kasım’da bir çarşamba çatladı
yarısını çaldılar yarısını ben çaldım
on üç gün dudak dudak yaşadım
dün gece kayboldu beni bıraktı
bir cıgara yaktım telefon ettim
ekipler on bir buçukta geldiler
gemisi on bir yirmi beşte kalktı
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
İzmir’deki öğrencilik yıllarımda en çok beğendiğin şiirlerden biriydi. İlk Kordon’da okumuştum. Şimdi başkasının olan sevgilime Pia ve bu şiirle tutulmuştum diyebilirim. O zamanlar yeni yetmeliğimizden mi, yoksa şiire başlayan ilgimden mi bilinmez ama hala bu şiiri okuduğumda için bir hoş olur, eskiyi düşünürüm. Biraz gerilim, biraz da korku ve merak şiiri eşsiz kılıyor. Ateş ve barut gibi sımsıkı bir aşk birinin daha çabuk davranmasıyla bir anda kül olmuş, ama umut devam ediyor ancak eskiye dönebilmek için güç kalmamış. Galiba kalan tek yol kaçmak, bırakıp gitmek.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta