İtilmiş bir kapıyı istasyona götüren
Işığın süzülerek içeri dolduğu aralıkta tek seferde gelmişle geçmişin arasını yoklayıp kollayan
Bir kıvrımlı yolun sonunu bağlamaya
Sokak çeşmesinden başlayarak sineması biletsiz gişesizliğin
Bir de dostum olacaksın efkarına parmakları klarnet üflüyor darbukaya dokunduruyor ara sıra
Yel estikçe bakıştığı etrafalardan dönüyor dolanıyor rüzgar gülüne eşlik eden pervane
Sonra bakıyorsun geçmiş gitmiş ılgınlardan öteye tiren
Çatal hollar arasında kalmış gibi sarılmaya açılmış kolları yana düşerek
Ekimmiş elvedayı yola koyan .. lerle
Çocukluğun göz yaşlarından itibaren hiç bir tarihe daha yakın
…ve tanıdık gelmeyen
İş çığırından çıkıp giderken
Bakıyorsun rüzgarın sürüklediği savrulan yorgun yapraklar seyrinde bir bulanıyor bir yağıyormuşsun
Aklından geçen
Ömründen savuşan
Ve gönlünden esenleri ufuk çizgisinden akıp boşalan suyun yüzündeki ılık parıltılara yazıyorsun
Dağların gövdesinin karanlığa kaybolduğu gecelere yazıyorsun
Ay ışığına
Eşikteki sessizliğe
Sokaktaki ihtiyar gezen dünyaya
Issız kimsesiz patikalara
Eski söğütlere
Alıçlara
Nohutluğa
Sığırcıklara
Dönük çıraya
Yanık kozaya
Çavdar tarlalarına
Serin derelere
Eğri büğrü yollara
Kanatlı kanatsız kapılara
Yıkık köprüye
Avluya künyesi düşmüş gölgeye
Yükünü tutmuş sonbahara
ve sonrası kendinde sır gibi saklı
Sana hasret varılıp görülmedik düşlere
Ekim/25
Kayıt Tarihi : 20.10.2025 12:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!