Geçen akşam yürüdüğüm kar kokan sokaklar...
Artık bana seni unutturmak isteyen
Basit yeni hatıralar,
Hayatımda basit kızlar var...
Ve üstüne üstük hala bir lira isteyen sokak dilencileri
Hala eskisi gibi...
Kimi alır kimi satar
Hicran derde bin dert katar
Akıbettir hal'de karar
Akıbetim söyle benim
Altın çeşme ilim saçar
Aşk acıttı sağ yanımı
Güller soldu diken battı
Lodos döndü bir poyraza
Döndü hayat sensiz yas a
Sahiden de sevdi miydin?
Kalbimin zangoçları
Çaldılar zillerini
Sana olan sevdamın
Çekip gitme vaktidir..
Bir Kasım akşamı
Ben divane, uçar külüm
Sensin tek çarem, gülüm
Biçarenim avarenim
Seninle vız gelir ölüm
Kalp otağı, dert otağı
Dert yol, dertli yolcu
Bu Adem aciz hancı
Kırk saatte kırk bulut
Kırk yağmur kırk fırtına
Kırk tarumar kırk sefil ve
Kara kitap ak sayfada
Yazılmıştı hükmümüz
Yalnızlık çile oldu
Çaresizlikti türkümüz
Bildim ki;
Ey benim dertli başım
Sendendir bu itiraf
Kanadı kırık kuşum
Sensiz sevgi pek harap
Bir damla gözyaşım
Göster gülüm o yüzünü
Göster yoksa ağlarım
Geceleri sokak sokak dolaşır
Sensiz karaları bağlarım
Issız yanlız sessizdim
Gözlerin ırmak gibi
Yağmurun sağnak gibi
Aşkına hasretim
Susuz bir zambak gibi
Yollarında ben sefil
Edebiyatımızın şiir okyanusunda bir damla bile olmayı hak etmeyen, karalamaya çalıştığım birkaç satırı okuduğunuz için sonsuz teşekkürler.....
Ümit