koparır gibi, kaybolan hayallerle birlikte,
ellerimle tekrar toplarım belki diye.
Ne demir alacak bir liman kaldı
Nede o limandan kalkacak bir gemi
Sevdalar yok oldu artık
Düşler de birden kaybolup gitti.
Bunca sevdaya zincir vurulmasaydı
Rıhtımlar belki de hiç boş kalmayacaktı
MUSALLAT TAŞI.
Düşlerimin içine ettiniz,
Emeklerimi yok bildiniz,
Çekinmeden, her şeyi ben bilirim dediniz,
Birde utanmadan, musallat taşında bana hakkınızı helal etmeye geldiniz,
Hadi çekip oradan artık
Unuttuk !
Unuttuk, selam vermeyi, hoşgörüyü, gerçek sevgiyi,
Unuttuk, çocukluğumuzdaki, toz pembe düşleri, yükselen o güzel değerleri,
Unuttuk paylaşmayı, paylaşınca azalan o acı elem ve kederleri,
Unuttuk paylaşınca çoğalan, hayalleri ve düşleri.
Unuttuk, unutamadığımız sandığımız o özlem dolu geleneklerimizi
HİCLERLE YAŞAMAK.
Sen hiç üşüdün mü, iliklerine kadar işleyen buz gibi soğuklarda
Sen hiç ıslandın mı sevgi sağanağı zannettiğin sicim gibi yağan yalancı yağmurlarda
Sahi,sen hiç hıçkıra hıçkıra ağladın mı kimselere duyurmadan karanlık sokaklarda
Sen hiç sırtından vuranları görünce ölmek için hiç Allah'a yalvardın mı geceler boyunca
Sen hiç, senin yanında olanların seni bozuk para gibi harcadığını gördün mü akıp giden hayatında
Bazen, çok uzaklarda olduğuna inandığın güzelliklerin yanında olmadığı için üzülürsün,
Bazen de, burnunun dibindeki güzellikleri sana göstermeye çalışanları görmez, üzülürsün
Bazen, sevgi dolu yağmur zerreciklerinin seni neden ıslatmadığına üzülürsün,
Bazen de, o zerreciklerin senden neler alacağını düşündüğün için üzülürsün,
Bazen, karanlık sokakları aydınlatmayan lambaların neden yanmadığına üzülürsün,
Bazen de, o lambaların yandığı zaman, ortaya çıkaracağı gerçekleri görürüm diye üzülürsün
BAZEN BİR SONBAHAR AKŞAMI AKLINA GELİRDE HÜZÜNLENİR SİN YA,
BAKARKEN,CAMDAN DIŞARI ZAMAN ZAMAN GÖZLERİN DOLAR HANİ,
BİRİLERİNİ ARARSIN, DERTLERİNE ORTAK OLMAK,
SENİ ANLAMAK, SENİ DİNLEMEK İÇİN,
VE HER ŞEYDEN ÖNCE, SENİ TEKRAR SEN YAPABİLMEK İÇİN
NAİF SÖZLERİYLE SANA MORAL VE SANA ŞİİR OLMAK İÇİN,
gülmek çok zor artık benim dünyam da
gözyaşlarım sel oldu,gönül bağımda
ümit kayboldu sevgi çağında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!