Kafamı kaldırdım. Bulutlara baktım. Hiç bu kadar güzel olduklarını fark edememiştim. Gökyüzü masmaviydi. Pırıl pırıl bir güneş, sanki özgürlüğümüzü ilan edercesine daha canlıydı. Bunlar çok yabancıydı bana.
Kuşlara özenmiştim yıllarca. Cezaevinin tepesinden geçerlerken, haykırırdım onlara.
“ Beni de alın yanınıza. Özgürlüğün ne olduğunu öğretin bana. Kanatlarınızda, dolaşayım dünyayı. Özgürce…. “
Anlamazlardı benim niye bağırdığımı. Hayal kırıklığıyla bakardım arkalarından. Bildiğim bileli oradaydım. Demir parmaklıklar arkasında. Kendime sorular sorardım; çoğu kez.
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken



