Terörist Çocuklar Şiiri - Yorumlar

Mehmed Sarı
620

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

'TERÖRİST' ÇOCUKLAR

Çelik paletlerin hedefindekiler sizdiniz
ateş kusan namluların hedefindekiler siz,
Kara kanlı postallarıyla çiğneyerek
üzerine doğduğunuz ana toprağınızı,
Zindanlarla kuşatıp karartarak

Tamamını Oku
  • Atiye Danış
    Atiye Danış 15.08.2009 - 13:36





    Onlar bir çocuktu
    Gönüllerinde renk, renk...
    Balonlar uçuşuyordu.
    Her şeyi olan / çocuklar gibi
    Hür yaşamak onlarında
    Hayallerini süslüyordu.

    Bir simit, bir çikolata, bir bisküvi
    Hep karın doyurmak içindi...
    Hoş tadını da, bilmiyorlardı ya,
    Dayanamadılar aldılar.

    Bir simit, bir çikolata, bir baklava
    Görmemişlerdi baba ocağında
    Yedikleri yavan bir lokma…
    Boğuşmuşlardı hep yoksullukla

    Uzandı elleri o yabancı tada
    Aldılar. Almaz olaydılar...
    Bir baklava/bir simit uğruna
    Tarihe sabıkalı yazıldılar

    Onlar bir çocuktu
    Ne bizler / ne büyükler
    Anlayamadık hallarını….
    Soramadık bir kerecik hatırlarını...
    Saçlarını/başlarını da okşayamadık

    Bir simit, bir çikolata, bir baklava
    Nasıl da kalmıştı gözleri…
    Olmadı işte uzatıverdiler ellerini
    Bir suç / bir ceza ve sabıka. …

    Belki de hiç çalmayacaklardı
    Eğer ki, başkaları çalmasaydı...
    O minicik yavruların haklarını.

    Bir simit, bir çikolata, bir bisküvi…
    Adları manşetlere / sanık yazıldı
    Oysa ki çalanlar hep başkalarıydı
    Bu günahsız çocukların yarınlarını.

    Bir simit, bir çikolata, bir bisküvi,
    Hani paha da amorti bile etmezdi ya..
    Çocukların hırsızlıkları…
    O büyük ikramiyeyi götürenlerin

    tek kelime ile değişsin adaletsiz/adalet........

    kalemin dert görmezsin dostum.

    Cevap Yaz
  • Bilal Esen
    Bilal Esen 15.08.2009 - 12:09

    Toplumsal bir yaramıza parmak basmışsınız sevgili dostumuz Mehmet bey. Kutlarım yüreğinizi. Bilal Esen

    Cevap Yaz
  • İsmail Sağır
    İsmail Sağır 15.08.2009 - 11:56

    demek uzaktan öyle görünüyor... peki andırındaki çocuklar aş, ekmek, yaşamak istemiyor mu, onlar niye taş atmıyorlar, bayraklarını yakmıyorlar, yetmişli yıllarda amerika filolarını taşlayan sizler(sizin düşüncenizde olanlar) şimdi amerikada niçin yaşıyorsunuz, amerikayı arkalarınıza alarak güneydoğudaki terörist çocukları güya kurtarmaya çalışıyorsunuz.... kimden... neden... sen hakkaride yaşadın mı, bu kadar basit olmamalı... o çocuklar bu vatanda benden daha özgürler daha fazlada ekmek buluyorlar... ama vatansız yaşanmaz ve ben vatanımı seviyorum... onlar ise bedava yaşadıkları vatanı bölmek ve senin yaşadığının amerikanın emperyalizmine peşkeş çekmek için kullanılıyorlar... amerikanın tankı, uçağı yok değil mi, ırakı afganistanı vuruken... teröristin silahı yok değilmi andırınlı askeri polisi şehit ederken... andırında kaç tane şehit mezarı var biliyor musun.... kusura bakma şiirin tamamen türk milletine saygısızlık... özellikle bulgurkayanın çocuklarına...

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe 15.08.2009 - 11:50

    Hangi amaç ve nedenle olursa olsun en başta yanlış olan, böylesi bir ortam ve konuda , çocukların saçlarını okşayarak onları öne süren ;
    'benim küçük generallerim' diyerek paye veren ve sözde taçlandıran zihniyettir.

    Yüreğine, kalemine sağlık sevgili Mehmet Sarı...

    Cevap Yaz
  • Hikmet Yurdaer
    Hikmet Yurdaer 15.08.2009 - 10:10

    Çocuklara kıymayalım,onlar bizim geleceğimiz.Duyarlı yüreğinizi kutlarım.Saygı ve selamlarımla.

    Hikmet Yurdaer

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ayaz
    Ahmet Ayaz 15.08.2009 - 09:54

    KALEMİNİZE SAĞLIK
    Ahmet AYAZ

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik 13.08.2009 - 19:09

    DUYARLI YÜREĞİ KUTLARIM



    KIYAMAM SANA KÜÇÜK AMA BİLMEN GEREK

    Papatya mı desem,
    Ayçiçeği mi;
    Bahar dalı,
    Ondördünde ay,,
    Düştü düşecek
    Bir salkım zerdali mi
    24 ayar altın gibi
    Gülüşün be çocuk

    Yaz yağışı
    Kış güneşi gibi
    Gün doğuşu
    Gülün açışı gibi bakışın
    Sanırsın kaşların
    Açılmış kocaman bir kucak



    Sana kıyamam
    Üzemem seni
    Bilmem ki
    Ne desem
    Ne söylesem
    Hayatı nasıl anlatsam
    Kırmadan dökmeden hani

    Demeye dilim varmaz
    Kıyamam sana be çocuk
    Ama bilmen de gerek
    Dün Vietnam Kore
    Bu gün Filistin ırak
    Sanma ki o gördüğün leke
    Bir dal gelincik
    Veya saçlarından dükülen
    Bir demet çiçek
    Sanma ki
    Bir okulun bahçesinden gelir
    O duyduğun çığlık
    Nasıl dayansın buna yürek
    Onlarla kırkın karışık

    Demeye dilim varmaz
    Kıyamam sana çocuk
    Diyemem
    tuzak olabilir
    Yediğin şeker
    Elinde salladığı gök boncuk
    Ölümün demeye dilim dönmez
    Ama söylemem gerek be küçük
    Sonun olabilir
    Elinde tuttuğun oyuncak
    Sokakta bulduğun misket
    Ağabeylerin
    Ablaların ağına düşme dikkat et

    Ama sen
    Yine de Aşka
    Yine de yüreğine güven
    Barışta inat et
    Bilesin
    Büyüdükçe büyürsün sen
    Sevgide ısrar et

    Bunu sayma be çocuk
    Sen büyüklerine uyma
    Güzeli yaşa
    Gelişin gibi
    Gülüşün gibi hani

    Aşkı
    Sevgiyi yaşa
    Gözün
    kaşın
    Bakışın gibi
    Kokuşun gibi yani

    Yaşa be çocuk yaşa
    Söylenene inanma sen
    Bir çizik çek savaşa
    Sen bize uyma
    Şeytana ver
    Gözyaşını, savaşı
    Hayata sevdalan
    Hemde sırıl sıklam
    Savun sonuna kadar kardeşliği
    İsteyene ver
    Ölüm nasıl olsa seninle
    Her an yanında gider.
    Ölünce şehitliği
    Öldürünce yiğitliği
    İsteyene dileyene ver


    Papatya mı desem
    Bahar dalı
    Ayçiçeği mi
    Dalından sarkan zerdali mi desem
    Yani be çocuk
    Gün doğuşu gibi
    Gülün açışı gibi bakışın
    24 ayar altın
    On dördünde ay gibi gülüşün
    Tutmuşsun yelesinden hayatın
    Rüzgarla yarışan tay gibi gelişin

    Yaşa be çocuk yaşa
    Goncaya dursun yüreğinde sevgi
    Bir çizik çek savaşa
    Kan barut kokusu da ne ki

    Gelişin gibi
    Gülüşün gibi
    Bakışın gibi hani
    Yaşa be çocuk yaşa
    Hem de gani gani

    Mahmut NAZİK 02.03.2009 Mersin

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik 13.08.2009 - 19:06

    SOKAK ÇOCUKLARI
    Size derler ki
    Sokak çocukları
    Kim bilir şimdi nerede
    Ne halde nasıldır
    Mezar taşları kadar soğuk
    Annenizin kucakları
    İnsanlığın kör paraya satıldığı yerde
    Ninnisiz sevgisiz yürek kederde
    Yapayalnız yaşamak varmış kaderde

    Yılandili zehir şırıngalarda
    Günahı yüreğini titretir şeytanın
    Dişleri damarda

    Çifte su verilmiş bakışları
    Kan çanağı gözleri
    Ateşi arzularda
    Dolup boşalırken kadehler
    Kimi ihanetin
    Kimi harami sevdaların peşinde
    Hoyrat eller dolaşırken
    Annenizin döşünde
    Belki de
    Masmavi bir gökyüzüydü
    Gözleriniz düşünde

    Sokak çocukları
    Elleri elinde annesinin
    Bir yavru görseniz
    Dudaklarınız hüzün
    Bakışınız ıslak
    Yaşa durmuş
    Dalar gider gözleriniz
    Bir çift kara üzüm


    İşte bu çocukları
    Sanki sabah
    Kar vadisinde uçan
    Bir sürü deli kargaya uyanırlar
    Dost tekmelerin acısıyken günler
    Mümkünü var mı?
    Geleceği güldürmenin
    Onlarla
    Daha doğmadan kesmiş hayat bağını

    Haytalara teslim olmuşuz parklarda
    Bir kez yakalanmışız
    Dokuz dağın hayduduna
    Mümkünü var mı?
    Geceyi öldürmenin
    Ören örmüş
    Daha siz doğmadan ağını

    Bayramlar aratırken arifeyi
    Sahte merhametlerin
    İhanetine uğramışken dünler
    Gayrı istesek de aşamayız bu Kaf dağını
    Şeytan görmüş gibi bakarken gözler
    Zehir gibi acı
    Bıçak gibi keserken sözler
    Ne mümkün
    Hem de tek başına
    Çöz çözebilirsen bu bela yumağını

    Oysaki
    Gözümüzde bir ana
    Bir babasınız hepiniz
    Kırk bin çiçekten
    Gökkuşağının yedi renginden
    Süzülüp gelir sevginiz
    Vura vurula
    Kıra kırıla
    Taşa kesmiş yüreğiniz
    Siz bunu göremezsiniz

    Siz ki
    Kemiklerine kadar
    Kibirli vakur
    İliklerine kadar günahkâr
    Gözünüz şeytana
    Diliniz bize lanet okur
    Nefes aldığımız için
    Tanrı’ya sitemkâr

    Oysaki siz
    Bize sırdaş
    Bize kardeş
    Bize yoldaş olabilirdiniz

    Onlar ki
    Sokak çocukları
    Zemheri ayazlarına kar etmez
    Ne civan
    Ne cengâver
    Ne de civanperçemli oluşları
    Kör gözler acımaz
    Ceylan oluşuna gözlerinin
    Açtırlar
    İt gibi dalaşırlar
    Bilirler istenmediklerini
    Bilirler sevilmediklerini
    Zemheri kurtları gibi
    Birlikte dolaşırlar
    Utanırlar
    Ar ederler gündüz yaşamaktan
    Yaşamın bittiği
    Umudun tükendiği yerde yaşarlar
    Acılarını kucaklayıp da yatarken
    En kuytu köşelerde
    Bela izlerini sürer
    Bulur gelir de
    Bulur da işer başlarına
    Onlar ki
    Her an ölümü ceplerinde taşırlar
    Onlar ki
    Her sabaha çıkışlarına şaşarlar

    Onlar ki
    Yaşamdan alacakları
    Yaşama hınçları var
    Kin tohumlar
    Yüreklerine sokaklar
    Borçlu onlara her şey
    Borçlu onlara sevdalar
    Sararmış yaprak gibi
    Titrer yürekleri
    Her dakika her saat
    Borçlu onlara
    Bu düzen bu sistem
    Küçümseyen
    Aşağılık bakışlarımızla aşağılayan
    Nasıra kesmiş duygularıyla
    Borçludur onlara
    Bir ömür
    Koskoca bir hayat

    Ey Salıncaklar
    Sallayanlar
    Sallananlar
    Ey dumanı tüten bacalar
    Kaşkoller ceketler urbalar
    Okula giden çocuklar
    Ey yakalar kurdeleler
    Hasta çocukların
    Alnını okşayan kutsal eller
    Renkler boyalar oyuncaklar
    Bebeler sallanan beşikler
    Alacağım olsun sizden
    Evlerden sızan
    Sıcacık ışıklar
    Alacağım olsun sizden
    Açılmış kucaklar
    Ey camlar camekânlar
    Tacirler tüccarlar
    Canların pazarlandığı mekânlar
    Suçlar töreler
    Dediler kodular
    İhanetler cinayetler
    Ey bozulan sosyal yapı
    Alacağım olsun sizden
    Ey insanlığa kapanan kapı
    Alacağım olsun sizden

    Bildiğini söyleyip
    Söylediğini bilenler
    Alacağım olsun senden
    Ey azgınlığın
    Kapitalizmin kahpe dolabı
    Alacağım olsun senden
    Fizik kimya edebiyat
    Din dersi ve ahlak kitabı

    Onlar ki
    Bir umutla çaldıkları kapılardan
    Boynu bükük dönüp giderler
    Anneleri koymadı
    Kendileri de seçmediler
    Ama
    Adları ‘piçe! ’ çıkmış bir kere
    Kime ne derler

    Anneleri yok ki
    Babaları da yok hani
    Yıldızlara anlatırlar düşlerini
    Bulutlara dertlerini ağlarlar
    Hatmilerle papatyalarla
    Bölüşürler gülüşlerini
    Kuşlarla kurtlarla
    Sahipsiz köpeklerle kutlarlar
    baharın gelişlerini
    Ne gam
    Onların da hayalleri var

    Bedenleri gururları
    Sürünse de yerlerde
    Dar gelir düşlerine
    Denizler deryalar
    Onlarında
    Çiçek açar yüreklerinde sevdalar
    Onlarında düşlerinde
    Bir anne bir baba
    Sıcak bir yuva
    Kucağına girer sevgili yar

    Ama
    Kaçmış bir kere ipin ucu
    Bir şey unutturur
    Bu utancı
    Bu alacağı
    Bu borcu
    Bir şey unutturur
    Kırılan gururu
    Sürünen onuru
    Dolaşmış yaşamları Arapsaçı
    Bir şey öldürür
    Bu kara sevdayı
    Bir şey yutturur
    Boğazlarında düğüm düğüm
    Bu kahpe dünyayı
    Bu rezil ve kepaze sonucu
    Baly tiner
    Yani
    En ucuzundan uyuşturucu

    Alacağım olsun sizlerden
    Tüm özgürlükler
    Sizden alacağım olsun
    Öpücükler gülücükler
    Emmiler dayılar amcalar
    Belli ki tuzunuz kuru
    Beli ki suyunuz duru
    Bir kere olsun yıkmadınız
    Şu aramızdaki suru

    Vurun bizi
    Bizi öldürün
    Öldürün de kurtulun
    Biz miyiz
    Bu ülkenin uru
    Bizi mi sanırsınız
    Bu şehrin kamburu

    Mahmut NAZİK 05.01.2007 MERSİN

    Cevap Yaz
  • Ercan Cengiz
    Ercan Cengiz 10.08.2009 - 16:12

    zindanların da taşları var çocuklar, kalelerin taşlarından daha küçük... sevgiyle kal...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta