Şimdi sonbahar okşuyor saçlarını
İstanbulda bir sabah
Alnına vuruyor güneş
Antalya da başka bir sonbahar.
Haberli geldiğin
Bir andı.
...
Sonra gece oldu.
Gece siyah şapkalı o adamdı.
Bakışları matbaa mürekkebi ne benzeyen o adam.
Sonra sokak tan bir çocuk geçti koşarak.
Kalp atışlarından korkup pardusemize sarıldık.
Antalya grilesince gümüşe dönüsüyor gozlerim.
İçime civa akiyor,
Gözzyaşım değil.
Zehirleniyorum!
bilinçsiz,
Açlıktan ekmeğe sürülmüş o zehri yiyen kopekler gibi.
Yanmayan ne bilsin od' un tadını
Veremezsin üstündeki kulun hakkını
Musalla taşında anlar acımı
Dönmek istesende
Dönemezsinki.
...
Sosyalist baharlar getiriyor gökyüzü.
Benim,emperyalizme ve faşizme karşı sevgilim.
Ay neden saklar yuzunu geceden
güneşse her sabah paparazi .
Ya sen sevgilim ya Sen?
Hangi mısra daha güzel anlatır seni?
Ben sende yalnızlığı sevdim
ınanc siz bir kabileydi aşk
Dağlı bir adamdı kalp
ben sende horlanmayi sevdim
ama caktirmadan horlamak
bunu senden daha güzel yapani görmedim.
Biraz biraz ayrılık yüklü gökyüzüm
Biraz biraz gözyaşı tanesi doğuruyor bulutlar
Terslenmek hüznümde nota
Yavaş yavaş yakmaya meyilli bir aşk vaat ederken,
Biraz biraz üşümeye alıştırır yokluğun
Sen adı belli olmayan o istasyonun
Sen böyle katil kal elleri kırmızı sevgilim.
Ben böyle ceset göz altlarım mor
Gülümse bana rengarenk
Sen böyle anlamsız kal.
Bir gün gelir çayına şeker olur hasretim
Hoş çakal benim sevgili hürriyetim.
Bir yolum,
Kervanların geçtiği.
Gece oldumu hikayeler anlatırlır
...
İpek yoluna sürgün olmuş atlar,
Esrar, tütün,haşhaş taşıyan adamlara aşık olan halayıklar, zulalarında saklarlar seni.
-ağzımdan içime öyle bir akıtılarki,
biz olduk...
-bize gebe artık çocuk bedenim,
sevgili gazeteciler.
-biz doğacak ama babasız...
-reddedecek bizi on üç yaşında kızı olan,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!