ey gökyüzünden tılsımlar döküp parlayan güneş
aydınlığı ile karanlıkları yakıp yandıran ışık
şimdi ateşinle ham duygularımı etkile de
bir alevinle şu katı kalbim binlerce tutuşsun
kurtulsun mahzenlerindeki gölgeler
can kadar aziz son nefesle özgürleşsin
kutlu bir fanus içinde ummanlara salınsın ruhum
ey içindeki volkanı söndürmek için gözyaşı döken güneş
şulelerin arasına bıraktığın beka sırrını
inkılaplarını inkişaflarını isyanlarını
cehennem ile sırat arasında o şiddetli fırtınayı
gel de şu kalbime sor o lav tufanını
çilesi bin bir gün bühtanları bin bir gece
kelebekçe bu can bunca ateşe nasıl dayansın
ey her zerresi zulmetler üzerine serpiştirilmiş güneş
haşyetinle derinleşsin en kızgın secdelerin
arzın sinesine işleyen ağlayıp inlemelerin
o azametli saltanatın yeller essin yerinde
şimdi daha hiddetlisi benim sinemde
kalbimin her bir katmanı nice kıyametler koparır
eriyip nice pınarlara nice baharlara dönüşür
redfer
Kayıt Tarihi : 29.1.2018 14:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!