İki maviyiz seninle ...
İki yansıma ...
Sonsuz okyanusum içinde binbir canlı barındıran ,
Sense uçsuz bucaksız gökyüzüsün,
İçinde özgürce uçuşan kuşları olan ...
Kavuşmak bizim ne haddimize !
Acılar;
Ne zaman acıtır biliyor musun?
Acılar en çok iyileşirken acıtır...
Sonra zamanla kabuk bağlar ve izine hapsolur...
Arada bir aralanır perdeler,
Burnun ucu sızlar,
Beni kendi geçmişinle yargıladın,
Beni herkes gibi gider sandın,
Beni değer verdiğin için değilde,
Kendi egolarının isbatı olarak kullandın...
Evet şimdi kırgınım sana,
Yazın mavisinde buldum seni..
Sonbaharın sarısında sakladım seni..
Kışın beyazında akladım seni..
İlkbaharda açar mı çiçeklerim...
.....................
Sonradan keşfettiğim mucizelerdensin sen
Geç kalmışız senle aynı sırlara ortak olmaya
Gülmeye belki aynı dert ile dertlenmeye
Bir demlikten çay içip sabahlamaya...
Hoş geldin otuzlu yaşlarıma
Güzel ülkemin, yeşile boyanmış etekleri...
Çayırlar, rüzgara takılmış ağaç gölgesinde...
Bir nesfes ile doluyor grinin binlerce tonu...
Gök ile yer arasına koymuş Rabbim cennetin küçük bir parçasını ...
Affedersiniz ben sizleri severken mübalağ ettimişim,
Biraz fazla güvenip, haddinden fazla değer vermişim....
Nesli tükenmiş bir aşktı bende ki?
Kim kaldırabilirdi ki böyle bir aşkı,
Kim anlayabilirdi ki ona yüklediğim manayı ?
Kendisi bile anlayamadı sıradan alallade bir hayatı tattı.
Ona vaad ettiğim eski bir aşkın son kalanıydı.
Oysa o beşeri ve nefsi aşkı tercih etti ...
Ne varım ne yokum
Belki varım belki de yokum
Ne imkansızın ne mümkün
Belki imkansızım belki de mümkün
Ne gündüzüm ne gece
.....Özlemle....
Bir ocak başı yanı,
Ocak içinde sedir,
Sobaya yenilsede,
Hala köşe başında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!