Tektaş'tan taç yaptım her bir resmine
Mısralarımı dizdim bin kez ismine
Sonunda beklediğim bir tek sen vardın
İsmime ismini eklediğim bir tek sen vardın
Bıraktın gittin beni, bak o halimde
Bi daha
Olmaz ki bi daha
Kırık kalp
Kırık fidan
Dönmez ki ağaca
Denemem
İki iklim ve on duvar
Ey Herod zalim kral
Öldü onca çocuklar
Ve yetim kaldı analar
Uyu küçük cansız çocuk
Gül,
Gül dudağımdaki adın
Ey,dünyanın en güzel gülleri
Adına yakışan kadın
Altın sırma kalbinde
Bir nokta da olsa adım
Sana bir sırrımı söyleyim mi
Ben hiç senin gibi aşık olmadım
Hani öyle ölçüp biçip,planlı programlı
Kurallı kuramlı
Ben aşık olduğum zaman
Benim aşkım telli duvaklı
Çöpe attım artık Dante'nin İlahi Komedya'sını
Artık analitik felsefe okuyorum
Sembolizm i geçtim biraz semantik takılıyorum
Anlamak amacı ile.....
Bir sitemden bin ah etti gönül
Aşk buyurdu, günah etti gönül
Eksik kaldı bak sol yanım
Dertler burda, derman gitti gönül
Candan öte bir canpare
Yeşilin en güzeli
Senin yaprağında saklı
Sen bana gül demeyi öğreten
Gül dudaklı,Al yanaklı...
Bahçem senin ektiğin güllerle kaplı
Şiir yazdığım düşünülmesin
Bir kaç karalamam vardır hocam
Mevlam surç-i kelam ı affeylesin
Kalemimin ucu kördür hocam
Birkaç kuru söz, bir kaç sulu göz
Işığa bakarsan gölgeyi görmezsin
Gölgeye bakarsan ışığı görmezsin..
Düşünürsün kalp gözünü açıp
Gölgeyi yaratan ışık mı cisim mi
Yine de bilemezsin...
Cisme bakarsan mecazı,
Edebiyatımızın şiir okyanusunda bir damla bile olmayı hak etmeyen, karalamaya çalıştığım birkaç satırı okuduğunuz için sonsuz teşekkürler.....
Ümit