Tuz Degirmeni ve Carkiveran Kirmen

Seyfi Karaca
5240

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Tuz Degirmeni ve Carkiveran Kirmen

Nasıl da bir tutulma halidir
Zembereğin içindeki bilinmeze yoklamasını kendi defterinden yapan zamanın
Döner
Döner
Dolanır döner ha döner bu akıp giden hırçın ve dingin ırmak nereye dersin, dağa sorarsın aya bakarsın
Ve böylece yıllar yıllar üstüne rüzgara binmiş salıncağını kurup şehirlerden ve köprülerden
Yolda ekleme yapma diye çığrışıp seslenen anonslarla yorgununu yıkacak İskeleye yanaşmış olur dünya
Yaz sonu ne çabuk da gelmiş geçmişcesine
Bahçeden koruluğa çıkan yolu yalnızlığın yüküne sararak
İğde kokularına lavanta sürünmüş yolculuk boyu kuru dikenlerin ısırgan otlarının titreyen omuzladından
Gevredikçe kuru gövdesi çıtırdayan fabrika işçiliğini ve tarla Irgatlığını eski bir deftere yazar siler gibi
Nasıl da ufkun ötesine göçer gider kuşlar
Yüksek tepelerden
Karşı yakalardan
Engin ve uzun boylu gölgelerin sakin durgun evlerini
Pılısını pırtısını
Kabını kaçağını
Toprağa serili dünya sofrasını
Bitmiş rüyasını ve tamamlanmamış bir yığın apartman boşluğu tarafındaki sahil seyran hayal ile düşe
Bir hali vaktin harlı tandır
Öte yanın dondurucu buz dolabında dolmuş birikmiş ayaz buz ve soğukluk
Kendi içinde kaybolmak gibi ıssız ve derin
Göz ucunda günün güneşin
Dolunayın yüz görümlüğünde suya yanmış tutuşmuş yakamoz
Albümlerde kavak yellerinden dökün saçın kavruk temmuz ile serkeş ağustos
Çırpınan yapraklardan güz mahsulünü bir bir derleyip toplayarak nasıl da gramofon olmuş
Sessizliğin gardiyan suskunluğuna eskimiş solmuş hemencecik döner dolap
Atlı karınca
Boyalı topaç
İsli ocak
Yeşermiş tevek
Telden bükme mutluluk
Uçurtmasına denk arayan gökyüzü sevinci
Tuz değirmeni ve çarkıveran kirmen
Savuşup geçtiği izleri gölgede bırakarak ağaç ekin kıyı kasabası kent yalnızlığı zuhur zaman zemberek
Nasıl sonsuzluk döngüsünde tazeyken ihtiyara dümen kırmış sandal kayık tekne ve vapur
Vesikası yırtılmış eskimiş insanlık kadar uzak kıyılara vurmuş amansız sürüklenmelerden
Sarpalardan
Çığırsız yollardan
Pusulasız kasırgalardan
Bulanık seslerden öalıp duran sirenlerden
Yaban ve yitik
Usulca ve hemencecik
Gülün dalına diken bağlamış müstakbel eylül
Kerpiç evlerden aşağı çatal yolayrımından suskunluğun çığlığıyla
Ve dokunmaya kıyamadığı kalbiyle
Kuru gazeller gibi Yuvarlanıp giderken ,
..üzgün kumaşlara dayalı döşeli günbatımı

Temmuz/25

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 14.7.2025 11:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!