(Tarih/ 02-05-2005-Pazartesi)
Selma ablacığım;
Evden ayrılalı üç ay oldu.
Hepiniz burnumda tütüyorsunuz.
Seyahate çıkan ben olduğum için,
Unutabildin mi?
Bana kaderimin cilvesi mi?
Yoksa çilesi mi bilmiyorum?
Seni çıkardı karşıma.
Kötü bir şey düşünmedim
Unutulmaz
Unutulmuş olduğunu sanma
Ben, beni unutanı unutmam
Sen beni unutan
Ben seni ömür boyu
Üç yıl sonra İstanbulda
Taksiden inen kadın hayallerimin de ötesinde idi. Aradan geçen üç yıl bana ne düşüneceğimi dahi unutturmuştu. Nasıl hareket etmeli idim. Ona bile karar verememiştim. Sadece uzaktan uzağa tokalaşmalı mıydım? Yoksa daha ilerisi olabilir miydi? Ben bu düşüncelerle boğuşurken her şey kendiliğinden oluştu. Birden bu günkü Tuğrul ortadan yok oldu yerine üç yıl evvel sevdiği kadın için hiç düşünmeden günü birliğine İzmir’e giden Tuğrul geldi. Bütün içtenliği ile sarıldı Radife’sine. Belki zaman olarak kısa bir sarılış. Bir kaç saniye ama bazen o bir kaç saniye saatlere bedeldir. Ya da kayıp olarak geçen üç yıl kadar uzun.
Unutmuşum seninle yan yana yürümeyi zaten yan yana yürümedik ki Ben önden koştururdum sonra seni bekler ve sarılırdım dudaklarımız buluşuncaya kadar. Sahil boyunca.
Üç Kurşuna Bir Sevda
Onu ben öldürdüm HAKİM bey
Üç kurşuna bir sevda
Bir kalbine,
Bir ruhuna,
Ve bir gün itiraf edebilirsem,
sana seni sevdiğimi. O zaman,
hak yerini bulacak.
Aklıma düştüğünde cevapsız bir soru gibi,
yakmayacağım bir sigara daha.
Kendi kendime gülümserken,
Sorma Hiç
Üç aşağı beş yukarı,
Sorma hiç.
Öyle bir sevda ki,
Ne uzar ne de kısalır.
Hak ettiği değeri bulmayan şiirler- 20
Tutku çiçeklerinin açtığını görebiliyorum.
Çöreklenen bir umut gibisin,
insanların yüreğinde iz bırakan.
O olsa da olmasa da,
beklenen de sensin.
Yolları gözlenen de sensin.
Bir avuç kor gibi,
Onuncu yılında Sevda Çiçeğim
Zaman ne kadar çabuk geçiyor.
İki binlerin başın genç bir kızdın,
Başı dumanlı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!