kendi kendime gülüyorum
başkaları da anlıyordur belki
biliyorum elimde değil
mimiklerime hakim olmıyorum
güldüğümü görenler deli diyecekler
vitrin camlarında
kanayan yara içimde
yaşattıkların
başlara taç olsam da
yetmiyor
otlarda ocaklarda olsaydık
yar
yutkunuyorum...suskun..sakin.
acıyı yaşadım aşk kadar yakıcı
hüznü yüreğimi dağlarcasına derin izlerbırakırcasına
mutluluğu doruklarda...
ayrılığı kimselere diyemedim nasıl yaralıyım bir bilseniz
dürüstüm diyen hiç kimseye güvenmemeyi öğretti hayat
can boğazımda can
gidiyorum...
verdiğin onca sözler yeminlerin
düşüncelerimde gelgitler yaşatan.
sen...bitanem...sen
Sen değilsin bana bu cesareti veren
Bu aşk benim bu yürek de benim
Sen değilsin bu aşkı hakeden
Şiirler verdi bu cesareti bana
Ve ben tüm zamanlarımın
En cesaretli anlarını
PEŞİN HÜKÜM YARGILAMAK VE CEZA ÜZERİNE.
Genç adam evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler yaygınlaşınca ahşap olanlara rağbet azaldı.
Bu yüzden işler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocukları büyümüş biri hariç okula başl...amıştı. Masrafları artınca yanındaki kalfasına yol verdi. İşe biraz daha erken koyulur yardımcıya ayırdığı parayı çocukların harçlığına katardı.
Adam bir gün çalışırken elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediği halde gelmedi. Aksi gibi o akşam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere vardı. Boş kalmayı sevmezdi. Planyayı yağladı talaşları süpürdü. Biraz dinlenmek için eve çıkarken sigortaya göz attı. Eğer yanılmıyorsa bu iş normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı.
Sen söyledin de ben anlamadımmı
Hergün dağlarda taşlarda sesin
Ssen söyledinde ben duymadımmı
Elinde avcunda kalbinde sırrın
Sen sordunda yar ben umursamadımmı
Gezersin dünyanın dört biryanını
dünyanın yükü geldi
üstüme altın da ezildim
ufalandı yüreğim kum gibi
aşkın topladı beni bütünlendim
yaşamayı öğreniyorum
ölmeye hazırlanırken
.Ve birgün....
Kırkyıllık yastığın sana yabancı gelir
Keyifle uzandığın döşek dikendir
Ne yemenin keyfini alırsın meyveden
Ne hazettiğin kahveden
Yaşamı gözünden siler gidersin
Sen
bana aitsin demiştin...
inanmıştım...
oysa masam
gülmüştü sözlerine
bardağım
Aşk! .. neye göre...
Ne güzel başlarsın söze
kırmadan incitmeden nazikçe
kendini suçlar insan...o derece
sonrada ezik hislerle boğuşursun
komlekslere sokar konuşmaları
inatlaşmalar ve şaşkınlık dolu
senin için yazıyordur söylemez
ancak kalem kağıt elin ...