Yumuyorum gözlerimi
Kapanıp zamanın hükmüne,
Açılsın diye özgürlüğüne düşlerin;
Geçebileyim diye erincin kapısından
Pembe çiçekli, nar kokulu bahçelere,
Nilüferleri huşuyla taşıyan göllere doğru..
Uçsuz-bucaksız bir ovada
Kanadı kırık bir kartal misaliyim:
Güçlüyüm
Fakat
Çaresizim!
Senin bendeki resmine göre
Bir çerçeve yok
Ki sığdırayım seni içine!
Toy aşıklar gibi
Ağlatarak bir ağacı
KAZIDIM
Enginlerde süzülen
bir kartal kanadından kopup
yere düşen bir tüyün hızına eşit ilerliyor
şimdi gece,
Doruklardan sökülüp
büyüyerek ilerleyen bir çığın
Sabahın ilk ışıkları vuruyordu
Perde çekilmiş camların
Unutulmuş boşluklarından;
Bir güne uyanıyordu güneş,
Bir hayata başlıyordu yollar
Ve bir kavgaya koşuyordu
Karanlık değildir her zaman gece,
Umutları sabahlara taşır sessizce
İçinde hayaller..
filiz veren sevinçler..
Gece
değildir her zaman biten günlerin sonu:
Yüzümü okşayan rüzgar
Ellerin değil,
Yazılmadık şiirleri besteleyen kuşlar
Sesin değil,
Kalbimi avutan çiçekler
Yüzün değil,
Sonbaharı gösteriyor hep
Ömür takvimim,
Rüzgarlar savuruyor gün be gün
Her bir yaprağını,
Eksiliyor ömrüm gitgide...
Kavrulmadan kumral tenim yaz güneşinde
''unutursan
unuturum ancak!..''
Ruhunda kopardığım fırtınayı
Ve ardında kalan virane şehri
-De ki unuttum-
Meleğin olmak isterdim senin
Başımdaki haleden zırh yapıp,
Korumak isterdim
Ellerin, dillerin, gözlerin kötüsünden!
Yüzündeki çizgiyi
Silmek isterdim değneğimle



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!