Yeşile sarıp hasreti
Gitsem savursam dağlara
Uzaklarda şahin olup
Uçsam dağlara dağlara
Selam getirse anamdan
Gözlerimi yumdum, döndüm yüzümü
Ney sesinde titriyor ümitlerim
Damlıyor acıları hasretin
İçin için
Uzaklarda bir yerlerdedir şimdi sevdiğim
Gün yirmidört saat seni anarım
Elimde turkuvaz taşından tesbih
Her tanede hatırlarım adını bir bir
Her taşda seni tesbih ederim
Seninle dalarım uykularıma
Bir sabah ansızın alıp götürdü
Elimi, dilimi bağlayan yollar
Ne bir haber vardı, ne de bir selam
Gözümü, gönlümü dağlayan yollar.
Yolları, yollara, bağlayan yollar
Kendine bağlama bu kadar beni Akliman
Sonra ne yaparım senden uzakta
Kim sarar yaralarımın derinini
Kim örter kumlarını üstüme
Gece misali
Ağlarda çırpınır balık
Tüm güzelliklere açık yüreğim
Bir yanım seni ister, bir yanım özgürlüğü
Dağların ardında bile görürüm gül yüzünü
Bir gözüm mavi, bir gözüm turkuvaz yeşili bakar
Bir ayağım Trakya’da, diğeri Anadolu’ya basar
Ondandır iki Akliman’a tutsaklığım
Güller açar her ilkbahar bahçemde
Uzunca bir uykudan uyanır gibi
Serin bir rüzgar sarar odamı
Gün ışığı bile ayrı gölgeler duvarları
Yağmur sesi gizli melodilerle damlar
Kuşlar üreme sevdasındadır
Yüreğim şimdi sonbahar
Mevsimden mevsime uçup gidiyor
Her yanım ıslak, her yanım hüzün
İçimden çıkıp taşıyor umut
En acılısı günün
Feraha en yakın olanıdır derler
‘’Her şeyimi paylaşırım dostumsan’’
Ekinim tutmadı hiç
Kurak geçti bu mevsim
İşte şuracıkta
Uğraşım, alın terim
Her şey uçup gider dünyamızdan
Geriye sen ve ben
Ve dostluk kalır
Seninle süslü
Gül kokularına sarılmış
Bir avuç anı kalır gecelerden geriye
Öncelikle rahatsız etiğim için özür dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. Ben İstanbul'da öğretmenlik görevini yapmaya çalışan ve şiir ile uğraşan bir kardeşinizim. Sizinle ortak bir tanıdığımızdan bir selam göndermek istiyorum. Kendisi hemşehriniz ENGİN AKIN. Engin bi ile bir süredir tanışıyoruz. ...