Unutmuştum artık ensemdeki baltanın sevgisiz ürpertisini,
Yürüyordum sadece,
Cellât ağlıyor ben susuyordum, dar bir sokaktı karanlık.
Ne kadar küçük olduğumu, ben küçüldükçe büyüyen çınarlar, ben boğuldukça daralan sokaklar anlatıyordu.
Sadece yürüyordum karanlık.
Siyah bana bulanmıştı, unutmuştum insanları, ağaçların bestesine kaptırmıştım kendimi, sadece susuyordum ve dans ediyordu cesedim yapraklarla, tüm hücrelerim titriyordu. Ne kadar küçük olduğumu dünya, ben büzüldükçe alçalan bulutları anlatıyordu, yağmur damlıyordu gözlerime, yıldırımlar düşüyordu yeryüzüne ve kan damlıyordu sözlerimden, ölme diyordu annem sen daha çok küçüksün
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var